- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 14,651
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 39,153
- Puanları
- 113
Başarı tesadüf değildir. Bazen küçük bir dokunuşla gelir başarı, bazen çok çalışarak.
Pek çok anne evladına, eğitim ve okul hayatında yardımcı olamadığını söyler. Çünkü kendisi bilmiyordur evladına nasıl yardımcı olsun. Birkaç başarı hikayesinden bahsedeceğim. Yardımcı olmak için bilmenin gerekli olmadığını yaşayanlardan öğrenelim.
İlk kahramanımız bir anne. Evladına her gün okuldan geldiğinde "Bugün ne öğrendiğini bana anlatabilir misin. Bende öğrenmek istiyorum." der. Sonrasında ne mi olur? Çocuk annesine yeni bir şeyler öğretme hevesiyle derslerini daha dikkatli dinler. Eve geldiğinde annesine anlatır. Yıllar sonra düşündüğünde aslında annesinin o günkü dersleri tekrar ettirdiğini fark eder.
İkinci kahramanımız yine bir anne. Evladına okuldan her gelişinde "Öğretmenine bugün daha iyi soru sorabildin mi." diye sorar. İlerleyen yaşlarında konuyu ne kadar iyi bilirse o kadar iyi soru sorabileceğini öğrenir ve annesine teşekkür eder.
Üçüncü kahramanımız bir baba. Kızı okumayı yeni öğrenir, çeşitli yazılar hikayeler okumaya başladığında kızına "Okuduğun yeri bana anlatır mısın." der. Sadece bir okuma hakkı vardır. Sonuç mu? Derecelerle geçen eğitim hayatı.
Dördüncü kahramanımız yine bir baba. Çocuğuyla bir oyun oynar. Bir mağazanın karşısında dururlar. Çocuğun bir süre vitrine bakmasına izin verir. Sonra çocuk vitrine arkasını döner. Babası vitrindekilerle ilgili sorular sorar. İlerleyen yıllarda olaylar karşısında hiç kimsenin fark etmediği detayları fark eden bir yetişkin vardır.
Sonuncusu ise benim hayatımın dokunuşu. Yazmak. Sonucu zaman gösterecek.
Mevla görelim ne eyler ne eylerse güzel eyler.
NoktA
Pek çok anne evladına, eğitim ve okul hayatında yardımcı olamadığını söyler. Çünkü kendisi bilmiyordur evladına nasıl yardımcı olsun. Birkaç başarı hikayesinden bahsedeceğim. Yardımcı olmak için bilmenin gerekli olmadığını yaşayanlardan öğrenelim.
İlk kahramanımız bir anne. Evladına her gün okuldan geldiğinde "Bugün ne öğrendiğini bana anlatabilir misin. Bende öğrenmek istiyorum." der. Sonrasında ne mi olur? Çocuk annesine yeni bir şeyler öğretme hevesiyle derslerini daha dikkatli dinler. Eve geldiğinde annesine anlatır. Yıllar sonra düşündüğünde aslında annesinin o günkü dersleri tekrar ettirdiğini fark eder.
İkinci kahramanımız yine bir anne. Evladına okuldan her gelişinde "Öğretmenine bugün daha iyi soru sorabildin mi." diye sorar. İlerleyen yaşlarında konuyu ne kadar iyi bilirse o kadar iyi soru sorabileceğini öğrenir ve annesine teşekkür eder.
Üçüncü kahramanımız bir baba. Kızı okumayı yeni öğrenir, çeşitli yazılar hikayeler okumaya başladığında kızına "Okuduğun yeri bana anlatır mısın." der. Sadece bir okuma hakkı vardır. Sonuç mu? Derecelerle geçen eğitim hayatı.
Dördüncü kahramanımız yine bir baba. Çocuğuyla bir oyun oynar. Bir mağazanın karşısında dururlar. Çocuğun bir süre vitrine bakmasına izin verir. Sonra çocuk vitrine arkasını döner. Babası vitrindekilerle ilgili sorular sorar. İlerleyen yıllarda olaylar karşısında hiç kimsenin fark etmediği detayları fark eden bir yetişkin vardır.
Sonuncusu ise benim hayatımın dokunuşu. Yazmak. Sonucu zaman gösterecek.
Mevla görelim ne eyler ne eylerse güzel eyler.
NoktA