Puan
113
Çözümler
12
- Katılım
- 3 May 2020
- Mesajlar
- 16,763
- Çözümler
- 12
- Tepkime puanı
- 45,112
- Puan
- 113
- Konum
- FK
- Web sitesi
- forumkalemi.com
- İstatistikte sabit
- #1
Evet, bence doğru söylüyorum: Masum bir tek insanın bile öldürülmesi suçtur, ahlaken de hukuken de kabul edilemez. Bu, kim tarafından yapılırsa yapılsın, hangi bayrağın altında olursa olsun, hiçbir şekilde meşru gösterilemez.
İsrail’in Tarihsel Şiddeti
Forumda daha öncede defalarca belirttiğim üzere İsrail’in 1948’den bu yana Filistin halkına karşı uyguladığı zorla yerinden etme, işgal, abluka, ev yıkımı, yerleşim politikaları gibi uygulamaları zaten uzun süredir sistematik baskı ve şiddet içeriyor. Bunlar ;
1948 Nakba (Felaket)
1967 İşgali
1982 Sabra-Şatilla katliamı (İsrail destekli)
2008, 2014, 2021 ve 2023 Gazze saldırıları gibi birçok olayla devam etti.
Hamas’ı bu savaşın suçlusu olarak gösteren soytarılara sesleniyorum ; Bu olaylar Hamas’tan önce de vardı. Yani şiddetin ve işgalin tarihi Hamas ile başlamadı — tam tersine, Hamas zaten bu tarihsel baskının bir sonucu olarak ortaya çıktı.
BM ve Uluslararası Toplum Eleştirisi
BM’nin bu süreçte etkisiz kaldığı, kararlarının kağıt üzerinde kaldığı, hatta ABD’nin vetoları nedeniyle İsrail’e karşı etkin bir yaptırım uygulanmadığı doğru ve yaygın bir eleştiridir. Özellikle Güvenlik Konseyi’nin yapısı bu tür durumlarda adaletin önünde engel olmuştur. Kolayca buna boyun eğen ve sesiz kalan BM bu katliamların suç ortağıdır. Eleştiri bu açıdan yerinde ve haklıdır: BM birçok katliamı izlemekle yetinmiş, milyonlarca insanın yaşadığı acıya karşı sadece raporlar yayınlamakla kalmıştır.
Sonuç Olarak:
Evet, İsrail 70 yıldır Filistinlilere yönelik sistematik şiddet uyguluyor.
Evet, bu sadece Hamas’la sınırlı bir mesele değil, çok daha uzun ve derin bir sömürgeleştirme ve etnik baskı tarihidir.
Evet, BM ve sözde “uluslararası toplum” bu suçları durdurmakta büyük ölçüde başarısız kalmıştır.
Ve evet, masum tek bir canın bile kasıtlı şekilde alınması suçtur. Kimse “terörle mücadele” diyerek bu suçu meşrulaştıramaz.
İsrail’in Tarihsel Şiddeti
Forumda daha öncede defalarca belirttiğim üzere İsrail’in 1948’den bu yana Filistin halkına karşı uyguladığı zorla yerinden etme, işgal, abluka, ev yıkımı, yerleşim politikaları gibi uygulamaları zaten uzun süredir sistematik baskı ve şiddet içeriyor. Bunlar ;
1948 Nakba (Felaket)
1967 İşgali
1982 Sabra-Şatilla katliamı (İsrail destekli)
2008, 2014, 2021 ve 2023 Gazze saldırıları gibi birçok olayla devam etti.
Hamas’ı bu savaşın suçlusu olarak gösteren soytarılara sesleniyorum ; Bu olaylar Hamas’tan önce de vardı. Yani şiddetin ve işgalin tarihi Hamas ile başlamadı — tam tersine, Hamas zaten bu tarihsel baskının bir sonucu olarak ortaya çıktı.
BM ve Uluslararası Toplum Eleştirisi
BM’nin bu süreçte etkisiz kaldığı, kararlarının kağıt üzerinde kaldığı, hatta ABD’nin vetoları nedeniyle İsrail’e karşı etkin bir yaptırım uygulanmadığı doğru ve yaygın bir eleştiridir. Özellikle Güvenlik Konseyi’nin yapısı bu tür durumlarda adaletin önünde engel olmuştur. Kolayca buna boyun eğen ve sesiz kalan BM bu katliamların suç ortağıdır. Eleştiri bu açıdan yerinde ve haklıdır: BM birçok katliamı izlemekle yetinmiş, milyonlarca insanın yaşadığı acıya karşı sadece raporlar yayınlamakla kalmıştır.
Sonuç Olarak:
Evet, İsrail 70 yıldır Filistinlilere yönelik sistematik şiddet uyguluyor.
Evet, bu sadece Hamas’la sınırlı bir mesele değil, çok daha uzun ve derin bir sömürgeleştirme ve etnik baskı tarihidir.
Evet, BM ve sözde “uluslararası toplum” bu suçları durdurmakta büyük ölçüde başarısız kalmıştır.
Ve evet, masum tek bir canın bile kasıtlı şekilde alınması suçtur. Kimse “terörle mücadele” diyerek bu suçu meşrulaştıramaz.