Köşe yazısı Çalkantılarımız (1 Görüntüleyen)

Çalkantılarımız

Var olduğumuz sürece bitmeyen ihtiraslarımız eşiğinde kavgalarımız daimi olacaktır. Varoluş bilincine sahip insanlık birbirini görmezden gelmeye başladığı an’da duyarsızlık baş gösterdi. Bizleri birbirine bu denli hasım eden dürtüyü bırakın hissetmeyi mevcudiyetini inkar eder olduk.

Toplumdan soyutlandıkça toplumu oluşturan ana kriterde ki aile mefhumunun içini boşalttık.Boşluğa sevk ettik. Gerilim çağını açtık hanelerimize. Gerilen yüreklerimiz acımasızca saldırır oldu etrafına. Gözler de nem çoğaldı ,rahmet nazarları yerine hiddet bakışları ruhumuzda derin izler bıraktı.

Dağıldık.. Okyanusa atılan taş misali dalgalar uçsuz bucaksız koylara doğru sürükledi her birimizi. Direnişi yitirdik,ayağa kalkamaz olduk,savrulduk. Kapitalizme yenildik emperyalist savaşçısı olduk evlerimizin. Global cümlelerle aşağılamaya başladık muhatablarımızı. Bilgimizi birbirimize nisbet etmek için kullanır olduk. Riya oturdu en güzide mekanlarımıza. Öteledikçe ötelendi duygularımız nebevi bakışlarımız…

Yalnızlaştık. Kaldırımlarda yalnız gezinen, düştüğünde el uzatılmayan ,vermek için elini yüreğine dahi götürmeyen bireylere dönüştük. Ensar olamadık ki muhaciri görebilmek için. Muhacir olamadık ensari gönüller için. Kavgalarımıza entel sloganlar yerleştirdik. ‘ Ataerkil baba morartır, feminist modern anne kızartır’ terennümleriyle ev içi şiddeti meşrulaştırdık.
Fikriyatının despot babası muhatabını her bakımdan morartma güdümüne , annesi ise kızartma teorilerine kapıldı. Komşu,akraba ,arkadaş ilişkileri hatta sosyal medya bile bu durumdan nasibini aldı.

Şimdi dünya hegomonyasının feodal güce dönüştüğü mekanlarımızda kendimizle çatışıyoruz. Vahyi hayatımızdan çıkardığımız sürece özümüze dönemeyeceğimizi bilmeliyiz. Birileri bizlere önceliğimizin rızayı ilahi olduğunu gerekirse kafamıza tokmak vurarak hatırlatmalı. Nebevi metodun bitmeyen ilkesi rahmet nazariyesini bünyesinde taşımayıncaya dek Rahman’ın razı olacağı bir kul olamayacağını bildirmeli. Hikmet ve güzel sözün tebliğde esas inzali,tebessümün sadaka olan sünnetiyesi ile yeniliğe açılmalı kalplerimiz. Önce kendimiz yaşamalıyız ki toplumda ki insanlara tesiri olabilsin.

İbn Haldun toplumların insanlar gibi doğma, büyüme ve çökme aşamalarından geçtiğini söyler. Asrı saadet dönemi ,halifeler dönemi ve önceki peygamberlerin dönemlerini incelediğimizde bu söylemin hakikati barındırdığına şahit oluyoruz. Şimdiki asır çökme döneminde ise kalkınmak için masumiyet çağı diye isimlendirebileceğimiz doğum evresine Rabb’in inayeti olmadan geçemeyiz. Bu geçiş için önce tevbe etmeliyiz. Allah’ın bizlerden günahsız bir toplumdan ziyade ölçüsünde , sınırlarında kısaca hayatının her aşamasında kendisinin unutulmamasını ,tercihin tayin ettiği ölçüler doğrultusunda olmasını istiyor.

Vahiysiz ve Muhammedsiz (sav) hayat bedbaht olmaya mahkumdur.

Betül Güler


Not : Yayınlanmış eski yazılardan , eleştiriye açıktır efendim
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri