CEHALETİN ALTIN ÇAĞI
Bilgi çağı diyorlar ama aslında bu, cehaletin altın çağı.
Parmaklarımızın ucunda milyonlarca kitap, makale, belge...
Ama zihinler bir cümleyi bile anlamaktan aciz.
Teknoloji ilerledi, ama insan geriledi.
Cahil artık sadece bilmeyen değil; bile bile yanlışa sarılan, sorgulamayı tehdit sayan, okumayı angarya gören, düşünmeyi küfür sayan adamdır.
Eskiden cehalet bir ayıptı, şimdi bir gurur nişanı gibi taşınıyor.
Bilmeyen, bilenle alay ediyor.
Kitap okuyan tuhaf sayılıyor.
Cahillik artık utanılacak bir eksiklik değil; bağırarak pazarlanan bir özgüven türü.
Diploması olanın zekâsı, takipçisi olanın fikri var sanılıyor.
Ve herkesin fikri var ama kimsenin bilgisi yok.
Modern çağda cehalet; saraylar gibi süslü, ekranlar kadar parlak.
Dün kulaktan dolma hurafelerle yaşanıyordu cehalet; bugün Instagram postlarıyla, TikTok videolarıyla büyüyor.
Cahil eskiden köy kahvesinde susardı, şimdi Twitter’da nutuk atıyor.
Asıl tehlike şurada:
Cahilin özgüveni, alimin tevazusunu bastırıyor.
Cehalet artık sessiz bir karanlık değil; gürültülü, arsız ve yayılmacı bir salgın.
Ve en kötüsü: Cehalet, kendini bilgi sanıyor.
Bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken cehalet bu kadar yaygınsa, sorun akılda değil, iradededir.
Çünkü bilgi arayanı bulur, cehalet gönüllüleri sever.
Ve ne yazık ki bugün, cehaletle kol kola yürüyen bir toplum, uçuruma doğru hızla koşuyor.
Hikmet Kızıl
Bilgi çağı diyorlar ama aslında bu, cehaletin altın çağı.
Parmaklarımızın ucunda milyonlarca kitap, makale, belge...
Ama zihinler bir cümleyi bile anlamaktan aciz.
Teknoloji ilerledi, ama insan geriledi.
Cahil artık sadece bilmeyen değil; bile bile yanlışa sarılan, sorgulamayı tehdit sayan, okumayı angarya gören, düşünmeyi küfür sayan adamdır.
Eskiden cehalet bir ayıptı, şimdi bir gurur nişanı gibi taşınıyor.
Bilmeyen, bilenle alay ediyor.
Kitap okuyan tuhaf sayılıyor.
Cahillik artık utanılacak bir eksiklik değil; bağırarak pazarlanan bir özgüven türü.
Diploması olanın zekâsı, takipçisi olanın fikri var sanılıyor.
Ve herkesin fikri var ama kimsenin bilgisi yok.
Modern çağda cehalet; saraylar gibi süslü, ekranlar kadar parlak.
Dün kulaktan dolma hurafelerle yaşanıyordu cehalet; bugün Instagram postlarıyla, TikTok videolarıyla büyüyor.
Cahil eskiden köy kahvesinde susardı, şimdi Twitter’da nutuk atıyor.
Asıl tehlike şurada:
Cahilin özgüveni, alimin tevazusunu bastırıyor.
Cehalet artık sessiz bir karanlık değil; gürültülü, arsız ve yayılmacı bir salgın.
Ve en kötüsü: Cehalet, kendini bilgi sanıyor.
Bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken cehalet bu kadar yaygınsa, sorun akılda değil, iradededir.
Çünkü bilgi arayanı bulur, cehalet gönüllüleri sever.
Ve ne yazık ki bugün, cehaletle kol kola yürüyen bir toplum, uçuruma doğru hızla koşuyor.
Hikmet Kızıl
