- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 833
- Tepkime puanı
- 2,289
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Yetimler Topluma Emânettir
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler hiç şüphesiz karınlarına ateş doldurmuş olurlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.” (Nisâ, 10)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri doyur, yetimin başını okşa!” (Ahmed b. Hanbel, II, 263, 387)
Her toplumda olduğu gibi bizde de çok sayıda yetim vardır. Nice yetimler, ellerinden tutacak, kendilerini hayatın zor ve katı şartlarına alıştıracak rehberleri
olmadığı için ezilmişler, itilip kakılmışlar ve adeta kötü insan olmaya zorlanmışlardır. Efendimiz (sav) hadislerinde bizleri bu durumdan şöyle sakındırıyor:
“Müslüman içinde en hayırlı ev, kendisine iyilik yapılan bir yetimin bulunduğu evdir. Müslümanlar içinde en kötü ev de kendisine kötülük yapılan bir yetimin bulunduğu evdir.” (İbn-i Mâce, Edeb, 6)
Hâsılı, bu yavrulara sahip çıkmak, toplumun bir açığını kapamak, bir yarasını sarmak, kısacası mü’min olmanın mesûliyetini yerine getirmek demektir. Hayatın
zorluklarının bir yetimi ezmesine mani olanlar, şu hadîs-i şerîfin va’dettiği hesapsız mükâfatı elde ederler:
“Bir kimse sırf Allah rızâsı için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır…” (Ahmed b. Hanbel, V, 250)
Her saç teline karşılık bir sevap, ne büyük mükâfattır! Şu halde yüreğinden kopup gelen derin bir şefkat duygusuyla bir yetimi kucaklayıp bağrına basan, ona
yalnızlığını ve yetimliğini unutturmaya çalışan bir kimse, ilâhî rahmet sağanağı altında yıkanmış ve günahlarından arınmış olmaktadır. (Yrd. Doç. Dr. Mustafa
Öztürk, Ahlâk Ölçüleri, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Hâdî: Kullarının rubûbiyetlerini ikrâr etmeleri için onlara marifetullah yolunu öğreten, lütufla ve güzellikle yol gösteren, hayra erdiren, murâda yaklaştıran,
doğru yola davet eden, her mahluku, bekâsı ve vücudunun idâmesi hususunda gerekli olan hususlara yönelten demektir.
Kısa Günün Kârı
Şunu bilmeliyiz ki, başta yetimler olmak üzere öksüz, kimsesiz, yoksul bütün çocuklar toplumumuzun bir parçasıdır. Bu yavrularımıza karşı sorumluluklarımız
vardır. Sorumluluklarımızın bilincinde olmalı ve bu konuda duyarlı davranmalıyız.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler hiç şüphesiz karınlarına ateş doldurmuş olurlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.” (Nisâ, 10)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri doyur, yetimin başını okşa!” (Ahmed b. Hanbel, II, 263, 387)
Her toplumda olduğu gibi bizde de çok sayıda yetim vardır. Nice yetimler, ellerinden tutacak, kendilerini hayatın zor ve katı şartlarına alıştıracak rehberleri
olmadığı için ezilmişler, itilip kakılmışlar ve adeta kötü insan olmaya zorlanmışlardır. Efendimiz (sav) hadislerinde bizleri bu durumdan şöyle sakındırıyor:
“Müslüman içinde en hayırlı ev, kendisine iyilik yapılan bir yetimin bulunduğu evdir. Müslümanlar içinde en kötü ev de kendisine kötülük yapılan bir yetimin bulunduğu evdir.” (İbn-i Mâce, Edeb, 6)
Hâsılı, bu yavrulara sahip çıkmak, toplumun bir açığını kapamak, bir yarasını sarmak, kısacası mü’min olmanın mesûliyetini yerine getirmek demektir. Hayatın
zorluklarının bir yetimi ezmesine mani olanlar, şu hadîs-i şerîfin va’dettiği hesapsız mükâfatı elde ederler:
“Bir kimse sırf Allah rızâsı için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır…” (Ahmed b. Hanbel, V, 250)
Her saç teline karşılık bir sevap, ne büyük mükâfattır! Şu halde yüreğinden kopup gelen derin bir şefkat duygusuyla bir yetimi kucaklayıp bağrına basan, ona
yalnızlığını ve yetimliğini unutturmaya çalışan bir kimse, ilâhî rahmet sağanağı altında yıkanmış ve günahlarından arınmış olmaktadır. (Yrd. Doç. Dr. Mustafa
Öztürk, Ahlâk Ölçüleri, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Hâdî: Kullarının rubûbiyetlerini ikrâr etmeleri için onlara marifetullah yolunu öğreten, lütufla ve güzellikle yol gösteren, hayra erdiren, murâda yaklaştıran,
doğru yola davet eden, her mahluku, bekâsı ve vücudunun idâmesi hususunda gerekli olan hususlara yönelten demektir.
Kısa Günün Kârı
Şunu bilmeliyiz ki, başta yetimler olmak üzere öksüz, kimsesiz, yoksul bütün çocuklar toplumumuzun bir parçasıdır. Bu yavrularımıza karşı sorumluluklarımız
vardır. Sorumluluklarımızın bilincinde olmalı ve bu konuda duyarlı davranmalıyız.