Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

İslam Andan İçeru

kervan

Aktif Üye
FK Üyesi
FK Üyesi
Katılım
2 Haz 2020
Mesajlar
833
Tepkime puanı
2,268
Puanları
93
Cinsiyet
Andan İçeru
Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim
“Ey insan! Seni, şekilsizlikten çıkarıp en güzel şekilde yaratan, ihsânı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir?” (İnfitâr, 6-8)

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“…Herkes pişmanlıkla ölecek. Sâlih kimseler bile pişmanlıkla ölecek. Keşke daha öteye doğru mesafe alsaydım diye…” (Tirmizî, Zühd, 59)

Cennet yolcusu olabilmek için muhabbetullah tohumlarını mârifetullah güneşi ile yeşertmek şarttır. Bunun için de dünyanın fânî yaldız, şa’şaa ve gel-geç sevdalarından kalben uzakta

kalmak bir zarûrettir. Nitekim İbrahim bin Ethem Hazretleri’nin hayatı, hikmet aynasında seyredildiğinde onun gerçek muhabbet ve mârifete nasıl yönlendirildiği gayet âşikârdır:

Bir gece yarısıydı. İbrahim bin Ethem, tahtının üzerinde uyuyakalmış olarak yatmaktaydı. Birden sarayının damında müthiş bir gürültü ve patırtı çıktı. Yüksek sesle bağırışıp-çağrışmalar,

gittikçe çoğaldı ve en nihayet sultanı uyandırdı.

Sultan İbrahim bin Ethem, hızla yerinden doğrularak dama doğru haykırdı:

“– Kim var orada? Gecenin bu saatinde damda ne yapıyorsunuz?”

Derinden bir cevap geldi:

“– Kaybolan devemizi arıyoruz sultanım!”

İbrahim bin Ethem hiddetle seslendi:

“– Damda deve aranır mı bre ahmaklar?!.”

Bu seferki cevap çok mânidâr ve irşâd niteliğindeydi:

“– Ey İbrahim bin Ethem! Sen damda deve aranmayacağını biliyorsun da, sırtındaki ipekli elbiseler, başındaki tâc, elindeki kırbaç ve oturduğun tahtla Hakk’ı arayıp bulamayacağını bilmiyor musun?!.”

Bu ve benzeri hâdiselerden sonra İbrahim bin Ethem’in rûhunda uzun zamandır başlamış bulunan manevî med-cezirler sıklaştı. Nihayet o samimî kul, tacını da tahtını da bırakarak yüce

muhabbet ve mârifete öylesine sarıldı ki, içindeki bütün çalkantılar, fırtınalar ve depremler tamamen sükûn buldu. Böylece İbrahim-i Ethem Hazretleri oldu. Evliyâullahın büyüklerinden

sayıldı. (Osman Nûri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Ekim-2006)

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
El-Mümît:
Ölümü yaratan, ecelleri geldiğinde canlıları öldüren, mahlûkuna bağışlamış olduğu his ve hareket enerjisini zamanı gelince kesen demektir.

Kısa Günün Kârı
İbrahim-i Ethem gibi muhabbet ve mârifet deryasına dalarak îmandan ihsana yücelebilenler, kâinatın gözbebeği ve özü olurlar. Bunlar, gerçek insân-ı kâmildirler. Dâima kulluğun

zirvesinde yaşarlar. Nitekim Yunus Emre, insanların Hakk’a doğru yolculuklarında vuslat basamaklarını ince bir üslûpla tasnif eder ve en üste mârifeti koyarak şöyle der:
Şerîat, tarîkat yoldur varana,
Hakîkat mârifet andan içeru.
 

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,402
Çözümler
1
Tepkime puanı
38,414
Puanları
113
Nitekim Yunus Emre, insanların Hakk’a doğru yolculuklarında vuslat basamaklarını ince bir üslûpla tasnif eder ve en üste mârifeti koyarak şöyle der:
Şerîat, tarîkat yoldur varana,
Hakîkat mârifet andan içeru.
Günümüz insanını anlatan kelime 'esfeli sefilin' olsa gerek :( Bu makamların en alt ifadesi bile çok uzak.
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar