Çözüldü Bizi İkna Et ( 6 ) (1 Görüntüleyen)

Sorumluluktan kaçmak insanın kendine yapacağı kötülükler arasında. Kendi görüşüne sahip olmayan insan mahkum olan insandır. Öyle ki taasupluk edip (körü körüne benimsenen bilgi) benimsenen görüşler sorumluluk almaktan çok üzerindeki sorumluluğu atmaktan başka bir ley değildir. Özgür iseniz sorumluluk size aittir. İdeolojilerde özgür olun, uygun olanı almalı hakkı talep etmelisiniz.
Bilgi değişir, dönüşür... Şuan "Bizi ikna et" ile yaptığımız da bu; görüşleri okuyoruz, fark ediyoruz, araştırıyoruz... Uygun olanları kesemize koyuyoruz. Kendi bilgimizi sorguluyoruz. Farklı persektiflerle yola devam ediyoruz. Görüşler ve hayat arasında görünmez bir ip vardır. Bu doğrultuda gidilen yolda yeteri kadar esnek olunmaz ise ip kopar.

Asıl sorun İdeoloji yada benimsenen fikrin bireyin kendi özentizimisi yoksa çevresindeki bireylerin fikirlerinde etgilenmesi doğrultusunda ,başkasının benimsediği öğreti ile kendisini sekillendirmesi ve buna göre kendine yükümlülük yüklemesi kendi düşünce özgürlüğüne büyük bir darbedir,

Okuma kültürünün git gide düşmesi hazira var olan a tabi olmak ,kendi düşünce ufkuna danışılmadan tabi olunan görüşler sağlam bir temel üzerine inşa edilmemis olacaktır , bu hazır olana tabi olma, karşısına çıkacak, hoşuna giden başka bir akıma yönelmesine müsait konuma gelir.

Kendi öz ufkunda tartismadigi ,Arastirmadigi,başkasının bakış açısı ile tabi olani benimsemek diğer adı ile körü körüne bağlanmak ,kendi sorumlulugundan çok başkasının sorumluluğuna tabi olmak demektir ,buda kendisi kendisi yapmaz başkası yapar.


Ne yazık ki ! Günümüz insanları benimsedikleri Akımları ,fikirleri ,görüşleri zalimce benimsemekte tek doğru tek gerçek kendi fikrini savunacak kadar kabalasmakta ,Başka fikir ve görüşleri sert bir şekilde ret ve inkar etme durumuna gelmektedir ,böyle bir insan yapısı küçük bir rüzgarda benimsediği fikir başta olmak uzere bütün akımları inkâra bile getirebiliyor.

Bundan dolayıdır ki en iyi benimsenecek fikir görüş insanın kendi tartisinda geçenlerdir.

Ideolojinin tanımı: Düşünbilimsel, toplumsal ya da siyasal bir öğreti oluşturan, ülkü olarak da benimsenebilen, kişi ve kurumların davranışlarına yön veren düşünceler bütünü.

Benim aklıma ilk gelen bağlı olduğumuz mezhebti. Görüşlerine uymamız beklenir ve sorumluluk yükler

'Loji' ekinin bulunduğu bütün kavramlar insan eli barındırır. İnsanın bulunduğu yerde hata mutlaka vardır , mutlak hakikat yalnızca islamdır. Zaten din bir yaşam tarzıdır içerisinde ideolojiyi de barındırır. Bu anlamda sorumlulukta yükler elbette. İnsanın amacı yaratıcı tarafından yüklenildiği sorumluluğu yerine getirmektir. Bu sorumluluk bireysel olarak kulluk toplumsal olarak ise islam bütünlüğünün sağlanması noktasında ideolojik savaş vermesidir . =) Taassubiyetin ise her türlüsü batıldır, Allah bir çok yerde 'Akletmez misiniz ?' diye buyurur, sorgulanma ölene kadar devam eder , farklılıkların rahmet barındırması da bu yüzdendir. Mutlak doğrunun kaynakları konusunda son merci insanın aklıdır. Her insan kendi seçiminden mesuldür onun için . Saygılar efenim .

@ZARiP yeni sorumuzu gördün mü

Öncelikle ideolojiyi anlayacağımız dile çevirip, kavramı kullanabileceğimiz şekilde tanımlayalım.

İdeoloji anlaşılabilir anlamıyla bir fikri alarak o fikir üzerinden inancını göstermektir.

Burada iki temel unsur bulunmaktadır.
1. Bir fikri almak
2. Fikir üzerinden inancını göstermek.

Fikri alır onu geliştirmez körü körüne bağlanırsanız fikrin esiri olursunuz. Başkasının fikirleri ile kendi hayatına yön vermek kendisinden bişeyler katmamak, başkasının kendisine biçtiği kıyafeti giymek gibidir. Yani zihnine ve hayatına pranga takmaktır.
Fikirleri esnek tutarak muhafaza edip savunmanın da fikirlere körü körüne bağlanmaktan bazı nüanslar dışında pek bir farkı yoktur.
Ben ikisine de karşıyım.

Peki olması gereken nedir?
Öncelikle ideolojileri analiz edip ilkesel fikirler üzerinden hareket tarzı geliştirmek gerekmektedir. Yani ideolojinin fikrini alarak kendi yaşam biçimini (inancını) o ideoloji bağlamında göstermektir.
Bu hem ideolojileri hemde bireysel ve toplumsal hareket biçimlerini sürekli yeniler, güncel tutar. Bireyi özgür kıldığı gibi toplumunda düşünebilen ve üreten bir konuma oturtur.

Bu yüzden ideolojileri savunmak yerine yada onlara körü körüne bağlanmak yerine onların fikirlerini alarak kendi hareket tarzı üzerinden onu geliştirmeye çalışmak en doğrusu olacaktır.

Yoksa bir tarafta onların kuklası olurken, diğer tarafta yanlış kabul ettiğiniz ideolojik yanlışlarını savunma konumunda kendinizi bulursunuz.

Özgün olmak tamda buradan gelir...