Fotoğrafı görünce içim aktı, aktı coştu. Sahi insan kalbindekini paylaşıra en güzel görsel olabilir gibi geldi bana. Ne güzel der büyükler insan kalbinin ekmeğini yer diye.
Hadi sende bize bu fotoğrafı yorumla.
Görünce ne hissettin? Ne düşündün?
-
Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi
Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için lütfen foruma kayıt olun veya giriş yapın. Üyelik tamamen ücretsizdir ve sadece birkaç dakikanızı alır.
Hadi Bu Fotoğrafı Yorumla (1 Görüntüleyen)
- Kullanıcı Erva
- Başlangıç tarihi
- - Düşünce Okulu / Beyin Fırtınası
Fotoğrafı görünce içim aktı, aktı coştu. Sahi insan kalbindekini paylaşıra en güzel görsel olabilir gibi geldi bana. Ne güzel der büyükler insan kalbinin ekmeğini yer diye.
Hadi sende bize bu fotoğrafı yorumla.
Görünce ne hissettin? Ne düşündün?
- Katılım
- 9 May 2020
- Mesajlar
- 5,677
- Çözümler
- 4
- Tepkime puanı
- 13,770
- Puan
- 113
Bu resim, insanın iç dünyasını ve duygularını özgür bırakma metaforunu güçlü bir şekilde yansıtıyor. Yeşil bir ceket giymiş bir figürün göğsünde bir pencere var; açık duran bu pencereden kuşlar uçup gidiyor. Figürün eli ise sanki bu kuşlara yol gösteriyor ya da onları serbest bırakıyor.
Bu sahne, içimizde sakladığımız duyguların, anıların ya da düşüncelerin sonunda özgür kalışını simgeliyor olabilir. Belki de kalbin içinden uçup gidenler, geçmişin yükleri ya da artık tutulamayan hayaller... Pencerenin varlığı, içe kapanıklık ile özgürleşme arasındaki ince çizgiyi anlatırken, kuşların uçuşu, ruhun hafifliğini ve serbest bırakmanın huzurunu hissettiriyor. Bu, insanın kendini keşfetme ve kabullenme yolculuğunu temsil eden melankolik ama umut dolu bir görsel.
Açık pencere, insanın içinde sakladığı duyguların ve düşüncelerin bir gün mutlaka dışarı çıkacağını hatırlatıyor. Belki de uzun süredir bastırılmış hisler, serbest kalmak için doğru zamanı bekliyordu. Kuşların özgürce uçuşu, geçmişin acılarından ve içsel sıkışmışlıktan kurtulmanın hafifliğini simgeliyor. Figürün elinin hafifçe açık olması, bu özgürleşmenin zoraki değil, bilinçli bir tercih olduğunu düşündürüyor. Belki de artık tutmanın, saklamanın ya da bastırmanın bir anlamı kalmadığını fark eden bir ruhun dingin teslimiyeti...
Bununla birlikte, resimdeki figürün yüzünün görünmemesi, anonim bir insanın iç dünyasını temsil eder gibi. Hepimiz bir noktada, içimizde taşıdığımız yükleri bırakmaya, duygularımızı serbest bırakmaya ihtiyaç duyarız. Ancak bu süreç her zaman kolay olmaz; bazı kuşlar hemen uçarken, bazıları biraz daha tereddüt edebilir. Belki de özgürleşmek için önce içimizdeki pencereyi açmaya cesaret etmeliyiz. Sonrasında, bırakmak mı, tutmak mı gerektiğini zaten ruhumuz bize fısıldayacaktır.
Bu sahne, içimizde sakladığımız duyguların, anıların ya da düşüncelerin sonunda özgür kalışını simgeliyor olabilir. Belki de kalbin içinden uçup gidenler, geçmişin yükleri ya da artık tutulamayan hayaller... Pencerenin varlığı, içe kapanıklık ile özgürleşme arasındaki ince çizgiyi anlatırken, kuşların uçuşu, ruhun hafifliğini ve serbest bırakmanın huzurunu hissettiriyor. Bu, insanın kendini keşfetme ve kabullenme yolculuğunu temsil eden melankolik ama umut dolu bir görsel.
Açık pencere, insanın içinde sakladığı duyguların ve düşüncelerin bir gün mutlaka dışarı çıkacağını hatırlatıyor. Belki de uzun süredir bastırılmış hisler, serbest kalmak için doğru zamanı bekliyordu. Kuşların özgürce uçuşu, geçmişin acılarından ve içsel sıkışmışlıktan kurtulmanın hafifliğini simgeliyor. Figürün elinin hafifçe açık olması, bu özgürleşmenin zoraki değil, bilinçli bir tercih olduğunu düşündürüyor. Belki de artık tutmanın, saklamanın ya da bastırmanın bir anlamı kalmadığını fark eden bir ruhun dingin teslimiyeti...
Bununla birlikte, resimdeki figürün yüzünün görünmemesi, anonim bir insanın iç dünyasını temsil eder gibi. Hepimiz bir noktada, içimizde taşıdığımız yükleri bırakmaya, duygularımızı serbest bırakmaya ihtiyaç duyarız. Ancak bu süreç her zaman kolay olmaz; bazı kuşlar hemen uçarken, bazıları biraz daha tereddüt edebilir. Belki de özgürleşmek için önce içimizdeki pencereyi açmaya cesaret etmeliyiz. Sonrasında, bırakmak mı, tutmak mı gerektiğini zaten ruhumuz bize fısıldayacaktır.
Olmayabilir
FK Yorumcu
İlk paylasimda yorum yazicaktik uzun uzun bakip dusunmustuk yorum yapmayi unutmusuz suan gorunce farkettik bu saatte uykusuz olmaz fakat gece sanat yorumu nasil yapilirmis gorun
( @Erva @Zoe @Hatra sanatsal yorumlarda kullandiginiz kalemlerinizle gun icinde vedalasin gece yorumdan sonra o kalemler kendiliginden kirilacak)
( @Erva @Zoe @Hatra sanatsal yorumlarda kullandiginiz kalemlerinizle gun icinde vedalasin gece yorumdan sonra o kalemler kendiliginden kirilacak)
@Olmayabilir kalemim sağlam 
- Katılım
- 9 May 2020
- Mesajlar
- 5,677
- Çözümler
- 4
- Tepkime puanı
- 13,770
- Puan
- 113
@Olmayabilir cesaretine hayran kalmamak elde değil, hem yazan insanlara bulaşıyorsun hem de bu insanlar kadın 
vay canına
Sevgili @Erva sence de canına susamış degil mi?
vay canına Sevgili @Erva sence de canına susamış degil mi?
Olmayabilir
FK Yorumcu
Dun gece konu basligi altinda uzun uzadiya analizlerimizi yapiyorken ve hatta yazi bitnis son rutuslari gozden gecirirken dm den isminin gizli kalmasini isteyen saygi duydugumuz ve asla kiramayacagimiz (hatra ve erva belki ama zoe nun inanmasi ? dedigimizde cok ustune gelinmesi takdirde bizzat kendini aciga verecegini soyleyen)
uye arkadasimizin @Hatra @ @Erva ve @Zoe nun forumda ilgi ceken paylasimlari oldugunu ve bu uyelerin bizim yorumumuzdan sonra olasi demoralize ve motivasyon kaybina girip forumdan uzaklasmamalari adina
" Buyukluk sende kalsin" hic olmazsa en azindan bu konu basligi altinda bu topa girme dediği icin geri adim atmak nezaketinde bulunduk
( Normalde bu diyalogu da yazmiyacaktik fakat @Zoe ve @Erva nin bugunku yorumlarina istinaden mecburen yazilmistir)
uye arkadasimizin @Hatra @ @Erva ve @Zoe nun forumda ilgi ceken paylasimlari oldugunu ve bu uyelerin bizim yorumumuzdan sonra olasi demoralize ve motivasyon kaybina girip forumdan uzaklasmamalari adina
" Buyukluk sende kalsin" hic olmazsa en azindan bu konu basligi altinda bu topa girme dediği icin geri adim atmak nezaketinde bulunduk
( Normalde bu diyalogu da yazmiyacaktik fakat @Zoe ve @Erva nin bugunku yorumlarina istinaden mecburen yazilmistir)
- Katılım
- 3 May 2020
- Mesajlar
- 16,828
- Çözümler
- 12
- Tepkime puanı
- 45,266
- Puan
- 113
- Konum
- FK
- Web sitesi
- forumkalemi.com
Hiç bir şey anlamadım
- Katılım
- 3 May 2020
- Mesajlar
- 16,828
- Çözümler
- 12
- Tepkime puanı
- 45,266
- Puan
- 113
- Konum
- FK
- Web sitesi
- forumkalemi.com
Bu resim, görsellikten çok daha fazlasını anlatan bir şiir gibi. Adamın yeşil paltosunun göğsüne açılan bir pencere var; içinden kuşlar uçuyor. O pencere kalbine açılıyor sanki iç dünyasına, sakladığı hayallere, belki de özgürlüğe. Elini hafifçe uzatmış; kuşlara yol veriyor, onları tutmaya değil, salıvermeye meyilli. Esarete değil , özgürlüğe açık….
Aynı zamanda bu resimde insan ruhunun narinliği var; içinde tuttuğu duygular, düşünceler birer kuş gibi. Tutarsan ölürler, bırakırsan uçarlar. Belki de bu adam, kalbinin penceresini ilk kez açıyor, duygularını serbest bırakıyor. Belki de her kuş, bir kelime, bir itiraf, bir veda… Bilemeyiz ama yaşayabiliriz!
Görselin pastel tonlarıysa bu duyguyu daha da yumuşak kılıyor, şöyle diyeyim ne bir çığlık var burada, ne bir hüzün. Sessiz bir kabulleniş var sadece: “Bazı şeyler gitmeli ki içimizde yer açılsın.”
Aynı zamanda bu resimde insan ruhunun narinliği var; içinde tuttuğu duygular, düşünceler birer kuş gibi. Tutarsan ölürler, bırakırsan uçarlar. Belki de bu adam, kalbinin penceresini ilk kez açıyor, duygularını serbest bırakıyor. Belki de her kuş, bir kelime, bir itiraf, bir veda… Bilemeyiz ama yaşayabiliriz!
Görselin pastel tonlarıysa bu duyguyu daha da yumuşak kılıyor, şöyle diyeyim ne bir çığlık var burada, ne bir hüzün. Sessiz bir kabulleniş var sadece: “Bazı şeyler gitmeli ki içimizde yer açılsın.”