İktibas Bosna'da çocuk avına çıkan savaş turistleri (1 Görüntüleyen)

  • Kullanıcı AsyA
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • - Makale Köşe Yazıları ( İktibaslar)
Bosna'da çocuk avına çıkan savaş turistleri

Bosna'da çocuk avına çıkan savaş turistleri​

Emine Şeçeroviç Kaşlı, Bosna Savaşı sırasında Saraybosna’nın çevresine gelerek para karşılığı sivilleri avlayan “savaş turistleri”nin yıllar sonra yeniden gündeme gelen karanlık dosyasını inceliyor.​


Emine Şeçeroviç Kaşlı / Fokusplus

Savaş Turistleri: Avrupa'nın Saraybosna'da Görmediği Katiller




Bosna Hersek’teki savaşın en karanlık ve en tartışmalı başlıklarından biri olan “savaş turistleri’’ iddiaları, yıllar sonra yeniden İtalya’nın gündemine oturdu. Milano savcılığı bu konuyu tekrar açtı ve Saraybosna kuşatması sırasında para karşılığı sivilleri avladığı iddia edilen yabancıların kimliğini araştırmaya başladı.

Bugünkü araştırmaların temelindeki bilgilere göre bazı İtalyan vatandaşları her hafta Milano, Torino, Veneto ve Furlanija bölgelerinden Trieste’ye gidiyor, oradan Belgrad’a uçuyor, Belgrad’dan ise helikopter veya kara yoluyla Saraybosna’nın çevresindeki Sırp bölgelerine ulaşıyorlardı.

Amaçları askeri operasyon değil; “adrenalin, ekstrem duygular” uğruna sivil avlamak. Bu kişiler arasında iş adamları, doktorlar, silah koleksiyoncuları ve avla uğraşanlar vardı. İddialara göre bazıları “yardım konvoyu” bahanesiyle ülkeye giriş yapıyordu.

Bu iddialar kamuoyunda ilk kez 2022’de yayımlanan Sarajevo Safari belgeseliyle geniş çapta konuşulmuştu. Hatta bu belgesel hakkında da yazmıştım. Belgeseldeki tanık ifadelerine göre zengin yabancıların, çoğunlukla av silahlarıyla Saraybosna’nın çevresine götürüldüğünü ve orada “insan avına” çıktığı anlatıyordu. Belgeselde sadece İtalya geçmiyor, başka ülkeler de geçiyor.

Bunlara dair bilgiler belki net olarak ilk kez bu belgeselde geçiyor ama, ondan çok öncesinde bir kayıttan da bahsetmek istiyorum. Savaş suçlusu Radovan Karaciç ile Rus yazar Eduard Limonova’nın Saraybosna dağlarında bulunduğu video görüntüleri çok önceden ortaya çıkmıştı ve orada Sırplar Rus yazara nasıl ateş edeceğini gösteriyorlardı. Ateş ettiği yer de şehirdi, binlerce sivilin bulunduğu bir yer. O videoda Karaciç “Önümüzdeki günlerde 400 gönüllü daha geliyor, yol paralarını ödedik’’ diyor.

sarajevo.png


Yani sadece İtalya, Rusya değil, başka ülkelerin vatandaşları da katil olarak Saraybosna’da bulundular ama, onlar da belki bir 30 yıl daha geçince ortaya çıkarlar. Ve o yeni soruşturmalar açılınca dünya tekrar bir şok geçiriyormuş gibi yapar. Oysa, her şey çok önceden de biliniyordu.

O dönemin İtalya istihbaratının da bu savaş turistlerden haberdar olduğu, hatta 1994 başında organizasyonu tespit edip “operasyonu durdurduk” diye Bosna tarafına bilgi verdiği iddiası da bugün yeniden gündemde. Soruşturmanın yeniden canlanmasında en önemli unsurlardan biri, Amerikalı John Jordan’ın iki ayrı tanıklığı.

2012’de Ratko Mladić davasında Jordan, Saraybosna’da sivillerin ve özellikle itfaiye ekiplerinin bilinçli olarak hedef alındığını anlatmıştı. Fakat bugün İtalyan savcılığının daha çok ilgi gösterdiği, 2007’de Dragomir Milošević davasında verdiği ifade.

Jordan o ifadede Saraybosna’nın çevresinde “yabancı görünümlü” silahlı kişileri sık sık gördüğünü, bu kişilerin yerlilere benzemediğini, hem kıyafet hem silah bakımından ayırt edilebilir olduklarını, yanlarında “yerel kılavuz” gibi davranan kişiler olduğunu, ellerindeki silahların klasik askeri silah değil, daha çok av silahları, özellikle de Avrupa’da domuz avında kullanılan türden olduğunu, ve en önemlisi, bu kişilerin sivilleri özellikle çocukları hedef aldığını söyledi.

Jordan’ın bir cümlesi de bugün soruşturmanın merkezinde sayılır, “Eğer bir aileyi yıkmak istiyorsanız, çocuğu hedef alırsınız. Bu her şeyi parçalar.”

Bugünden bakınca…

Buraya kadar anlattıklarım soğuk bilgiler, belgeler, tanıklıklar… Şimdi ise satırları bir gazeteci olarak değil, Saraybosna kuşatmasını yaşamış bir insan, daha doğrusu yaşamış bir çocuk olarak yazıyorum. O yılların kokusunu, sesini, korkusunu, suskunluğunu bilen birisi olarak. Okula o keskin nişancılardan gizlenerek, zik zak koşarak giden 7 yaşındaki bir çocuk olarak… Hatta, okul yolunda zik zak koşarken bir arabanın arkasında saklanmışken, tam da o keskin nişancılar tarafından vurulan bir adamı izleyen ufacık bir çocuk olarak. Barut kokusu, sokağa dökülmüş kan, adamın elinden kayan poşet, titremem, ağlamaktan bile korkmam ve saklandığım yerde geçmek bilmeyen bir zaman… Bana tüm bu yaşananları tekrar hatırlatıyor.

O sokaktan bugün de geçtiğimde karşıdaki dağlara bakarım, içimde huzursuzluk olur. Oysa 30 yıl kadar geçti üzerinden. Ve bana o günleri yaşatanların arasında para karşılığında hafta sonu macerası diye gelip, bizlere ateş eden Avrupalılar da var. Hani şu medeniyetten bahsedenler, özgürlükten, hukuktan, güya bugün de Gazze’ye üzülenler.

sarajevo1.png


Saraybosna kuşatmasını yaşayan herkes bilir, dağlardan gelen atışların mantığı olmazdı.
Askeri hedef yoktu, ortada çatışma bile yoktu ama birden bir çocuk yere düşerdi. Savaşın içinde insan pek çok acıya alışır, alışmasa da kabullenir. Ancak bazı şeyler vardır ki insan aklı onları reddeder.

Neden bir çocuk hedef alınır? Neden bir kadın? Neden ekmek kuyruğundaki insanlar? Tanık ifadelerin göre ‘’savaş turistleri’’ en çok parayı çocuk öldürmek için veriyorlarmış. Yaşlı öldürmek ise bedava bile olabiliyormuş.

Savaşı o günlerde yaşayan bizler için bu bilgilerin hiç birisi ‘’şok edici’’ değil, çünkü içten içe biliyorduk. Yani Boşnak halkı için yeni bir travma değil, ama eski bir yaranın kabuğunun kalkması demek. Yaşananları tekrar tekrar yaşatmak.

Ve kim bilir, yıllar sonra daha ne gerçekler ortaya çıkacak. Ama tek bildiğimiz, Boşnaklara karşı işlenen soykırım ve katliamları tüm dünya biliyordu ve hiçbir şey yapmadılar.

Adaletin gecikmesi acıdır ama hiç olmamasından iyidir. Bu soruşturma birilerini cezalandırmasa bile, en azından gerçeği ortaya koyması gerekir.

Çünkü Bosna’nın en çok ihtiyaç duyduğu şey hala budur:
Gerçeğin tanınması.

Saraybosna bugün hala ayakta, hala ışıklı, hala dirençli.
Ama o ışığın altında hala gölgeler var.
Ve bu gölgelerin ne olduğunu bilmek bizim hakkımızdır.
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri