Analiz Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu|Stefan Zweig (1 Görüntüleyen)

  • Kullanıcı Zoe
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • - Kitap & Makale Analizi
Bilinmeyen Kadının Mektubu, aşkın en suskun, en görünmez hâlini ete kemiğe büründürür. Zweig’in kelimeleri, adeta narin bir tül gibi ruhuna dolanır; o isimsiz kadının sevdiği adama duyduğu sonsuz tutkuyu, sessiz bir sadakatle, acı bir güzellikle anlatır. Kadının kalbi, bir ömrü boyunca suskun bir bahar gibi onun gelişini beklemiş; her bakışı, her adımı, varlığına dair en küçük işaretler bile, genç kadının içinde sonsuz bir coşkuyla çiçek açmıştır. Ancak bu çiçekler hep gizli bir bahçede solmuş, görünmeden, anlaşılmadan yok olmuştur. Satır satır ilerlerken, sevmenin aslında ne kadar yıkıcı, ne kadar sabırlı ve ne kadar muhteşem bir çaresizlik olduğunu hissedersin. Bu mektup, bir kadının tüm hayatını tek bir adamın varlığına adarken, kendinden geriye sadece bir gölge bırakışının en derin, en sarsıcı hikâyesidir.

@Erva bir yorum alırım bebiş :)
 
Bu sahsin bir kac kitabini okumus olmamiz edebiyat noktasinda "odun " oldugumuz gercegini degistirmez fakat bu kitap efsaneydi
( Santranc ve amorok yolcusuda kalitedir)
 
Aslında ben öyle roman yada hikaye okumam. Zamanında klasikler ve meşhurları gözden geçirmiş biriyim. Ağır aksak yaşamım zaten buna pek uygun değil. Ama yinede okumalardan geriye kalanı üç beş cümle ile anlatacak olursam; “Sana, beni hiç tanımamış adama…” diye başlıyordu mektup ve ben orada, ilk cümlede düşmüştüm içine bu kederli ama tuhaf şekilde tanıdık hikâyeye. Stefan Zweig yine yapmıştı yapacağını; aşkı, takıntıyı, hayal kırıklığını almış, zarif cümlelerle paketleyip bir mektubun içine koymuştu.

İlginç olan ne biliyor musunuz ? Kitaptaki kadın karakter, adını bile bilmediğimiz bir adamı yıllarca seviyor ama öyle böyle değil, bildiğin tek kişilik bir sevda tiyatrosu bu. Adam onun farkında bile değil, o ise adamın hayatındaki en küçük detayı bile ezberlemiş. Günümüz tabiriyle biraz “ghosting”, biraz “stalk” var yani ama bir o kadar da masum ve içten. Şu son zamanlarda oynayan bir dizi var yetimler , üç beş sahnesine bakmıştım Eşrefin yıllar önce sevdiği platonik aşkı gibi bir şey aslında.

Okurken bir yandan “off abla yapma bunu kendine” diyordum, bir yandan da mektubun her satırında “ah be kadın…” diye iç geçiriyordum. Zweig o kadar insan gibi yazmıştı ki, karakter gerçek mi kurgu mu unutuyordum bazen.

Ve evet, bu kitap biraz iç acıtırdu ama bir yanıyla da gülümsetiyordu. Çünkü hepimizin içinde, fark edilmek isteyen küçük bir “bilinmeyen” var aslında.
 
İfadelerde neden öpücük atma emojisi yokk @Zoe öpücük attım sana farz et🤭

Ben ilk okuduğum dönemde ah nasıl aşk diye okumuştum. Çok etkilenip hüzünlenmiştim. Çünkü bende 15-16 yaşlarında kendimden hayli büyük birine aynı karakter gibi aşık olduğumu düşünmüstüm. Hatta İstanbuldan eğitimimi tamamlayıp onun olduğu yere gittiğimdeki heyecanım hala aklimda. Yine kendimce artık çocuk değil kadın olarak karşısında durduğumda fark edilmeme acısı ne kadar ağırdı. Ama şimdi yıllar sonra tekrar düşününce bir kadın olarak aslında kafamda tamamen idealize ettiğimi, boş olan yerlerin doldurma ve o karşılıksız aşkı hayata devam etme motivasyonu olarak kullandığımı görünce tebessüm ediyorum.

Sen yeniden yazınca tekrar göz gezdirdim. Hani karşılıksız, asla suçlamıyorumların, beklentim yokların altında başka kapılar gördüm. Aslında çaresizce karşılık beklentisi, son mektubu yazarken sinsice yazara bir yük yüklediğini net şekilde gördüm. Sonra kendime dedim ki sen yıllarca bunu bildirmemeyi tercih et sonunda yükü aslında hiçbir talebi ve haberi olmayan adama yükle ve git. Ben burada çok masumiyet göremedim bu defa. Bu konuda @Qasem ve @Olmayabilir siz ne düşünüyorsunuz? Yıllarca biri sizi bu şekilde sevse ve ölürken bütün gerçeği kucağınıza bıraksa?

Yani mesela bir kadın aklı ve kalbi biri ile doluyken başkası ile yakınlaşamaz. İğrenir bundan. Oysaki bu karakter kendi tabiri ile para için kendini sattığını söylerken bana nedense hiç masum gelmedi @Zoe ne dersin bu konuda?

Bilmiyorum ilk okuduğumda hissettiklerim ile şuan düşündüklerim arasında uçurumu görmek beni de şaşırttı🤭
 
@Erva kusura bakma uzun zaman oldu icerik detaylarini hatirlama sansimiz yok
Bizler kitaplar konusunda yapacak hic bir ugras bulamadiginda okuyanlardaniz

Daha anlasilir sekilde mesela futbol bagimlisi bir kisinin tvdeki maci izlerken konsantre hali ile futbola hicte ilgisi olmayan birinin o an mecburen tvyi izlemesi ve yillar sonrasinda o kisilerin hafizalarinda macla ilgili akillarda kalan detaylar

Tek hatirladigim ve emin oldugum sey kitap harikaydi
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri