Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Analiz Gündüz Düşü Bağımlılığı (1 Görüntüleyen)

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Placidus
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Placidus

FK Üyesi
Puan 113
Çözümler 0
Katılım
26 Haz 2022
Mesajlar
1,786
Tepkime puanı
6,360
Puan
113
Konum
.
Placidus
Birçoğumuz için hayal kurmak, günlük rutinimiz ve telaşımızdan tatlı bir kaçış sunar.

Her ne kadar konferans veya toplantıda sessizce oturup fantezi dünyamıza kaçmak bize çekici gelse de çoğumuz hayal dünyamızdan sıyrılıp o sıkıcı ama gerçek olan toplantı salonuna geri dönebiliyoruz.

Evet bir çoğumuz dönebiliyoruz, peki ya bazılarımız?

Bazılarımız için o hayal dünyasından çıkmak imkânsız; çünkü “uyumsuz hayal kurma bozukluğu” denen, çiçeği burnunda bir psikolojik fenomenin pençesinde kıvranıyor.

Evet dramatize ettim farkındayım. Ama “bazılarımız” bu detaylı ve gerçekçi fantezileri yüzünden hayatını yaşamıyor desek yeridir.

Neden “uyumsuz”?

“Uyumsuzluk, kişinin dış gerçeklikten ziyade hayal edilen iç dünyayla ilgilenmeyi tercih etmesi nedeniyle gelişir.

Sıkıntı, çoğu zaman, boşa harcanan zamanın ve hayattaki gerçekleştirilmemiş hedeflerin farkına varmakla birlikte gelir.

İronik olarak, uyumsuz hayallere sahip bireyler genellikle bu sıkıntıyı daha fazla hayal kurarak düzenler; bu, bağımlılıklarla mücadele eden insanlarda sıklıkla görülen bir kalıptır.” diyor Eli Somer.

Kendisi 2002 yılında “maladaptive daydreaming (uyumsuz hayalperestlik)” terimini ortaya atan İsrailli bir travma araştırmacısı.

Ne kadar uzun süre hayal kurmak “maladaptive daydreaming” olarak tanımlanabilir?

2016 yılında 340 hayalperestle yapılan bir anket çalışmasına göre uyumsuz hayalperestler, ya da sosyal ortamdaki adlarıyla “gündüz düşçüleri”, uyanık oldukları saatlerin ortalama %57’sini hayal kurarak geçiriyor.

Somer ve ekibinin, Consciousness & Cognition dergisinde yayınlanan bir araştırmasına göre bazı günlerde bu süre %69’a kadar uzuyor.

Uyumsuz hayal kurmayan bir kişi ise gününün yalnızca %16’sını hayal kurmaya harcıyor.

Peki hayal kurmak dışında başka belirtiler var mı?

Uyumsuz hayalperestlik sadece hayal kurmakla tanımlanabilecek bir sorun değil.

Uyumsuz hayalperestler, hayali karakterler ile ilgili detaylı senaryolar üretmenin yanı sıra yüksek oranda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) belirtileri gösteriyor.

Tekrarlanan bedensel hareketler, ayak sallamak, hayali karakterleriyle konuşmak, mimikler ve jestler yapmak, yürümek ve zıplamak gibi hayallerin verdiği hazzı arttıran davranışlar çok sık görülüyor.

Müzik, dizi-film, görsel ve duyulara hitap eden unsurlar ise hayallere yön vermek için kullanılabiliyor.

Bunun yanında obsesif kompulsif bozukluk, depresyon, kaygı bozukluğu belirtileri gösterenlerin sayısı da oldukça fazla.

Neredeyse hepsi hayallerinin uyku döngülerini, günlük işlerini ve insanlarla ilişkilerini kötü etkilediğinden yakınıyor.

Pek çoğu bu sorunun kendilerini hayat amacından uzaklaştırdığını ve kendilerini hayal kurma bağımlısı gibi hissettiklerini söylüyorlar.

Beni diğer insanlarla etkileşime gitmekten alıkoyuyor. Derslerime odaklanamıyorum. Hayal dünyamda yaşamak için derse gitmediğim günler oluyor.” diyor katılımcılardan biri.

Bir diğer takılımcı ise 35 farklı hayali karakteri olduğunu dile getiriyor. “Kendimle yalnız kaldığım tek bir an bile yok. Nereye gidersem gideyim hep benimleler.”

Bazı uzmanlar uyumsuz hayalperestliğin bir psikolojik rahatsızlık olarak nitelendirilmesine karşılar. “Bu tip davranışlar psikopatolojikleştirilmeye başlandı mı başımız belaya girebilir. Çünkü bu davranışlar normal bir mekanizmadan kaynaklanıyor olabilir.” diyor Minnesota Üniversitesinden Eric Klinger.

Bu eleştiriler Eli Somer’i durdurmuyor. Kendisi “maladaptive daydreaming”i anlamayı ve tedavi etmeyi kafaya koymuş.

“Eğer bir insan zamanının %57’sini fantazi dünyasında harcıyorsa, bu kişinin kendisini tatmin edecek hedeflere odaklanabilmesi ve hedefine ilerlerken zamanını yönetebilmesi zor.”

Uyumsuz hayallerin içeriği nedir?

Bu soruyu cevaplamak için Eli Somer ve Reut Brenner 539 hayalperestin hayallerini dinlediler ve üç ana tema buldular;
“hoş olmayan gerçeklikten kaçış (%93.1)”,
“sıkılmaktan kaçış (%85.4)”,
“arzuların tatmin edilmesi (%89)” öne çıkan temalar.

Bunun yanında “aşık olmak”, “güçlü ve baskın olmak”, “eğlence”, “kahramanlık” ya da “fiziksel şiddet kurbanı olmak” gibi temalar da var.

Peki hayallerimizin teması kişiliğimiz hakkında bir şey söylüyor mu?

Evet! Bu yanıtı bulmak için aynı araştırmacılar bazı kişilik özelliklerinin, uyumsuz hayallerin temalarıyla bağlantılı olup olmadığına baktılar.

Özellikle narsistik büyüklenme (kendini başkalarından üstün görme ve özel davranılmayı isteme), ayrılma korkusu (sevdikleri tarafından reddedilme ve terk edilme korkusu) ve anhedonia (hayattan zevk alamama) deneyimleyen bireylerin hayal içeriklerine bakıldığına ortaya şu sonuç çıktı;

Narsistik büyüklenme özelliği taşıyan bireyler diğer kişilere kıyasla arzuların tatmin edildiği, kendilerinin güçlü ve baskın olduğu hayaller kuruyorlar; ayrılma korkusu yüksek bireyler ise daha çok sıkılmaktan kaçış, eğlence, şefkatli ve derin ilişkilere odaklı hayaller kuruyorlar.

Anhedonik bireyler ise eğlence ve hoş olmayan gerçeklikten kaçış temalı hayaller kuruyorlar.

Bu sonuçlara göre maladaptive daydreaming insanların karşılanamayan duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarını gidermek için geliştirdikleri bir mekanizma olabilir.

2002 yılından bu yana yürütülen 50’yi araştırma bu sorunun erken yaşlarda başladığına ve travma temelli olduğuna işaret ediyor.

Bu sorunun yalnızca bazı bireylerde görülüyor olmasının sebebi ise bazı bireylerin immersive daydreaming denen sürükleyici ve kişiyi içine alan hayal kurma kabiliyetine sahip olmaları.

Sonuç olarak bu kabiliyete sahip bireyler, hayal kurarak kendilerine kaçabilecekleri güvenli bir hayal evreni yaratmaya, sürükleyici hayal kuramayan bireylere göre daha yatkın oluyorlar.

Yazar - Araştırmacı : Dolunay KOCABAĞ' dan..
 
Örnek 1: “Gündüz düşlerimde 35 farklı karakter var. Çocukluktan beri benimleler. Zihnimin ne zaman tamamen yalnız olabildiğini hatırlamıyorum bile. Hep oradaydılar. Tüm gündüz düşlerim bu 35 karakterin etrafında dönüyor. Kurgu bir şehirde yaşıyorlar.”



Örnek 2: “Çocukken zengin bir iç dünyam vardı. Kendimi bildim bileli bu şekildeyim. Kreş yaşlarımdayken bir adada yaşayan kedi veya diğer hayvanlarla ilgili zihnimde hikayeler yazar, oynardım. Zamanla ben büyüdükçe hikayelerim de büyüdü ve daha kompleks bir hale geldiler. Okuduğum kitaplardan, izlediğim filmlerden ve dizilerden karakterler ekler çıkartırdım.”



Örnek 3: “Şu anda üç faklı kurgu dünyam var. Geçmişteki bazı kurgu dünyaları öldü, bazıları ise uzun süredir devam ediyor. Bazen eskilerden birine canlandırabilir miyim diye gidiyorum, ama onlar artık devam etmiyor.”



Örnek 4: “ Bu hikayeler sadece benim için ve tamamen zihnimin içindeler. Bazen günün 3-4 saatini bunlara ayırdığımı fark ediyorum. Müzik dinlerken, kitap okurken, bir şeyler izlerken, yolculuklar bunları tetikliyor.



Örnek 5: “Küçüklükten beri bunlar var. 13 yaşından sonra işler değişmeye başladı. Gündüz düşlerine çekilme isteğim çok hızlı bir şekilde arttı ve kontrol edemez oldum. Uyumaya gittiğimde veya uyandıktan sonra daha çok olurdu. Sonra ders dinlerken ve sınava çalışırken de olmaya başladı.”



Örnek 6:
“ Bazen gerçek yaşamı kaçırdığımı hissediyorum. Beni tüketiyor. Zihinsel enerjimi tükettiğini hissediyorum. Gitgide artıyor. Artık hayatımda bunu istediğimden emin değilim. Bunu istemiyorum. Hayatımı ne kadar tükettiğini görmek beni dehşete düşürüyor. İçinden çıkmak çok fazla çaba gerektiriyor. Bazen kendimi tekrar kaldığım yerden devam ederken buluyorum. Şu sıralar en azından bunu yaptığım zamanları azaltmaya çalışıyorum. Bunu kontrol edebilenler var mı? Onlara imreniyorum.



Örnek 7: “ Bunu hedef alan bir terapi var mı emin değilim. Psikologa veya psikiyatra anlattığımda neden bahsettiğimi anlamıyorlar. Bu konuda beni anlayan birini bulsam şanslı hissederdim. Artık bunun hayatımı kontrol etmesini istemiyorum”
 
Demek ki neymiş Herseyin fazlası zarar hayal kurmak da buna dahil
 
Demek ki neymiş Herseyin fazlası zarar hayal kurmak da buna dahil
Ayaklarınız yere bastığı sürece hayal kurmak iyidir. Fikir sahibi olduğumuzu ve düşünebildiğimizi gösterir. 😇
 
Bu bağımlılıktan kurtulma yolu var mıdır :)
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri