Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Dini Terimler Sözlüğü 22 S Harfi

Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
Sıfat-ı Zâtiyye nedir? ne demektir?

Allahü teâlânın zâtında (kendisinde) bulunup diğer varlıklarda bulunmayan, yalnız Allahü teâlâya mahsûs sıfatları. Bu sıfatların sonradan yaratılan varlıklarla hiçbir sûrette bağlantıları yoktur. Bu sıfatlara sıfat-ı Vücûdiyye ve sıfat-ı Ulûhiyyet de denir.

Allahü teâlânın sıfatları, zâtî (kendisine âit olan) ve sübûtî (başka varlıklarda sınırlı olarak bulunan) sıfatlar olmak üzere ikiye ayrılır. Allahü teâlânın sıfat-ı zâtiyyesi, altı tânedir. Bunlar; Vücûd (var olmak), Kıdem (varlığının öncesi, başlangıcı olmamak), Bekâ (varlığının sonu olmamak), Vahdâniyyet (zâtında, sıfatlarında ve işlerinde tek olmak; ortağı ve benzeri olmamak), Muhâlefetün lil-havâdis (hiçbir mahlûka, yaratılmışa hiçbir bakımdan benzememek), Kıyâm binefsihî (varlığının kendinden olması, var olmak için hiçbir şeye muhtâc olmaması). Bu altı sıfatın hiçbiri mahlûkların (yaratılmışların) hiçbirinde yoktur. Allahü teâlânın sıfat-ı zâtiyyesi zâtı gibi ezelî (başlangıcı olmayan) ve ebedî (sonu olmayan)dir. Yâni sonsuz olarak vardırlar. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
 
Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
Sıla-i Rahm nedir? ne demektir?

Akrabâyı, yâni ana, baba, dede, çocuklar ve torunları; süt ve evlilik yoluyla olan yakınları ziyâret etmek, gözetmek ve onlara yardım etmek.

Allahü teâlâdan korkun ve akrabânızı ziyâret edin. Onlara yardım edin! Çünkü sıla-i rahm sizin için dünyâda bereket, âhirette ise günahlara mağfirettir. (Hadîs-i şerîf-Riyâd-ün-Nasîhin)

Sıla-i rahm, âilede muhabbetin, malda servetin artmasına ve ömrün uzamasına sebeptir. (Hadîs-i şerîf-Evsat)

Üç sınıf kimseye, yarın kıyâmet gününde arşın altında yer verilir. Birincisi sıla-i rahmi bırakmayan; ikincisi kocası mal bırakmadan vefât edip de küçük çocukları olan ve bunları kimseye muhtaç etmemek için koruyan kadın; üçüncüsü yetimleri doyurmak için yemek veren kimsedir. (Enes bin Mâlik)

"Müslüman olan ve sıla-i rahmde bulunan bir kimseye, yetmiş nâfile hac sevâbı verilir." (Süleymân bin Cezâ)
 
Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
SIRÂT KÖPRÜSÜ nedir? ne demektir?

Cennet'e geçilmek üzere, Cehennem üzerine kurulmuş, mâhiyeti kesin bilinmeyen köprü. Buna, yalnız sırât da denir.

Herkesten önce ben ve benim ümmetim Sırat köprüsünden geçeriz. Sırat üzerinden geçerken peygamberlerden başkası birşey söyliyemez. Onlar da; "Yâ Rabbî! Ümmetlerimize (bize îmân edenlere) selâmet (kurtuluş) ihsân eyle (ver)" derler. (Hadîs-i şerîf-Tezkire)

Büyük kurban alınız ve kesiniz! Çünkü kurbanlarınız, sırât üzerinde sizin bineklerinizdir. (Hadîs-i şerîf-Riyâd-un-Nâsihîn)

Sırât köprüsü, Allahü teâlânın emri ile, Cehennem'in üstünde kurulacaktır. Herkese, bu köprüden geçmesi emr olunacaktır. O gün bütün peygamberler; "Yâ Rabbî! Selâmet (kurtuluş) ver!" diye yalvaracaklardır. Cennetlik olanlar, köprüden kolayca geçerek, Cennet'e gideceklerdir. Bunlardan bâzısı şimşek gibi, bâzısı rüzgâr gibi, bâzısı koşan at gibi geçecektir. Sırât köprüsü, kıldan ince, kılıçtan keskindir. Dünyâda iken İslâmiyet'e uyanlar, nefislerine hâkim olanlar, Sırât'ı kolay ve rahat geçecektir. Nefislerine düşkün olanlar, Cehennemlik olanlar, Sırât'tan geçemeyip, Cehennem'e düşeceklerdir. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)

Ehl-i sünnet âlimleri (Resûlullah efendimizin ve O'nun sohbetinde yetişmiş Sahâbe'nin yolunda olan mübârek insanlar), İslâmî bilgilerden hiçbirine, akıl ermediği için, karşı gelmediler. Böylece, kabir azâbına, kabirde Münker ve Nekir denilen iki meleğin suâl soracaklarına, sırât köprüsüne, kıyâmetteki terâziye hemen inandılar. Akıl ermediği için olmaz demediler. Çünkü bu büyükler, Kur'ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere uydular. Aklı bu iki temel kaynağa bağladılar. Anlıyabildiklerini anlattılar. Anlıyamadıklarına öylece inandılar. Anlayamadıklarına, aklımız ermediği için anlıyamadık dediler. (Ahmed Fârûkî)
 
Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
SIYÂM nedir? ne demektir?

Oruç tutmak. Fecrin ağarmasından (imsaktan) güneş batıncaya kadar, yemeyi, içmeyi ve cimâ'ı terk etmek. (Bkz. Oruç)
 
Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
SİDRET-ÜL-MÜNTEHÂ nedir? ne demektir?

Yedinci kat semâda (gökte) Arş'ın sağında bulunan ağaç. Bu hususta değişik rivâyetler vardır.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

(Muhammed aleyhisselâm, Cebrâil aleyhisselâmı hakîkî sûreti ile) diğer bir inişinde Sidret-ül-müntehâ'nın yanında gördü. (Necm sûresi: 13,14)

İbn-i Mes'ûd radıyallahü anh anlatıyor: "Resûl-i ekremin ayrılığı yaklaştığı sırada vâlidemiz hazret-i Âişe'nin evinde ziyâretine gittik. Resûl-i ekrem bize bakarak gözleri yaşardıktan sonra şöyle buyurdu: "Hoş geldiniz. Allah sizi mübârek etsin, korusun ve size nusret (kurtuluş) versin. Takvâyı (Allah'tan korkmayı) size tavsiye ederim ve sizi Allah'aemânet ederim. Ben sizi O'ndan açıkça korkuturum. O'nun memleketinde ve kulları arasında O'na karşı gelmeyin. Ölüm yaklaştı. Cennet-i me'vâya, Sidre-i müntehâya ve cenâb-ı Allah'a yönelme vakti geldi. Size ve benden sonra dînimize girenlere Allah'ın selâm ve rahmetini benden okuyun!" (Hadîs-i şerîf-İhyâu Ulûmiddîn)

Sehâvet (cömertlik), Allah'ın cömerdliğinden gelir. Cömerd olun ki, Allahü teâlâ da size cömerdlik etsin. İyi biliniz ki, cenâb-ı Hak cömerdliği bir insan sûretinde yarattı. Başını, Tûbâ ağacının gövdesine yerleştirdi. Dallarını da, Sidret-ül-müntehânın dallarına bağladı. Sonra bir kısım dallarını da dünyâya sarkıttı. Bu dallardan birine yapışanı, o dal çeker Cennet'e götürür. Dikkat edin, cömerdlik îmândandır. Îmân ise Cennet'tedir... (Hadîs-i şerîf-İhyâu Ulûmiddîn)

Resûlullah efendimiz, mîrâc yâni göklere çıkarıldığı ve bilinmeyen âlemleri gezdiği ve gördüğü gece, Mekke-i mükerremeden Sidret-ül-müntehâya kadar, Cebrâil aleyhisselâm ile birlikte gitti. Sidrede, Cebrâil aleyhisselâmı altı yüz kanadı ile kendi şeklinde gördü. Cebrâil aleyhisselâm Sidre'de kaldı. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)

Resûlullah'ın sallallahü aleyhi ve sellem, Cennet'te bulunduğu makâmın ismi Vesîle'dir. Burası, Cennet'in en yüksek derecesidir. Cennet'teki herkese birer dalı yetişecek olan Sidret-ül-müntehâ ağacının kökü oradadır. Cennettekilere her nîmet, bu dallardan gelecektir. (Nişâncızâde)

Saîd, Cennetlik kimsenin rûhu, bal arısı kadar insan şeklindedir. Melekler, bu rûhu Cennet ipeklerinden bir ipeğe sararlar. Birçok kat semâyı geçtikten sonra, Sidret-ül-müntehâya kadar giderler. Orada bu kimdir diye sorarlar, Cebrâil aleyhisselâm, yanımdaki bu kimse filandır diyerek, o kimsenin güzel ve sevdiği isimleri ile haber verir. Burada bulunan melekler; "Hoş ve safâ geldi. Her iyiliğini Allahü teâlânın rızâsı için yapan zâta merhabâ" der. (İmâm-ı Gazâlî)
 
Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
SİLİS-ÜL-BEVL nedir? ne demektir?

Devamlı idrar kaçırmak. İdrârını tutamamak. (Bkz. Özr)

Silis-ül-bevl sâhibinin özrü tam bir namaz vaktini kaplarsa yâni bir namaz vaktinin başından sonuna kadar zaman içinde abdest alıp farz namazı kılacak kadar bir vakit özrü durmayıp akarsa, o kimse özür sâhibidir. Her namaz vaktinde yeniden abdest alıp, namaz kılar ve diğer ibâdetlerini yapar. Silis-ül-bevl sâhibi, özrünü tutma imkânı bulursa, özür sâhibi olmaktan çıkar. (İbn-i Âbidîn)

Silis-ül-bevlin ilâcı, bir kaba bir fincan nohut ve iki fincan sirke konur. Üç gün sonra, her gün üç kere üçer nohut yenir ve birer çay kaşığı sirke içilir. Yâhut bir kaşık üzerlik tohumu ve zencefil ve tarçın ve karabiber, ince toz edilip karıştırılır. Sabah aç karna ve yatarken bir çay kaşığı toz, su ile yutulur. (İmâm-ı Süyûtî)
 
Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
SİLSİLET-ÜZ-ZEHEB nedir? ne demektir?

Altın silsile. Resûlullah efendimizden, hazret-i Ebû Bekr yoluyla feyz ve ilim alarak gelen büyük âlimler silsilesi. (Bkz. Silsile-i Aliyye)

Silsilet-üz-zehebe dâhil olan büyük âlimlerden Hâce Ubeydullah-ı Ahrâr buyurdu ki: "İnsanın yaratılışından murâd, kulluk yapmasıdır. Kulluğun özü ise; her hâlükârda Allahü teâlâyı unutmamaktır."
 
Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
SİNN-İ BÜLÛĞ nedir? ne demektir?

Büluğ yaşı, ergenlik (evlilik) çağı.

Sinn-i bülûğun başlangıcı, erkekte on iki ve kızda dokuz yaşları doldurmaktır. Müntehâsı (sonu), ikisinin de on beş yaştır. On beş yaşını tamamlayınca bâliğ sayılırlar. On iki ve dokuz yaşlarını doldurup da, bâliğ olmamış çocuğa mürâhık denir. (İbrâhim Halebî)

Müslüman ana-babanın çocuğu sinn-i bülûğa erip, âkıl ve bâliğ olduğu zaman, yalnız "Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah" demekle müslüman olmaz. Îmânı bilmesi, anlatması da lâzımdır. Îmânı anlatmak demek, inanılacak altı şeyi anlamak ve sorunca söylemek demektir. Yâni Âmentü'yü okumak, mânâsını da bilmek ve anlamak lâzımdır. (İbn-i Âbidîn)

Yedi ve on yaşında olan gösterişli kızlar ve on beş yaşını dolduran veya sinn-i bülûğa varan bütün kızlar, kadın hükmündedir. Böyle kızların; başları, saçları, kolları, bacakları açık olarak yabancı erkeklere görünmeleri ve erkeklere şarkı söylemeleri, yumuşak ve cilveli konuşmaları haram olur. (Hâdimî)
 
Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
SÎRET nedir? ne demektir?

Ahlâk, gidişât, hal, hareket, tavır, yaşayış.

İki haslet var ki, bunlar münâfıkta (içi dışı başka olanda) bulunmaz; güzel sîret ve ahlâk ile din ilmi. (Hadîs-i şerîf-Tirmizî)

İnsan sîretle insandır, sûretle (görünüşle) değil. (Cüneyd-i Bağdâdî)
 
Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
SİRKAT nedir? ne demektir?

Hırsızlık.

Herkesin elindeki mal kendi mülküdür. Sirkat, gasb, zulüm, rüşvet, fâiz, haraç ve hıyânet yollarından biriyle ele geçtiği açıkça bilinen mal, mülk olmaz. Bu malı satın almak, yemek, içmek câiz değildir. (İmâm-ı Gazâlî, A. Nablüsî)

Başkasının az veya çok malına sirkat haramdır. (Alâüddîn Haskefî)
 
Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
SÔFÎ (Sûfî) nedir? ne demektir?

Tasavvuf ehli. Kalbini gafletten (Allahü teâlâyı unutmaktan) ve mâsivâya (Allahü teâlâdan başka şeylere) bağlamaktan koruyan, nefsini Allahü teâlâya itâate kavuşturan, pâk ve temiz bir kalbe sâhip olan kimse, velî derviş.

Sûfînin kalbinde hiçbir kir ve kötülük olmaz. (Ferîdüddîn Şeker Genç)

Sôfîlerin kulağı, Allahü teâlânın zikrinden başka bir şey duymamalıdır. (Şems-i Tebrîzî)

Sôfî, safâ üzere saf elbise giyendir.
Resûlullah yolunda, izinde yürüyendir.
Arzularını yenen, cefâyı zevk edinen
Dünyâ lezzetlerini gerilere itendir.
(Ebû Ali Rodbârî)
 
Bu kullanıcı banlanmıştır. ForumKalemi.CoM
SÔFÎ (Sûfî) nedir? ne demektir?

Tasavvuf ehli. Kalbini gafletten (Allahü teâlâyı unutmaktan) ve mâsivâya (Allahü teâlâdan başka şeylere) bağlamaktan koruyan, nefsini Allahü teâlâya itâate kavuşturan, pâk ve temiz bir kalbe sâhip olan kimse, velî derviş.

Sûfînin kalbinde hiçbir kir ve kötülük olmaz. (Ferîdüddîn Şeker Genç)

Sôfîlerin kulağı, Allahü teâlânın zikrinden başka bir şey duymamalıdır. (Şems-i Tebrîzî)

Sôfî, safâ üzere saf elbise giyendir.
Resûlullah yolunda, izinde yürüyendir.
Arzularını yenen, cefâyı zevk edinen
Dünyâ lezzetlerini gerilere itendir.
(Ebû Ali Rodbârî)
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri