kervan
Aktif Üye
Bin Aydan Hayırlı Bir Gece | ||
|
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Ramazan’da Allâh’ın öyle bir gecesi vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Kim o gecenin hayrından mahrum kalırsa gerçekten büyük bir kazançtan mahrum kalmış olur.” (Nesâî, Sıyâm, 5; Ahmed, II, 230, 385, 425)
Kadir Gecesi, Rabbin, ümmet-i Muhammed’e sonsuz merhametinden saçtığı müstesnâ bir lutuf gecesidir. Bu gece, nice mânevî hazîneler bahşedilmektedir. Bu gecenin ihtişam ve azametine binâen hakkında müstakil bir sûre nâzil olmuştur.
Kadir Gecesi, Kur’ân-ı Kerîm’in kendisinde indirilmesiyle nûrlanmış, Cebrâîl ve diğer meleklerin iştirâki ile mânevîleştirilmiştir. Mü’minlere görülmez nûrânîler tarafından selâm verilen
bu gece; feyz ve bereket dolu bir lutuf, Rabb’in kullarına bir merhamet gecesi ve Ramazan ayının bir bahar faslıdır. (Osman Nuri Topbaş, İslam İman İbadet, Erkam Yay.)
Kadir Gecesi, Kur’ân–ı Kerim’in Levh–i Mahfuz’dan dünya semasına toptan indirilmiş olduğu gecedir. Cebrail, Peygamberimiz (sas)’e ilk vahyi bu gece getirmiştir. Kadir gecesi, hüküm
gecesi demektir. Takdîr–i İlâhîde hüküm verilmiş işlerin, ve muhkem emirlerin ayırt edildiği gece anlamına gelir. Takdîrden maksad, ezelî hükmün açığa çıkması ve hikmetli işlerin
karara bağlanmasıdır. Kadir gecesi, Efendimiz’in ümmetine yaptığı duanın kabul edilmiş hâlidir.
Cenab–ı Hak eceli insanın ömrü içinde, veli kullarını insanlar içinde ve ism–i azamı esma–i hüsna içinde nasıl gizlediyse, aynı şekilde Cuma günü içinde icabet saatini, beş vakit namaz
içinde salât–ı vustâ’yı, bütün ibadetler içinde rıza-yı ilahî’yi, zaman içinde kıyâmeti, hayat içinde ölümü ve Ramazan içinde de kadir gecesini gizlemiş ki “her gece kadir, her gelen
Hızır” diye bilinsin. (Prof. Dr. İrfan Gündüz / Kemâl İklimine Doğru… / Altınoluk Dergisi Haziran – 2016)
Kısa Günün Kârı
Kadir Gecesi, kadrü kıymet bilme, Rabbimizin bizlere sunduğu sayısız nimetlerin farkında olma zamanıdır. Kadir Gecesini gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmenin yolu, Kur’an’ı
lafzıyla okumanın ve dinlemenin yanında, yaptığı çağrıyı anlamaktan, üzerinde derin bir şekilde düşünmekten ve mana ikliminde yol alarak hayatımızda onu rehber edinmekten geçer.
Çünkü Kur’an hem varlık, varoluş, kendimiz ve Yaratanımız hakkında hakikat bilgisinin hem de İslam Medeniyetinin temelini teşkil etmiş, insanlığın yolunu aydınlatmış, fert ve toplum
hayatındaki temel ahlakî ve sosyal problemlerin hak ve adalet ekseninde çözülmesine ışık tutacak, insanları geleceğe hazırlayacak ilâhî ölçüleri getirmiş ilahî bir kitaptır. Böyle olduğu
için de, Kur'an'ı anlamaya ve onun getirdiği güzellikleri yaşamaya çalışan her insan, her gecesini Kadir Gecesi gibi değerlendirme imkanı elde edebilir.