- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 833
- Tepkime puanı
- 2,276
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Cenâb-ı Hakk’ın Rızâsı
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Sizi huzûrumuza yaklaştıracak olan ne mallarınızdır ne de evlâtlarınız. Îman edip sâlih amelde bulunanlar müstesnâ; onlara yaptıklarının kat kat fazlası mükâfat vardır…” (Sebe, 37)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Yedi şey gelmeden önce güzel ve (sâlih) ameller işlemekte acele etmelidir. Bunlar: Unutturucu fakirlik, azdırıcı zenginlik, ifsâd edici hastalık, akılları götürecek
ihtiyarlık, ânî ölüm, Deccal’in ortaya çıkışı ki -bu beklenen hâdiselerin en şerlisidir- ve kıyâmetin kopmasıdır. Kıyâmet ise hepsinden fecî, hepsinden daha acıdır.” (Bkz. Tirmizî, Zühd, 3/2306; Nesâî, Cenâiz, 123)
Câfer-i Sâdık Hazretleri buyurur:
“Allah Teâlâ, üç şeyi üç şeyde gizlemiştir:
1) Rızâsını tâatinde gizlemiştir. Bu sebeple O’nun tâatinden hiçbir şeyi küçük görmeyin; belki rızâsı o şeydedir.
2) Gazabını günahlarda gizlemiştir. Onun için hiçbir günahı küçük görmeyin; belki gazabı ondadır.
3) Evliyâsını mü’min kulları arasında gizlemiştir. Bu sebeple mü’minlerden hiç kimseyi hor görmeyin; belki o, Allah Teâlâ’nın velî kuludur.” (Ebû Tâlip Mekkî, Kūtü’l-Kulûb, I, 347; Gazâlî, İhyâ, IV, 49.)
Cenâb-ı Hakkʼın rızâsı bâzen büyük, bâzen orta, bâzense küçük bir şeyde gizlidir. Bu itibarla müʼmin, büyük-küçük ayırt etmeden, bütün sâlih amelleri,
kaçırılmaması gereken birer fırsat bilmelidir.
Hazret-i Ebû Bekir (ra) halîfe olmadan önce, civârındaki yetim kızların koyunlarını sağıverir, ihtiyaçlarını karşılardı. Müslümanların halîfesi olduğu zaman, artık
hayat şartlarının değişeceği ve bu gibi küçük(!) görünen hizmetlerle ilgilenemeyeceği düşünülmüştü. Fakat değişen hiçbir şey olmadı. Hazret-i Ebû Bekir (ra),
kendisi için büyük bir nasip bildiği bu hizmeti de, aynı mütevâzı hâliyle îfâya devam etti. (Bkz. Süyûtî, Târîhu’l-Hulefâ, s. 80; Sarıçam, Hz. Ebû Bekir, s. 82.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
er-Reşîd: Her varlığı, var ediş gayesine uygun bir biçimde hedefine ulaştıran, hiç kimseyle istişare etmeden işlerini yürüten, delil ve irşada ihtiyacı olmayan, işlerini nizam ve hikmetle yürüten ve hiçbir işi boş ve abes olmayan, kullarını doğru yola ileten demektir.
Kısa Günün Kârı
Âhiret hayatında hangi amelin kurtuluş vesîlesi olacağı bilinemez. Bu sebeple büyük-küçük demeden her sâlih amele koşmalı, zamanı en verimli şekilde
değerlendirmeli ve dünyadayken Allah için yorulmayı en büyük zevk, lezzet ve nîmet telâkkî etmeliyiz.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Sizi huzûrumuza yaklaştıracak olan ne mallarınızdır ne de evlâtlarınız. Îman edip sâlih amelde bulunanlar müstesnâ; onlara yaptıklarının kat kat fazlası mükâfat vardır…” (Sebe, 37)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Yedi şey gelmeden önce güzel ve (sâlih) ameller işlemekte acele etmelidir. Bunlar: Unutturucu fakirlik, azdırıcı zenginlik, ifsâd edici hastalık, akılları götürecek
ihtiyarlık, ânî ölüm, Deccal’in ortaya çıkışı ki -bu beklenen hâdiselerin en şerlisidir- ve kıyâmetin kopmasıdır. Kıyâmet ise hepsinden fecî, hepsinden daha acıdır.” (Bkz. Tirmizî, Zühd, 3/2306; Nesâî, Cenâiz, 123)
Câfer-i Sâdık Hazretleri buyurur:
“Allah Teâlâ, üç şeyi üç şeyde gizlemiştir:
1) Rızâsını tâatinde gizlemiştir. Bu sebeple O’nun tâatinden hiçbir şeyi küçük görmeyin; belki rızâsı o şeydedir.
2) Gazabını günahlarda gizlemiştir. Onun için hiçbir günahı küçük görmeyin; belki gazabı ondadır.
3) Evliyâsını mü’min kulları arasında gizlemiştir. Bu sebeple mü’minlerden hiç kimseyi hor görmeyin; belki o, Allah Teâlâ’nın velî kuludur.” (Ebû Tâlip Mekkî, Kūtü’l-Kulûb, I, 347; Gazâlî, İhyâ, IV, 49.)
Cenâb-ı Hakkʼın rızâsı bâzen büyük, bâzen orta, bâzense küçük bir şeyde gizlidir. Bu itibarla müʼmin, büyük-küçük ayırt etmeden, bütün sâlih amelleri,
kaçırılmaması gereken birer fırsat bilmelidir.
Hazret-i Ebû Bekir (ra) halîfe olmadan önce, civârındaki yetim kızların koyunlarını sağıverir, ihtiyaçlarını karşılardı. Müslümanların halîfesi olduğu zaman, artık
hayat şartlarının değişeceği ve bu gibi küçük(!) görünen hizmetlerle ilgilenemeyeceği düşünülmüştü. Fakat değişen hiçbir şey olmadı. Hazret-i Ebû Bekir (ra),
kendisi için büyük bir nasip bildiği bu hizmeti de, aynı mütevâzı hâliyle îfâya devam etti. (Bkz. Süyûtî, Târîhu’l-Hulefâ, s. 80; Sarıçam, Hz. Ebû Bekir, s. 82.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
er-Reşîd: Her varlığı, var ediş gayesine uygun bir biçimde hedefine ulaştıran, hiç kimseyle istişare etmeden işlerini yürüten, delil ve irşada ihtiyacı olmayan, işlerini nizam ve hikmetle yürüten ve hiçbir işi boş ve abes olmayan, kullarını doğru yola ileten demektir.
Kısa Günün Kârı
Âhiret hayatında hangi amelin kurtuluş vesîlesi olacağı bilinemez. Bu sebeple büyük-küçük demeden her sâlih amele koşmalı, zamanı en verimli şekilde
değerlendirmeli ve dünyadayken Allah için yorulmayı en büyük zevk, lezzet ve nîmet telâkkî etmeliyiz.