Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Hem eğitimle hem de yayıncılıkla ilgilendiğim için çalışma arkadaşlarım genelde çocuklar ya da çocuk kitapları oluyor. Çocukların kendilerini ve dünyayı tanımlarına yardım edeceğini düşündüğüm kitaplardan bazılarını bir araya getirdim. Keyifli okumalar.
Elif Ba yokmu 8-13 yaşında çocuğun okuyacağı kitap elif ba dır biz onunla büyüdük ben bu kitapların hiç birini önermiyorum sizde önermeyin @AsyA, hanım bunlarla çocuk sağlıklı bir geleceğe sahip olamaz kendi ayaklarının üstünde duramaz.
@AsyA, Elbette yeterli niye yeterli olmasın o kitapları okuyunca çocuğun zihni gelişiyormu bence gelişmiyor önceki zamanlarda örnek veriyorum
III. Osmanlı Devleti Eğitim Kurumları ve Okul Öncesi Eğitim
Osmanlı Devleti eğitim-öğretim kurumlarının başlıcalarını; Sıbyan mekteple-
ri(mahalle mektepleri), medreseler, Enderun Saray Okulu, Şehzadegan Mektepleri
gibi kurumlar oluşturmaktadır.
Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan beri aşağı yukarı her köy ve mahallede en
az bir tane olan ve ilköğretimin birinci basamağını oluşturan sıbyan mekteplerinde
sabi denilen 5-6 yaşındaki kız ve erkek çocukları Kuran, namaz kılınması, namazda
okunacak ayetler ve dualar ve biraz da yazı yazmayı öğrenirlerdi (Aksoy, 1968, 13;
Koçer, 82, 86). Kısaca eğitim-öğretimin esası, dinin ve ahlakın öğretilmesinden iba-
retti (Ergin, 1977, 6; Kodaman, 1999, IX; Başgöz, 1999, 3-10).
Şehzadegan Mektebi programı da aynen sıbyan mekteplerininki gibiydi
(Aksoy, 1968, 39; Ergin, 1977, 6). Okula başlama yaşı ise İslami gelenekteki gibi 4 yaş
4 ay 4 gündü. Esterâbâdlı Aziz B. Erdeşir’in Sivas Sultanı Kadı Burhaneddin namına
yazdığı Bezm-ü Rezm’de Kadı Burhaneddin’in 1348’de 4 yaş 4 ay 4 günlükken okula
başladığı yazılmaktadır (Aksoy, 1968, 20). Ahmet Refik de Şehzade Cem’in fikri ter
biyesine henüz 4 yaşını geçtiğinde başlandığını yazar (Eroğlu, 2004, 83). İslami gele-
nekte bu yaş ölçüsü uğurlu sayılmıştır.
Eğitime bu kadar erken yaşlarda başlanmasına rağmen görüldüğü gibi bu yaş
çocuklarına verilen eğitim bugünkü okul öncesi eğitim anlayışından uzaktır. Osmanlı
Devleti’nde bugünkü manada erken dönem çocukluk eğitimine ilişkin düşünceler
Avrupa’ya paralel olarak Tanzimatla birlikte ortaya çıkacaktır. Gayrimüslim azınlık
topluluklar ve yabancı okullar bu düşünceyi hemen benimseyip harekete geçerken (
Ermenilerde 1874 tarihi itibariyle 469 adet anaokulu) (T.C. Milli Eğitim Bakanlığı
Talim Terbiye Kurul Başkanlığı Ondördüncü Milli Eğitim Şurası, 1993, 234; Başal,
1998, 32; Tekeli-İlkin, 1999, 107). Osmanlı Devleti’nde özel girişimlerin II. Meşrutiyet
öncesi dönemde teşebbüse geçtiği yine kurumsal çalışmaların bu dönemde başladığı
görülmektedir.
Osmanlı’da Çocuk Eğitimi
Osmanlı ailesi çocuk yetiştirmek üzere kurumlaşmıştı. Dengelerini buna göre oturtmuş, buna göre kendini geliştirmişti.
Annenin en önemli işi çocuk yetiştirmekti. Mimari de buna göre planlanmıştı. Her evin “olmazsa olmaz”ı sayılan avlular, kadının egemenlik alanıydı.
Kısacası, Osmanlı’da hayatın hiçbir evresi başıboş bırakılmaz, hayatın her yönü değerlendirilir, her anı dolu dolu yaşanırdı. Bu yüzden de ömür bereketlenirdi.
Bugün ise “cevher insan” yetiştirmede eskisi gibi değiliz.
Osmanlı ailesi ne yapıyordu, nasıl yaşıyordu da bugün bile örnek insanlar olarak andığımız fertler yetiştiriyordu?
Bir Fatih, bir Yavuz, bir Kanuni, bir Akşemseddin, bir Sinan ve daha niceleri nasıl yetişmişti?
Dünyaya hükmeden, üç kıtaya adalet ve barış götüren neslin yetişmesinde nasıl bir ruh yatıyordu?
Osmanlı ailesinin çocuklarını yetiştirirken nasıl davrandıklarını, nasıl eğitim verdiklerini bu kitabın sayfalarında bulacaksınız…