Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Dini Terimler Sözlüğü 21 R Harfi

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RİSÂLE nedir? ne demektir?

Mektûb; bir mes'eleye, bir ilme ve fenne dâir yazılan müstakil küçük kitâb.

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri Edeb risâlesi adlı eserine başlarken buyuruyor ki: "Edebi, kendine yaklaşmaya ve evliyâlığa anahtar kılan Allahü teâlâya hamd olsun."
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RİVÂYET nedir? ne demektir?

1. Bir şeyi haber vermek veya haber verilen şey.

Hazret-i Ali radıyallahü anhtan gelen rivâyetlerde şöyle buyruldu: "Kalbler, kablara benzer. Hayırlı olan, hayırla dolu olandır."

"Her fenâlıktan uzak kalmanın yolu dili tutmaktır."

2. Nakletmek, bildirmek.

Ahmed bin Hanbel'in rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bâzısı şöyledir:

Kişinin günâhları çoğaldığı zaman, günâhlarına keffâret için, Allahü teâlâ onu geçim sıkıntısına düşürür.

Îmânın en sağlam kulpu; Allah için sevmek ve Alah için buğzetmektir (düşmanlık etmektir).

Dünyâyı seven, âhiretine zarar eder. Âhiretini seven, dünyâsını zararlandırır. Bu böyle olunca siz bâkîyi (âhireti) fânî (dünyâ) üzerine tercih ediniz.

Hâşim-i Sugdî hazretleri, hocası Ebû Bekr-i Verrâk rahmetullahi aleyhten rivâyet ederek buyurdu ki: "Çok uyumak, çok yemek ve çok konuşmak, gönlü katılaştırır."
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RUBU' nedir? ne demektir?

Ferâiz ilminde yâni İslâm mîrâs hukûkunda dörtte bir hisse (pay).

Allahü teâlânın Kur'ân-ı kerîmde hisselerini bildirdiklerinden Rubu' hisse alacak iki kimsedir. Bunlar; zevc ile zevcedir. Zevc (koca); ölenin çocuğu veya oğlunun çocuğu ile berâber vâris olduğundan rubu' hisse alır. Zevce (hanım); ölenin çocuğu veya oğlunun çocuğu ile birlikte mîrâsçı olmadığı takdirde rubu' hisse alır. (M. Mevkûfâtî)
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RÛH nedir? ne demektir?

1. Can; bedene hayâtiyet (canlılık) veren kuvvet.

Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyuruyor ki:

Yâ Muhammed! Sana rûhtan soruyorlar. De ki: Rûh, Rabbimin emrindendir (O'nun yarattığı varlıklardan biridir. Bu husûsta) size, az bir ilimden başkası verilmemiştir. (İsrâ sûresi: 85)

Şehîdlerin rûhları, arş-ı ilâhîdedir. İstedikleri zaman Cennet'in diledikleri yerlerine gidip, tekrar kendi makamlarına dönerler. (Hadîs-i şerîf-Dürret-ül-Fâhire)

Dînimiz, rûhun ne olduğunu anlatmağı men (yasak) etmektedir. Bunun için İslâm âlimlerinden çoğu, rûhun ne olduğunu konuşmaktan kaçınmışlardır. Kur'ân-ı kerîmden anlaşılıyor ki: Rûhun yalnız hakîkatini, ne olduğunu konuşmak yasaktır. Yoksa hassalarını, özelliklerini anlatmak yasak değildir. (Ali bin Emrullah)

Rûhun nasıl olduğunu dînimiz açıkça bildirmedi. Rûh madde değildir. Sıfat da değildir. İnsan öldükten sonra rûhu yok olmaz. İdrâk etmesi ve anlaması vardır. Şakî olanların yâni kâfirlerin ve fâsıkların (açıktan büyük günâh işleyenlerin) rûhları azâbdadır. Saîdlerin, yâni mü'minlerin, sâlihlerin (iyi kimselerin) rûhları, nîmetler ve lezzetler içindedir. (İmâm-ı Gazâlî)

İnsan ölünce, cesed çürüyünce, rûh yok olmaz. Ölmek, rûhun bedenden ayrılması demektir. Rûh, bedenden ayrılınca, maddî olmayan âleme karışır. (Ali bin Emrullah)

Peygamberler, öldükten sonra da peygamberdirler. Çünkü, peygamber olan ve îmân sâhibi olan rûhtur. İnsan ölünce, rûhunda bir değişiklik olmaz. İnsan, beden demek değildir. İnsan, rûh demektir. Beden, rûhun konak yeridir. (İmâm-ı Abdullah Nesefî)

Peygamberlerin rûhları, göklerde ve diledikleri yerlerde ve kabirlerinde görünür. Kabirlerinde her ân bulunmadıkları gibi, büsbütün ayrı da kalmazlar. Kabirleri ile ilişkileri ve o toprağa ayrı bir bağlılıkları vardır. Bunun nasıl olduğu bilinemez. Her müslümanın rûhu ile kabri arasında, devâmlı bir bağlılık vardır. Kendilerini ziyâret edenleri anlarlar, selâmlarına cevâb verirler. (Ali bin İsmâil)

Resûlullah efendimize, vefâtından sonra da, mübârek rûhuna bağlanmak, elbet daha faydalı, hattâ lâzım ve vâcibdir. Fakat O'nun mübârek rûhuna bağlanmak, yâni inanmak ve sevmek, böylece mübârek kalbinden fışkıran feyzlere, (bereketlere) kavuşmak için; O'nu tanımak, îtikâdı (inancı) doğru olmak, bid'atlerden (dinde olmayıp, sonradan ortaya çıkan şeylerden) sakınmak ve İslâm dînine uymak lâzımdır. (S. Abdülhakîm-i Arvâsî)

Rûhun lezzetlerinin en tatlısı, en yükseği; âhirette, Allahü teâlâyı görmek olacaktır. (Ali bin Emrullah)

İslâm âlimleri, kalb, rûh mütehassısları olup, herkesin istidâdına (kâbiliyetine) uygun rûh ilâclarını, hadîs-i şerîflerden seçerek söylemişler ve yazmışlardır. Peygamber efendimiz, dünyâ eczâhânesine yüz binlerce ilâc hazırlayan baş tabib olup, evliyâ ve âlimler de, bu hazır ilâçları, hastaların derdlerine göre dağıtan, emrindeki yardımcı tabîbler gibidir. (Abdülhakîm-i Arvâsî)

Allah adamları, kalb hastalıklarının tabîbleridir. Bâtın (iç, gizli, mânevî) hastalıklarının giderilmesi, bu büyüklerin tedâvîsi ile olur. Bunların sözleri, rûh ilâçlarıdır. Bakışları şifâdır. Onlarla berâber bulunanlar kötü olmaz. (Ahmed Fârûkî)

2. Bir şeyin özü, cevheri, hakîkati.

3. Emr âleminin beş latîfesinden biri.

Bizim seçtiğimiz yolda (müceddidiyye yolunda) ilerlemeye kalbden başlanır. Kalb madde değildir. Maddesiz, ölçüsüz olan âlem-i emrdendir. Bu yolda kalbi geçtikten sonra, kalbin üstünde olan rûh mertebesinde, sonra sırasıyla sır, hafî ve ahfâ latîfelerinde ilerlenir ve herbirine mahsus mânevî ilimlere kavuşulur. (Ahmed Fârûkî)
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RÛHÂNİYYET nedir? ne demektir?

Rûhla ilgili haller.

Hadîs-i şerîfte; "Kavmi arasında bir âlim, ümmeti arasında peygamber gibidir" buyruldu. Kalbin, feyz ve mârifetlere (mânevî ilimlere) kavuşmasında; Allah adamının (Allahü teâlânın beğendiği, sevdiği ve seçtiği kulların) diri ve ölü olması arasında hiç fark yoktur. Onun kemâlâtı (üstünlükleri), rûhâniyyetinden hiç ayrılmaz. Rûhâniyyet de, zamâna ve mekâna, ölülüğe ve diriliğe bağlı değildir. (İmâm-ı Gazâlî)

Evliyâ kabrini ziyâret eden, onun rûhâniyetinden istifâde eder. (Ahmed Hamevî)
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RUHSAT nedir? ne demektir?

İslâmiyet'in, meşakkat ve zarûret gibi sebeblere bağlı olarak, ibâdetlerde ve diğer işlerde tanıdığı izin ve kolaylık; azîmetin zıttı.

Allahü teâlâ, azîmetle iş yapmayı sevdiği gibi, ruhsatla yapmayı da sever. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât)

İslâmiyet'te bir işin yapılması için iki yol vardır. Bunlardan biri ruhsat, diğeri azîmet yoludur. Kuvvetli, hâli elverişli olanın, azîmet ile amel etmesi efdaldir, daha iyidir. Güç olan işi yapmak nefse ağır gelir. Nefsi daha çok ezer, zayıflatır. İbâdetler nefsi zayıflatmak için, kırmak için emrolundu. Çünkü nefs, insanın ve Allahü teâlânın düşmanıdır. Onu zayıflatarak azmasını önlemek lâzımdır. Fakat büsbütün öldürülmez. Çünkü bedenin hizmetçisidir. Ahmak ve câhil hizmetçidir. Zayıf, hasta, sıkışık halde olan kimsenin, ibâdetlerini işlerini terk etmemesi, ruhsat yolu ile yapması lâzımdır. (Abdülhakîm Arvâsî)

Ruhsatın sebebleri çoktur. Normal şartlar altında murdar eti (leş) yemek harâmdır. Fakat açlıktan ölüm ile karşı karşıya gelen kimsenin, ölmeyecek kadar murdar eti yemesi mubâhtır, buna izin verilmiştir. Bu bir ruhsattır. Bâzan zarûret ve meşakkat zamânında bile olsa, ruhsatı değil, güç ve zor olanı yapmak olan azîmeti yapmak daha iyidir. Meselâ, ölüm ile korkutulan kimsenin, îmânını gizlemesi ruhsat olduğu hâlde, gizlememesi azîmettir. Bâzan da ruhsatı yapmak daha iyi olur. Yolcunun oruç tutmaması böyledir. Yolcu, orucu tutarak hastalanır ölürse, günâha girer. (Serahsî, Abdülhakîm Arvâsî)
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RÛH-UL-KUDS nedir? ne demektir?

1. Cebrâil aleyhisselâm.

Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: Meryem oğlu Îsâ'ya da beyyineler (çok açık deliller ve mûcizeler) verdik ve onu Rûh-ül-kuds ile takviye ettik, kuvvetlendirdik. (Bekara sûresi: 87, 253)

De ki; onu (Kur'ân-ı kerîmi) îmân edenlere tam bir sebat vermek, müslümanlara bir hidâyet ve bir müjde olmak için Rabbinden hak olarak Rûh-ül-kuds indirmiştir. (Nahl sûresi: 102)

Rûh-ül-kuds kalbime şöyle ilkâ etti (bildirdi ki): "Allah'tan başka kimi seversen sev, mutlaka ondan ayrılacaksın. (Hadîs-i şerîf-İhyâu Ulûmiddîn)

2. Allahü teâlânın Îsâ aleyhisselâma ihsân ettiği kudret, kuvvet.

Îsâ aleyhisselâmdan sonra Îsevîler bozuldular. Doğru yoldan uzaklaştılar. Îsâ aleyhisselâmın uydurma resim ve heykellerini yaptılar. Haç işâretlerini kabûl ettiler ve bunu bir sembol edindiler. Îsâ aleyhisselâmı Allah'ın oğlu kabûl ettiler. Hâlbuki Îsâ aleyhisselâm onlara kat'iyyen böyle bir şey söylememiş, onlara ancak Rûh-ul-kuds'ten bahs etmiştir. (Herkese Lâzım Olan Îmân)

3. Hıristiyanlıktaki teslis (üçlü tanrı) inancında, baba-oğul unsurlarından türeyen üçüncü unsur.

Hıristiyanlar hem Allah'a hem de O'nun oğlu kabûl ettikleri Îsâ'ya (aleyhisselâm) bir de Rûh-ul-kudse inanmak zorunda kalınca, bütün hak dinlerin esâsı olan Allahü teâlâ birdir ve değişmez yaratıcıdır inancından uzaklaşarak üç tanrıya birden tapmak durumuna düştüler. Bu inanışa teslis adı verilir. (Harputlu İshâk Efendi)

Îsâ aleyhisselâmın hak dîni kendisinden sonra düşmanları tarafından sinsice değiştirildi. Bolüs (Pavlos) adındaki bir yahûdî, Îsâ aleyhisselâma inandığını söyleyerek ve Îsevîliği yaymaya çalışıyor görünerek Allahü teâlânın indirdiği İncîl'i yok etti. Daha sonra Îsevîliğe teslis (üçlü tanrı) fikri sokuldu. Baba-Oğul-Rûh-ül-kuds diye akıl ve mantığın kabûl edemeyeceği bir inanış sistemi kuruldu. (Harputlu İshâk Efendi)

4. İsm-i âzam.

Bâzı âlimler Rûh-ul-kudsten maksad, İsm-i âzam duâsıdır. "Îsâ aleyhisselâm ölüleri bu duâyı okuyarak diriltir, birçok mûcizeleri, bunu söyleyerek gösterirdi" demişlerdir. (Fahreddîn-i Râzî)

5. İncîl.

Bâzı âlimler de Rûh-ul-kudsten maksad İncîl'dir demişlerdir. Şûrâ sûresi 52. âyet-i kerîmesinde; "Sana nezdimizden bir rûh vahy ettik" buyrulmuştur. (Fahreddîn-i Râzî)

6. Allahü teâlânın hayat verici, koruyucu mânâsına gelen sıfatları.

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem İslâm şâirlerinden birkaçına kâfirleri kötülemelerini emir buyurdu. O şâirlerden biri Resûlullah'ın önünde minbere çıktı. Herkese karşı kâfirleri kötüleyen şiirleri okudu. O server aleyhissalâtü vesselâm; "Bu, kâfirlerin kötülüğünü açığa vurdukça, Rûh-ul-kuds bununla berâberdir" buyurdu. (İmâm-ı Rabbânî)

Rûhlar Âlemi: Maddî olmayan âlem. (Bkz. Âlem)

Hızır aleyhisselâm, rûhânî olarak dedi ki: "Biz, rûhlar âlemindeniz. Allahü teâlâ, bizim rûhlarımıza öyle kuvvet vermiştir ki, insan şeklini alırız. İnsanların yaptığı işleri, bizim rûhlarımız da yapar. İnsanların yaptığı gibi, yürür, durur ve ibâdet ederiz. (İmâm-ı Rabbânî)
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RUKBÎ nedir? ne demektir?

İki kişinin karşılıklı olarak, öldükten sonra sâhib olmaları şartıyla birinin malını diğerine bağışlaması yâni sen ölürsen evin benim olsun, ben ölürsem evim senin olsun şeklindeki hibe.

Rukbî hibe, tarafeynin (İmâm-ı a'zam ve İmâm-ı Muhammed'in (rahmatullahı aleyhim)) ictihâdına göre bâtıldır (hükümsüzdür). Her biri ötekinin ölümünü beklemektedir. Mülk edinmeyi tehlike ve zarara ta'lik etmek (bağlamak) sahîh (doğru) değildir. (Abdullah-ı Mûsulî)
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RÛM SÛRESİ nedir? ne demektir?

Kur'ân-ı kerîmin otuzuncu sûresi.

Rûm sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). Altmış âyet-i kerîmedir. İranlılarla yapılan savaşta mağlub olan Rumların, sonra gâlip gelecekleri anlatıldığından, Sûret-ür-Rûm denilmiştir. Sûrede; Allahü teâlânın sıfatlarının bir kısmı, müslümanların İslâm dînine sarılmaları ve
kavuşacakları maddî mânevî feyzler (nîmetler, yardımlar, mânevî ilimler) bildirilmektedir.

Allahü teâlâ Rûm sûresinde meâlen buyuruyor ki:

Akşam ve sabah vakitlerinde Allah'ı tesbih edin. Göklerde ve yeryüzünde olanların yaptıkları ve ikindi ve öğle vakitlerinde yapılan hamdler (övgü ve senâlar) Allahü teâlâ içindir. (Âyet: 17,18)

Kim Rûm sûresini okursa, semâda ve yerde Allahü teâlâyı tesbih eden meleklerin adedinin on katı sevâb kazanır, gece ve gündüzünde kaybettiğine kavuşur. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RÛZ-İ CEZÂ nedir? ne demektir?

İnsanların diriltilip, hesâba çekilerek amellerinin karşılığının verileceği gün; mahşer günü, kıyâmet günü. (Bkz. Mahşer)
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RÜCÛ nedir? ne demektir?

1. Dönme, yönelme.

Tövbe ederek, Allahü teâlâya rücû etmek, O'nun rızâsını kazanma yolunun başlangıcıdır. Hiçbir insan, tövbenin dışında kalmaz. (İmâm-ı Gazâlî)

2. Tasavvufta en yüksek mertebeye ulaşmış olan bir velînin tekrar geri insanlar arasına dönmesi.

Rücû' sâhibi kendi isteği ile inmez. Hak celle ve alânın murâdıyla (dilemesi ile) inmiştir. (Abdülhakîm bin Mustafâ)
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
RÜKN-I IRÂKÎ nedir? ne demektir?

Kâbe'nin Bağdâd'a karşı olan köşesi.

]
besmel.gif


besmel.gif
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar