Beyin Fırtınası Deprem üzerine mülahazalar! (1 Görüntüleyen)

  • Kullanıcı Qasem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • - Düşünen Kalemler
Bu başlık depremden geriye kalan anılar, tesbitler, utançlar vs herşeyi ama hakaret etmeden konuşabileceğimiz bir başlıktır...

Diyeceklerim var deyip sustuğunuz kelimeleri buraya dökün...

Ve yine kaybolan yitip giden insanlığımız oldu....

Ben başlayayım...

Herkesin yarası farklı şekilde sarılır... Bu bağlamda dindar insanların yaralarını sarmak için uğraşan Diyanet'in deprem bölgesinde 4-6 yaş çocuklar için açtığı Kur'an Kursu epey rahatsız etti bir kesimi...

Çocuk bizimse ister camiye yollarız, ister Kur'an Kursuna, size ne, kime ne?

Çocuk sizinse ister kiliseye yollayın, ister baleye, bize ne, kime ne?

Çok net değil mi?
 
Hükümeti topa tutan muhalefete sormak istiyorum...

İzmir kaç yıldır CHP nin elinde?
Peki Belediye başkanı Tunç Soyer'e geçen soru sorulmuştu, ne soruldu bakalım!!!

Soru : İzmir'de dönüştürülmesi gereken kaç bina var?

Tunç Soyer: 900 bin bina var. Bunun yaklaşık %80'nin değişmesi lazım.

Asıl soru şu:
İzmir kaç yıldır CHP'nin elinde depremle ilgili ne çalışması yaptınız?
Cevap muhtemelen: 0

Aynı soru 20 yıldır iktidarda olan hükümete de sorulmalı sorulacak ta...

Mesele sağ sol, İslamcı gayri İslamcı değil zihniyet meselesi...
İnsanlara evlerini mezar eden sizlersiniz. Siyasi rant, ideolojik kavgalar çıkarlar içinde okadar boğuldunuz ki halkın sorunlarına hep beraber kulak kapattınız.
İktidar değişse dahi değişecek bişey olacak mı?
Muhtemel cevap : Hayır...
 
Hatay ve Maraş'ta depremde vefat eden Suriyelileri insan yerine koymayan Kılıçdaroğlu katil Esed’e taziye dilemiş!
Hiç şaşırmadım, dedimya mesele zihniyet meselesi...


Vicdan da, merhamet de Allah'ın bir lutfudur, nasib işidir!
 
Bu gözler Koray Aydın'ı TV'lerde gördü ve inanamadı... 99 depreminde görevde olup hiçbir başarısı olmayan, üstüne de bunu nakde çevirdiği için yüce divanda yargılanan ve Rahşan affıyla yırtan Koray Aydın televizyonda ahlak dersi verip caka satabiliyor. Bu ülkenin balık hafızasını kimse yabana atmasın.
 
İki gündür @HaberturkTV de depremde yıkılan şehirlerin belediye başkanları @ersoyakif1 programına çıkıyor.
İktidar ya da muhalefet fark etmiyor bir teki bile hatası olduğunu düşünmüyor, istifa etmeyeceğini söylüyor.
Eminim ilçe belediye başkanları da aynı düşünüyordur.
Varsın gerisini siz düşünün.
 
Taze bir mezar, başucunda bir kahve, bir çikolata.

Mezar başında 17 yaşında bir çocuk. Kardeşini, ablasını, yeğenlerini kaybetmiş. Her gün Antep’ten Nurdağı’na mezara gidiyor.

Her gidişinde kız kardeşinin hep istediği kahveden ve çikolatadan alıyor.

Sanmayın ki enkaz

IMG_20230225_124457.md.jpg

Birdaha bunları yaşamamak için ders almamız lazım...
İvedilikle ideolojik kavgalara son verip işin ucundan tutmak lazım dediğim bu dk Niğdede deprem oldu. Deprem bölgesi gerçekliğimizi unutursak aynı acıları daha çok yaşarız
 
Devletin kurumları merhametten ve nezaketten yoksun insanlardan temizlenmeli...

Mustafa Bağın anlattıklarını dinleyelim:

Depremin dördüncü akşamıydı Antakya’da çadır kentte Kızılay’ın ofisine girdim.
Bir Kızılay yetkilisi beni görünce “Sen kimsin, görevli misin?” dedi.
“Hayır sıradan vatandaşım, donuyorum, battaniye istiyorum.” dedim.
“Sen çık dışarı ben getiririm dedi ve beni çıkardı.

Kapının önüne çıktım bekledim.
Elinde polara benzer şeyle geldi ve bana verdi.
Çare olmadı.
Sonra diğer insanlar verdi bana kalın battaniye.
Mesele battaniye değildi ama o şahsın tavrı çok ağırıma gitti.
Sadaka istemedim. Yoksa ‘yok’ dersin.
 
Devlet görevlendirmeyle pek çok personel gönderdi. Her birinin ahlakı değerleri kontrol mu edilecek. Arada böyle merhamet yoksunu çıkabiliyor. Allah iyi insanlarla karşılaştırsın.
 
@AsyA, afet durumlarında devletin kurumlarında kilit noktalarda görev öncelikle gönüllülere verilir. Dayatılarak kontrolsüz yollanırsa ortaya bu sonuç çıkar maalesef
 
Naim kardeşimizin sözlerini aktarayım;

Şoför bir abimiz; "Suriyeliler neden geldiler? Neden savaşmadılar? derdim hep.
Onların 10 yılda geldiği noktaya biz bir dakikada geldik.
Hayat kalmayınca korkudan insan memleketini bırakmak zorunda kalıyormuş gerçekten.
Eşimi ve çocuklarımı Manavgat'a götürdüm. Üçüncü gün eşim ağlayarak telefon açtı. 'Sokakta insanlar bize neye geldi bunlar buraya diye söyleniyorlar' dedi.
Oysa biz kendi ülkemizdeyiz, ama kendi insanımız bile bizi istemiyor."


Ne acı bir tablo değil mi?

Umarım ders alırız...
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri