Cenaze Ritüelleri (2 Izleyici)

  • Kullanıcı Erva
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • - Yorum & Analiz Serbest Kürsü
Şimdi konu doğru yerde mi bilmiyorum. @Qasem yüzüne daldım bir cenaze ritüellerine ki sormayın.

Şaman inancına göre ölmüş kişi, öteki aleme gitmek yerine dünyaya geri
dönmek isteyebilir. Bunun için tabuta konan ölü, hemen defnedilmez. Öncelikli olarak farklı farklı yerlerde saatlerce gezdirilir. Bu sayede ölünün kafasının karışacağına ve evinin yolunu bir daha bulamayacağına inanılır. Oldukça ilginç olan bu ritüel, bazı ülkelerde hala uygulanmaktadır.

Yani gülmek istedim gülemedim. Ne hissedeceğimi de bilemedim. Sizin var mı bildiğiniz ilginç cenaze töreni ya da ritüelleri hadi paylaşalım.
 
Ben biraz antropoloji meraklısı olduğum için bu anlamda gittiğim ülkelerde halkların yaşam biçimini incler yada gözlemlerim.

Örneğin Hindular genelde ölülerini yakarlar, pazar gibi alanlarda derme çatma odun yığınları tören alanları görmen mümkündür, bir iki kez şahit oldum bize göre canilik onlara göre ise ruhu bedenden ayırma işlemi...

ABD de de Bu işlem geçmişe oranla çok çok arttı, ölülerin yüzde 50 si yakılma isteğinde bulunduğu çeşitli araştırmalarda var. Sanırım Kremasyon fırınları bu iş için en uygun olanları :), Delhide olduğu gibi bu işi açık alanda yapmıyorlar :)

Burada paskalyada şunu gözlemledim, insanlar ölümlerinin üzerinde ateş yakıyorlar buda bir hıristiyanlık geleneği, sonuçta cesedi yakmaktan iyidir. :)

Japınların %99 u da yine budiest ve Şintu geleneklerine göre cenazelerini yakarlar. Müslümanlar bu yüzden cenazelerini gömecek mezar sıkıntısını bu bölgede çokça yaşarken bu bazen krize dönüşebiliyor.

Hıristiyanlarda Mozole geleneği yaygın, bana en ilginç geleni sanırım bu, bir aile mezarlığı yani oda şeklinde mezarlık tüm ailenin cesetleri aynı yere gömülür...

Taylandda yine bir kaç merasime şahit olmuştum, cenazelerini kremetoryumda yatırarak küllerini özel mezarlara koyarlar tabi bu rütüel zenginler için geçerli :) köylerde ve bazı alanlarda tabutlarla cesedin açık alanda yakıldığı söyleniyordu ama tatil süresince hiç denk gelmedim.

Yaf gece gece beni nerden bulaştırdın bu konuya bacım :)
Neyse bukadar yeter
Yani anlayacağın bana Gassalı izlemek çok ama çok saçma geliyor, salak saçma ilişki ağları, mesleğinden dolayı yadırgamalar vs vs ama temelde popülist kültür yakalama çabası. Kızıl goncalar diziside bu saçmalıklara biri. İzlemiyorum ama iyi bir okurum...
 
Benimde biraz merakım var. @Qasem En son Simon Beckett Ölüm serisini okudum. Bu tarz tavsiyelere çok sevinirim.

Ben üniversite iken bir arkadaşım bu yakma geleneklerine çok sinir olurdu. Bu kadar gereksiz bir işlem olamaz eğer ben ölürsem beni sokak hayvanlarına, kuşlara, böceklere yem edin en azından ölürken de bir faydam olur derdi fkhaha5

Bende dalga geçerdim Zerdüşt müsün diye. Onlarda mesela ölüler havayı ve toprağı kirlettigi için yüksek kulelere bırakıp akbabalara yem ederlemiş. Keza Tibette sanirsam aç hayvanlara verilirmiş ceset.
 
Ceset hisseder mi öldükten sonra olanları?

Ceset diyorsun , his edebiliyorsa niye ceset diyoruz . Tıbben mümkün değil. Tıbben mümkün olmayan bu durum aklende mumkun değil .
Ruh bedeni terk ettikten sonrası için anlatilan binlerce hikaye var ama dedigim gibi hikaye…
Eger olmuş ve ceset olmuş ise kuru et ve kemik yığınıdır
 
Mısırlıların mumyalama işlemlerinde önce demir bir kanca ile burun deliklerinden beyin çıkarılırdı. Elbette beynin tamamını alması beklenemezdi. Bu nedenle bazı ilaçlar yardımıyla kafada kalan parçalar kurutulurdu.

Beynin sağlam bir şekilde çıkarılması muhakkak gerekliydi. Çünkü Mısırlılar bu organı tanrıya ulaşmanın bir yolu olarak görmekteydiler. Özenle ve dikkatle çıkarılma işlemi yapılırdı.

Mısırlılar, cesetlerinin kokularından hiç haz etmezlerdi. Bu nedenle kendi cesetlerinin de kokacağını ve nefeslerinin tanrıya ulaşamayacağını düşünürlerdi.

Kadavra Etiyopya taşı ile göğüs bölgesinden kesilerek açılır ve içindeki organlar boşaltılırdı. Ölünün içini tamamen boşalttıktan sonra hurmadan yapılan şarap ile özenle temizlenirdi.

Daha sonra ise kokular sürer ve sodyum karbonat içine daldırıp yetmiş gün bekletilirdi. Bu süre zarfı içinde ölünün tamamen kuruması beklenirdi 70 günün sonunda bu tuzları ince fırça darbeleriyle temizler ve yapıştırıcı olarak bilinen zamkaya batırılırdı.

Daha sonra ince bezlerle sarılır. Ve ölü, yakınlarına teslim edilirdi. Ölünün yakınları bir insan gövdesine göre yapılmış olan bir tabut yaptırırlar.

Ölü bu tabuta hapsedilirdi. Bu mumya ölü odasına götürülür ve ayaküstü bir duvara yaslanırdı.

Dipnot: Firavunların bir tek kalpleri yerinden alınmazdı. Çünkü kalp Horus'un gözüyle sonsuz bir yaşama bakış gibiydi.

(Yine her yerde olduğu gibi maddi gücüne göre mumyalama işlemleri oluyormuş. Alt kesimde sadece organları çıkarılıp verilirken bir üst kesimde daha farklı işlemler uygulanırmış. )
 
Mısırlıların mumyalama işlemlerinde önce demir bir kanca ile burun deliklerinden beyin çıkarılırdı. Elbette beynin tamamını alması beklenemezdi. Bu nedenle bazı ilaçlar yardımıyla kafada kalan parçalar kurutulurdu.

Beynin sağlam bir şekilde çıkarılması muhakkak gerekliydi. Çünkü Mısırlılar bu organı tanrıya ulaşmanın bir yolu olarak görmekteydiler. Özenle ve dikkatle çıkarılma işlemi yapılırdı.

Mısırlılar, cesetlerinin kokularından hiç haz etmezlerdi. Bu nedenle kendi cesetlerinin de kokacağını ve nefeslerinin tanrıya ulaşamayacağını düşünürlerdi.

Kadavra Etiyopya taşı ile göğüs bölgesinden kesilerek açılır ve içindeki organlar boşaltılırdı. Ölünün içini tamamen boşalttıktan sonra hurmadan yapılan şarap ile özenle temizlenirdi.

Daha sonra ise kokular sürer ve sodyum karbonat içine daldırıp yetmiş gün bekletilirdi. Bu süre zarfı içinde ölünün tamamen kuruması beklenirdi 70 günün sonunda bu tuzları ince fırça darbeleriyle temizler ve yapıştırıcı olarak bilinen zamkaya batırılırdı.

Daha sonra ince bezlerle sarılır. Ve ölü, yakınlarına teslim edilirdi. Ölünün yakınları bir insan gövdesine göre yapılmış olan bir tabut yaptırırlar.

Ölü bu tabuta hapsedilirdi. Bu mumya ölü odasına götürülür ve ayaküstü bir duvara yaslanırdı.

Dipnot: Firavunların bir tek kalpleri yerinden alınmazdı. Çünkü kalp Horus'un gözüyle sonsuz bir yaşama bakış gibiydi.

(Yine her yerde olduğu gibi maddi gücüne göre mumyalama işlemleri oluyormuş. Alt kesimde sadece organları çıkarılıp verilirken bir üst kesimde daha farklı işlemler uygulanırmış. )

Mumyalama sadece antik mısırda değil geçmiş toplumların nerede ise ekseriyetinde bir şekilde mevcuttu.
Bu ritüel gelecek hayatta bedenin Tanrıya bozulmamış şekilde ulaştırılması olarak algılayan toplumlar az değil, Yunan mitolojisinde bile çokça raslanılabilir
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri