Özgün Konu Uslanmış Gönlūn (1 Görüntüleyen)

Bazen öyle olur ki insan hiçbir şey ummaksızın, bir fayda beklemeksizin bir şey yapmak ister. İçinde kaynayıp duran acıyı dindirmek için. Acı insanı zapt edince insan yıkılır. Bir şeylere tutununca hafifler acı, hayat o zaman devam eder.
 
O son raddeye gelindiğinde, geçilmez sanılan eşik geçildiğinde, iş işten geçtiğinde, bekleyişin artık bir hükmü kalmadığında aynı şey olur.
Şöyle:
“Geçti, istemem gelmeni (...)
Gelme artık neye yarar?”
“Yıkıldı yolunu bekleyen şehir,
şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir.”
 
Acı, gaddar bir öğretmen. İnsan onunla baş etmenin yollarını öğrenebilirse, yeni bir yürüme ritmi tutturabilir. İnsan acısına sığınarak da iyileşebilir. Yanlış kişiye anlatılan acı, daha büyük sıkıntıları beraberinde getirir. Konuşmak/anlatmak her zaman memnun edici olmuyor.
 
İnsana keder veren sevgi, neşe duyacağı kin ve nefretten katbekat iyidir.
İnsan kendisine acı ve elem veren sevgiyle olgunlaşır ama hiçbir ruh, kin ve nefret duygusundan haz duyarak erginleşemez.Sevimsiz, zehir saçan toy bir ruh olarak kalır.
 
Şu hengâmede, bir ân için durup kaldığında fark ediyor insan, elde avuçta kalanın çok küçük,
küçücük bir şey olduğunu...
Kendine dönmeyi, içine bakmayı sevdiren bir şarkı.

Arianna Savall’in sesiyle.

 
Kadının özgürleşmesini, beden üzerinden tanımlayan, bilhassa örtülü kadını alay edilesi cahil bir varlık olarak tasarlayan/sunan bu zihniyet ne kadar zavallı. Her meseleyi önünde sonunda kadının bedenine/giyimine getirmek gayri medenilik ve ağır hastalık.

20211116_201606.jpg
 
Kaybetmek ile yitirmek birbirine muadil görülse de birbirinin yerini tutmuyor. Kaybetmek, ihmalkârlık ve boşvermişlikten kaynaklanır. Yitirmek ya ansızın olur ya da insandaki bir hissin/niteliğin giderek körelmesi, azalmasıyla. Kaybedilen bulunabilir ama yiten geri gelmiyor.
 
Sonbahar nasıl da “öğretici” bir mevsim. İnsan sonbahar’ın dilinden bir şeyler öğrenmiyorsa -mesela vefayı, hatırlamayı, sükutu, solarken bile güzel olmayı- öğrenemez başka hiçbir dilden.


20211116_201514.jpg

Emme Norma’nın iç ferahlatan “Sonbahar Yürüyüşü” tablosu.
Küçük kız ve anne.
 
Şimdi, şu anda yaşadığı zorluk -derecesi ne olursa olsun- insana ağır ve aşılması güç gelir. Geride kalan zorluksa -şiddeti, ağırlığı ne olursa olsun- artık hafiftir. Bugün başa gelince müşkül olan, geçmişte kaldığında üstesinden gelinebilecek basit bir şey olarak hatırlanır.
 
Hâlden ve dilden anlayanla her türlü yokuş çıkılır çünkü yokuş zorsa da onu kolaylaştıran bir yoldaş vardır. Bir sebepten ısınamadığımız, anlaşmaya hiçbir dilin vesile olmadığı biriyle yokuş aşağı yürümek bile yorar.
 
İnsan, kendi elleriyle kazıyarak gelip durduğu yerden daha hayırlı, daha güzel, daha parlak bir yer olmayacağını sık sık hatırlamalı. Hak edilmeksizin gelinen makam ve emeksiz elde edilen ne varsa tadı, mutluluğu çok kısa sürüyor.
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri