- Katılım
- 3 May 2020
- Mesajlar
- 16,066
- Çözümler
- 12
- Tepkime puanı
- 42,958
- Puanları
- 113
- Konum
- FK
- Web sitesi
- forumkalemi.com
- Burç
- Akrep
- İsim
- Murat
- Cinsiyet
- Takım
@Murat, Arapça okunmasın demiyorum. Ama öncelik vahy ile muhattabiyettir. Vahy anlaşılmayı bekliyor. Kuran okunduğunda anlaşılan şey demektir. Kutsal bir dinin dili, dili kutsallaştırmaz. Vahy bol bol okuyun ama anlayarak. Ben vahy ile ilk muhattab olduğum dönemde bir ayet bir ayet okurdum. Önce Arapça sonra mana... Taki Arapça anlayana kadar.
Gramer bilgisinin değişmediği bilgisi nerden gelir bilmem lakin zemahşeri okursan bir çok kavramın zamana içinde değişime uğradığını görürsün. Aynı şekilde kitabiyat yayın evinden çıkan Kuran sözlüğü kitabında da kelime ve kavramların anlam serüvenine bakabilirsin. Yine mukatil bin süleymanın işaret yayınların olması lazım yanlış hatırlamıyorsam Kurani kavramlar sözlüğündede bu anlam serüvenini görebilirsin.
Hayr kavramını masaya yatırırsak yapıldığında fayda sağlayan şey olarak hayat bulur. Anlamadığınız bir şey hayatımızda bir değişim dönüşüm yada fayda sağlar mı?
Vahyin sadece arapçası üzerinden hayr yarışları hafızlarımızı bile ne dediğini anlamayan papağanlara benzetti. Bu yüzden bu konuda çok katıyım. Okuyun ama mana ile beraber. Ne dediğini bilerek. Ne okuduğunuzu bilerek. Tane tane üzerine düşünerek...
Kemalist sistemin geçmişle aramıza uçurumlar koyması, geçmişle bağımız kesmesi farklı bir konudur. Üzerine konuşulur, ama bilinçli müslümanların vahy yönlendirmesi esastır. Herkesin okuması yazması var. Ayet ayet Allahın ne dediğini bilerek okumak esas olandır. Esas olan duruken anlamayı bekleyen vahy varken başka yollardan yürümek bana mantıklı gelmiyor.
Bu konuda hüküm veren söz söyleyen vahyin her sözüne şunca sevap var diyen alimler vahy anlayan bir toplumda yaşıyor, o toplumun vahy sürekli okumasını tekrar etmesini sağlıyordu. Geçmişlerin dili bilen, anlamı bilen konularda verdiği hükmü hiç bir şey anlamayan insanlar için geçerli kılmayalım, sonra hayatı boyunca okuyan ama asla ne dediğini sormayı bile akıl etmeyen bir nesil türer...
Gramer bilgisinin değişmediği bilgisi nerden gelir bilmem lakin zemahşeri okursan bir çok kavramın zamana içinde değişime uğradığını görürsün. Aynı şekilde kitabiyat yayın evinden çıkan Kuran sözlüğü kitabında da kelime ve kavramların anlam serüvenine bakabilirsin. Yine mukatil bin süleymanın işaret yayınların olması lazım yanlış hatırlamıyorsam Kurani kavramlar sözlüğündede bu anlam serüvenini görebilirsin.
Hayr kavramını masaya yatırırsak yapıldığında fayda sağlayan şey olarak hayat bulur. Anlamadığınız bir şey hayatımızda bir değişim dönüşüm yada fayda sağlar mı?
Vahyin sadece arapçası üzerinden hayr yarışları hafızlarımızı bile ne dediğini anlamayan papağanlara benzetti. Bu yüzden bu konuda çok katıyım. Okuyun ama mana ile beraber. Ne dediğini bilerek. Ne okuduğunuzu bilerek. Tane tane üzerine düşünerek...
Kemalist sistemin geçmişle aramıza uçurumlar koyması, geçmişle bağımız kesmesi farklı bir konudur. Üzerine konuşulur, ama bilinçli müslümanların vahy yönlendirmesi esastır. Herkesin okuması yazması var. Ayet ayet Allahın ne dediğini bilerek okumak esas olandır. Esas olan duruken anlamayı bekleyen vahy varken başka yollardan yürümek bana mantıklı gelmiyor.
Bu konuda hüküm veren söz söyleyen vahyin her sözüne şunca sevap var diyen alimler vahy anlayan bir toplumda yaşıyor, o toplumun vahy sürekli okumasını tekrar etmesini sağlıyordu. Geçmişlerin dili bilen, anlamı bilen konularda verdiği hükmü hiç bir şey anlamayan insanlar için geçerli kılmayalım, sonra hayatı boyunca okuyan ama asla ne dediğini sormayı bile akıl etmeyen bir nesil türer...