Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Zamanı bir daha tanımlayalım.

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,434
Çözümler
1
Tepkime puanı
38,491
Puanları
113
Zamanı nasıl değerlendirmemiz gerektiğine dair binlerce söz söylene gelmiştir. Lakin biliriz ki insanlar nasihat dinlemekten çok örnek görmek isterler. Ben de bugün sizinle buna dair iyi bir örneği paylaşmak isterim.

Nenem vefatı yaklaşıp artık iyiden iyiye elden ayaktan kesilince, annemi ve kız kardeşlerimi çağırır. Onlara şöyle bir vasiyette bulunur: “Yavrularım, ben ölünce benim defnim ve tekfinim için gerekli her şey yatağımın başındaki sandukanın içinde bir bohçada hazır. Her şeyimi kendi ellerimle hazırladım. Ben ölünce onları kullanın.

Ama sizden ricam, ben ölmeden o bohçaya dokunmayın.” Bir kaç gün sonra nenem vefat eder. Annemler o bohçayı açarlar ki bir de ne görsünler? Bohçanın üstünde bir mektup. Oysa nenem ümmi idi, okuması yazması yoktu. Neyse, şaşkınlıkla mektubu açarlar ki mektup bir çocuğun el yazısı ile kaleme alınmış. Nenem kime yazdırdı bilmiyoruz. O ben de olabilirim, küçük ablam da olabilir. Mektubu öyle birine yazdırmış ki yazı yazmayı bilsin ama vasiyet olduğunu ve içeriğini anlamasın. Ee, bunun için de en ideali bir çocuğa yazdırmak. Çok zekice değil mi?

Mektupta Bilâl-i Habeşî hazretlerinden bir kıssa anlattıktan sonra asıl iste- ğinden bahsetmiş:
“Bu bohçanın içinde küçük bir bohça daha var. O bohçanın içinde benim genç kızlığımdan bu zamana dek se- herlerde, Allah korkusu ve sevgisiyle ağlayıp gözyaşlarımı silerek eskittiğim mendiller var. Ben onları biriktirdim. Beni defnederken onları benim imanıma (göğsüme) seriniz. Umarım ki o mendiller bana şefaatçi olurlar. İnsan
ağlayınca gözyaşı ile birlikte burnu da akar. Ben burnumu başka mendillerle temizledim, bunlar sadece gözyaşlarımla eskittiğim mendillerim. Bu mendillerden birini torunum Kübra’ya, gelin hediyesi olarak vermek için ayırın. Gelin olunca ona verin. (Kübra yani kız kardeşim, babam vefat ettiğinde henüz altı aylık bebekti.) Haydi Allahaısmarladık.”

Zaman dedik ya hani. Şimdi gelin, zamanı bir daha tanımlayalım:

Zaman, öldüğünde iman tahtana serebileceğin şefaatçi biriktirmektir.

Vesselam.

Bekir Develi

FB_IMG_1630481787498.md.jpg
 

Qasem

FK Üye
🌿🌼
Katılım
3 May 2020
Mesajlar
15,102
Çözümler
12
Tepkime puanı
40,034
Puanları
113
Konum
Avrupa
Web sitesi
forumkalemi.com
Burç
Akrep
İsim
Murat
Cinsiyet
Takım
lIr3ry
Kim zerre kadar hayr işlerse onu görür, kimde zerre kadar şer işlerse onu görür der Vahy...
Bize şefaat edecek olan ise Hakikat karşısındaki hal hareket ve tavrımızdır...
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar