Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Dini Terimler Sözlüğü 27 V Harfi

Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
VÂRİDÂT-I İLÂHİYYE nedir? ne demektir?

Allahü teâlâdan gelen feyzler ve ilhamlar.

Vâridât-ı ilâhiyyenin hepsi âdet-i ilâhiyye içinde yâni bir sebeb altında meydana gelmektedir. (Abdülhakîm bin Mustafa)

Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin çok kerâmetleri görüldü. En büyük kerâmeti, gelen sâdık kimselerin kalblerine teveccüh (nazar) ederek feyz ve bereketle doldurmasıydı. Binlerce âşıkı bir bakışta vâridât-ı ilâhiyyeye kavuştururdu. (Raûf Ahmed Müceddidî)
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
VASÎ nedir? ne demektir?

Bir kimsenin, mallarında veya çocuklarının işlerinde tasarruf etmek üzere tâyin ettiği kimse.

Ölüm hastası, küçük çocuğuna bırakacağı malını, bu çocuğun ihtiyâçlarına sarf etmesi için birini vasî tâyin edince, çocuk âkıl (akıllı), bâliğ (ergenlik, evlenme yaşına gelmiş) olduğunda, reşîd olduğu (malını, dînin ve aklın beğendiği yerlerde kullandığı) görülmedikçe vasîden malları alamaz. (İbn-i Âbidîn)

Emîn (güvenilir) olmayan, fâsık (açıkça haram işleyen) veya zımmî (gayr-i müslim vatandaş) vasî yapılırsa, kâdı (hâkim) bunları değiştirir. (Kâdıhan)

Vasî muhtâc olunca, yetimin malından yiyebilir. Kimseye hibe edemez. Helâk (telef)ederse, azl olunur (vasîlikten alınır). (Kâdıhan)
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
VASİYETNÂME nedir? ne demektir?

Vasiyet yazılan kâğıt.

Her müslüman, ölüm hastalığında bir vasiyetnâme yazmalıdır. Vasiyetnâmeyi maraz-ı mevtte (ölüm hastalığında) yazmak vâcib, sıhhatte iken yazıp yanında taşımak müstehaptır (iyidir). (Senâullah-ı Dehlevî)

Hazırlanan vasiyetnâmede evlâdına, ahbâbına, son nasîhatini yapmalıdır. Kendinde hakkı bulunanlardan, helallaşmalarını, alacaklarını, vereceklerini, borçlarının ödenmesini, iskat yapılmasını, hac borcu varsa vekil gönderilmesini, cenâze hizmetindeki ve defnden sonraki isteklerini bildirmelidir. Zevcesine olan (mehr-i müeccel) borcunun ödenmesi için vasiyet etmeyi unutmamalıdır. (Senâullah-ı Dehlevî, Abdülhakîm-i Arvâsî)

Seyyid Abdülkâdir Geylânî'nin, oğlu Abdurrezzak'a vasiyetnâmesi şöyledir:

Ey oğlum! Allahü teâlâ bize ve sana ve bütün müslümanlara muvaffâkiyet ihsân eylesin. Sana Allah'tan korkmanı ve O'na itâat etmeni, dînimizin emir ve yasaklarına riâyet etmeni ve hudûdunu gözetmeni vasiyet ederim. Ey oğlum! İyilerle berâber ol. Âlimlere, evliyâya hürmeti gözet. Din kardeşlerinle iyi geçin. Küçük ve büyüklere nasîhat et. İhlâs üzere ol. İhlâs; insanların görmesini hâtıra getirmeyip, yaradanın dâimâ gördüğünü unutmamaktır.
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
VASL nedir? ne demektir?

1. Kavuşma. Allahü teâlâya kavuşma; velî olma.

Vasl olanlar reisidir, o hocasının pîridir.
Mektûbât ki eseridir, câna can katar efendim.
(Muhammed Sıddîk bin Saîd)

2.Birleştirme.

İlm ile, irfân ile, sâhib olan Sıla'ya
İki temel bilgiyi vasl eden bir araya
Dalıp uçsuz bucaksız, o muazzam deryâya
Ve bu zikr deryâsından en büyük payı alan.
(Muhammed Sıddîk bin Saîd)

(Sıla:İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin, şerîat ile tarîkati birleştiren mânâsına gelen, hadîs-i şerîfle bildirilmiş ismidir.)
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
VATAN nedir? ne demektir?

İnsanın yerleştiği, oturduğu yer, memleket.

Vatan sevgisi îmândandır. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât)

Hanefî mezhebinde üç türlü vatan vardır: Vatan-ı aslî, vatan-ı ikâmet, vatan-ı süknâ. (İbn-i Âbidîn)
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
Vatan-ı İkâmet nedir? ne demektir?

Geçici olarak ikâmet edilen yer. Hanefî mezhebinde on beş gün veya daha çok kalıp sonra çıkmaya niyet edilen yer.

Bir kimse, okumak veya vazîfe yapmak için bir yerde senelerce kalmaya ve sonra buradan çıkmaya niyet ederse, vatan-ı ikâmet olur. (İbn-i Âbidîn)
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
VATY ETMEK nedir? ne demektir?

Erkeğin hanımına yaklaşması; cimâ etmek.

Zinâdan hâmile kadını, vad'ı haml etmeden (doğum yapmadan) evvel nikâh etmek sahîhtir, olur. Fakat doğum yapıncaya kadar vaty etmek câiz olmaz ve nafakası vâcib olmaz. (İbn-i Âbidîn)
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
VECD nedir? ne demektir?

Tasavvuf yolunda bulunan bir kimsenin çok zikretmesi (Allahü teâlâyı anması) veya bir başka sebeb netîcesinde hâsıl olan mânevî lezzetleri tadarak rûhunun coşması, kalbinin gayr-i ihtiyârî (elinde olmadan) kendinden geçmesi, taşması hâli.

Sâlikin (tasavvuf yolunda bulunan kimsenin) zâhirini (dışını, bedenini), dînin emir ve yasaklarına uydurması, ibâdet ve tâatlerden tad almasına sebeb olduğu gibi, bâtın (kalb) işlerine, Allahü teâlânın rızâsından başka düşünceleri kalbinden çıkarmaya, kibir, hased (kıskançlık), kin gibi mânevî hastalıklardan temizlemeye çalışması da, kalbde ve rûhta vecd hâlinin meydana gelmesine vesîle olur. (İmâm-ı Rabbânî)

Hâller ve vecdler, matlûbun (aranılanın) başlangıcıdır, maksad değildir. (İmâm-ı Rabbânî)
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
VEDÂ HUTBESİ nedir? ne demektir?

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem hicretin onuncu senesinde yaptığı Vedâ haccı sırasında îrâd buyurduğu (okuduğu) hutbe.

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem hicretin onuncu senesi Zilhicce ayının dokuzuncu (Arefe) günü Arafat vâdisinin ortasında öğleden sonra Kusvâ adındaki devesinin üstünde 124 bini aşkın sahâbîye hitâben Vedâ hutbesini okuyup, Eshâb-ı kirâmı ile vedâlaştı.

Peygamber efendimiz Vedâ hutbesinde buyurdu ki:

... Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allahü teâlâdan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allahü teâlânın emâneti olarak aldınız, onların nâmûslarını ve iffetlerini Allahü teâlâ adına söz vererek helâl edindiniz. Sizin, kadınlar üzerinde hakkınız; onların da sizin üzerinizde hakları vardır.

... Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir, hepiniz Âdem'in çocuklarısınız. Âdem ise topraktandır. Allah katında en kıymetliniz, takvâsı (haramlardan, yasaklardan sakınması) çok olanınızdır. Arabın Arab olmayana bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvâ iledir. (İbn-i Hişâm)
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
VEDÎA nedir? ne demektir?

Güvenilen kimseye saklamak için verilen mal. Emânet.

Vedîa söz veya hâl ile yapılan îcâb ve kabûl netîcesinde olur. Veren ve alan, diledikleri zaman fesh edebilir (vazgeçebilir). (Mecelle)

Vedîa, sâhibinden izinsiz kullanılamaz; âriyet, kirâ ve rehin ve ödünç verilemez ve sâhibinin borcu, onun izni olmadan ödenemez. Bunları izin ile yapabilir. (Ali Haydar Efendi)
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
VEFÂ nedir? ne demektir?

Sözünde durmak. (Bkz. Ahd)

Muâz bin Cebel şöyle rivâyet etmiştir:Resûl-i ekrem bana; "Yâ Muâz! Allah'tan kork! Doğru konuşmak, sözüne vefâ, emâneti edâ, hıyâneti terk, komşuyu himâye, öksüze acımak, yumuşak konuşmak, herkese selâm vermek, kanatları alçaltmağı (tevâzu'u) sana tavsiye ederim." dedi. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
VEHHÂBÎLİK nedir? ne demektir?

Sapık bir fırka. On sekizinci yüzyıl ortalarında Arabistan yarımadasında Necd bölgesinde ortaya çıkan, Muhammed bin Abdülvehhâb tarafından kurulan dînî ve siyâsî bir yol. Bu yolda olana Vehhâbî denir.

Vehhâbîliğin kökü hicrî dördüncü asırlara uzanır. Bu sırada, Hanbelî mezhebinden, dolayısıyla Ehl-i sünnetten ayrılan bâzı kimseler, müteşâbih (mânâsı kapalı) âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflere zâhirî (görünen) mânâlarına yapışarak, kendi akıllarına göre yanlış mânâ verdiler. Teşbih ve tecsim (Allahü teâlâyı mahlûkuna benzetme)gibi bozuk bir inanışın içine düştüler. Sözlerine inandırabilmek için selef-i sâlihînin (Eshâb-ı kirâm ve Tâbiînin) yolunda olduklarını söyliyerek, kendilerine selefîler adını verdiler. Hanbelî mezhebinde olan Ebül-Ferec İbn-ül-Cevzî ve diğer Ehl-i sünnet âlimleri onların selef-i sâlihîn yolunda olmadıklarını, bozuk mücessime fırkasından olduklarını bildirerek bu fitnenin yayılmasını önlediler. Hicrî yedinci asırda İbn-i Teymiyye aynı fitneyi tekrar alevlendirdi. Bu bozuk yol, İbn-i Teymiyye'nin talebesi İbn-i Kayyım el-Cevziyye ve başkaları ile devâm etti. Nihâyet hicrî on ikinci asırda (mîlâdî on sekizinci yüzyıl ortalarında) İbn-i Teymiyye'nin kitablarını okuyarak te'sirinde kalan ve İngilizlere aldanan Muhammed bin Abdülvehhâb ile tekrar ortaya çıkarıldı. Muhammed bin Abdülvehhâb, Vehhâbîlik denilen fikirlerini 1744 senesinde Necd bölgesinde yaymaya başladı. Bu bölgenin ileri gelenlerinden Muhammed bin Suûd onayardımcı oldu. Bu sırada Ehl-i sünnet âlimleri vehhâbîliğin bozukluğuna dâir eserler yazdılar. Buna rağmen vehhâbîler, Hicâz ve Irak taraflarını da hâkimiyetleri altına alınca, Sultan İkinci Mahmûd Han zamânındaki Osmanlı Devleti'nin Mısır vâlisi olan Kavalalı Mehmed Ali Paşa ve oğlu Ahmed Tosun Paşa tarafından mağlûb edilerek, Mekke ve Medîne'den çıkarıldılar ve büyük bir darbe yediler. Daha sonra Osmanlı Devleti'nin zayıflaması üzerine yirminci yüzyılın başlarında tekrar ortaya çıkan vehhâbîler, 1932'de Suûdi krallığını kurdular. Vehhâbî inanışını yaymak için çalışmaktadırlar. (M. Sıddîk Gümüş)

Vehhâbîliğin belli başlı husûsiyetleri şunlardır: Amel, ibâdet, îmânın parçasıdır. Farzı yapmıyan meselâ farz olduğuna inandığı hâlde bir namazı kılmayan dinden çıkar. Allahü teâlânın Kur'ân-ı kerîmde bildirilen sıfatları ile el, yüz v.b. ifâdeleri te'vîl etmezler, zâhirî (görünen) mânâlariyle anlarlar. Bunun için teşbih ve tecsîme (Allahü teâlâyı yarattıklarına benzetme inancına) düşerler. Onlara göre Allahü teâlâdan başkasından şefâat (yardım) istemek şirktir (Allahü teâlâya ortak koşmaktır). Peygamberlerin aleyhimüsselâm ve evliyânın rûhlarından şefâat istiyen onların mezarlarını ziyâret edip, onların hürmetine diye vesîle ederek duâ eden İslâmiyet'ten çıkar. Tasavvuf yoluna girmek bid'attir, sapıklıktır. Kur'ân-ı kerîm ve sünnet-i seniyyeden başka kaynak kabûl etmezler. İcmâ ve kıyâsı ve dört hak mezhebden birine bağlanmayı red ederler. Peygamber efendimizin hırka ve sakal-ı şerîflerinin ziyâret edilmesini şirk sayarlar. Amelde Hanbelî, îtikâdda selefî olduklarını söylerler. (Ahmed Zeynî Dahlân, Ebû Hâmid bin Merzûk, Hamdullah Decvî)
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri