Onca memleket meselesi varken bu da nereden çıktı denmemesi gereken önemli bir konu!
Yüzyıllardır genetiğimizin kodları ile oynanıyor! Maalesef acı realitemiz!
Aktaracağım kısa bilgiyi her ebeveyn, her öğretmen, Kültür Bakanının bizatihi kendisi ve/ya bu menfur işe onay veren her kimse, kendi çocuğuna sesli olarak okuyabilir mi?
Dayanılır gibi değil!
Derinden, en derinden bizi kemirip duruyor süfli kemirgenler!
Kendimize göre kabulleri, örf, adet ve gelenekleri, en önemlisi inançları olan özgün bir toplumuz! Bizi mertçe dağıtamayanların sinsi oyunları canımızdan bezdirecek bir hal almaya başladı.
Tertemiz dimağlarımıza, gencecik çocuklarımıza aşılanmaya çalışılan bu menfur düşüncelerin izahı mümkün değildir! Aptalca ve ahmakça savunmaların yeri kalmadı!
Milli Eğitimden, müfredatından yakınıyorduk, şimdi de Kültür Bakanlığı süfli emellere platform olmuş!
Batı Medeniyetinin katıksız mendeburlukları, her fırsatta, toplumumuzun kılcal damarlarına zehirli anlayışlarla enjekte ediliyor!
“Çocuklarımıza okutulmak üzere”; Kültür Bakanlığınca onaylanan, Karatay Akademi tarafından basılan, yazarı H.Erol Yıldız olan, “Onlar Ermiş Muradına” (En Güzel Türk Masalları) adlı masum görünümlü bir eserden söz etmek istiyorum!
İnanca hakaret mi dersiniz, ensest düşüncelere kapı aralama mı dersiniz, sapıklığın şuur altına zerk edilmesi mi dersiniz, ne derseniz tercih size kalmış!
Kitaptan bir bölümü, çocuklara “ufuk açıcı(!), ders niteliğindeki kısa bir bölümü olduğu gibi alıntılayalım! “Sandık” isimli masala bakar mısınız?
“ Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir adam varmış. Bu adamın çocukları olmuyormuş. Bir gün rüyasında duvar yarılmış duvardan bir hoca görünmüş. Hoca adam:
- “Şu muskayı tak, çok güzel bir çocuğun olacak” demiş.
Adamın güzel bir kız çocuğu dünyaya gelmiş, kız büyümüş. Büyüyünce babası Hocaya gitmiş. Hocaya:
- “Yetiştirdiğin meyveyi önce kendin mi yersin, yoksa başkasına mı yedirirsin?” diye sormuş.
Hoca:
- “Evvela kendin yersin.” demiş.
Sonra gelmiş kızına olanları anlatmış.
Kız:
- “Baba hiç öyle şey mi olur, ben senin kızımım, hiç babanın kızıyla evlenmesi olur mu?” demiş.
Babası:
- “Olur kızım ben hocaya danıştım.” demiş.
Kimin hangi izan, irfan, vicdan ve inanç heybesine ne koyduğu, bundan ne anladığı kendisine kalmış ama İlgili mercilerin savruk işleyişleri, kılcal ve ar damarlarımıza dokunuyor!
Bu duruma sebep olanlar başta olmak üzere, ilgili herkese yazıklar olsun!
Nelerin yapılması gerektiğini söyleyecek değilim.
Son derece üzgün ve gelecek nesiller adına endişeliyim!
“Şimdi içimizden birtakım beyinsizlerin işledikleri günah sebebiyle bizi helâk mı edeceksin Allah’ım?” (Araf Suresi: 155)
Sevgi ile Kalın…
A.Kadir Tunçer / AKT
BİLGİLER:
Kitap adı: Onlar Ermiş Muradına ( En güzel Türk Masalları)
1.Baskı – Şubat-2015
ISBN : 978-605-1132-08-2
Kültür Bakanlığı Sertifika No: 17120
KARATAY AKADEMİ YAYINLARI –KARATAY / KONYA
Yüzyıllardır genetiğimizin kodları ile oynanıyor! Maalesef acı realitemiz!
Aktaracağım kısa bilgiyi her ebeveyn, her öğretmen, Kültür Bakanının bizatihi kendisi ve/ya bu menfur işe onay veren her kimse, kendi çocuğuna sesli olarak okuyabilir mi?
Dayanılır gibi değil!
Derinden, en derinden bizi kemirip duruyor süfli kemirgenler!
Kendimize göre kabulleri, örf, adet ve gelenekleri, en önemlisi inançları olan özgün bir toplumuz! Bizi mertçe dağıtamayanların sinsi oyunları canımızdan bezdirecek bir hal almaya başladı.
Tertemiz dimağlarımıza, gencecik çocuklarımıza aşılanmaya çalışılan bu menfur düşüncelerin izahı mümkün değildir! Aptalca ve ahmakça savunmaların yeri kalmadı!
Milli Eğitimden, müfredatından yakınıyorduk, şimdi de Kültür Bakanlığı süfli emellere platform olmuş!
Batı Medeniyetinin katıksız mendeburlukları, her fırsatta, toplumumuzun kılcal damarlarına zehirli anlayışlarla enjekte ediliyor!
“Çocuklarımıza okutulmak üzere”; Kültür Bakanlığınca onaylanan, Karatay Akademi tarafından basılan, yazarı H.Erol Yıldız olan, “Onlar Ermiş Muradına” (En Güzel Türk Masalları) adlı masum görünümlü bir eserden söz etmek istiyorum!
İnanca hakaret mi dersiniz, ensest düşüncelere kapı aralama mı dersiniz, sapıklığın şuur altına zerk edilmesi mi dersiniz, ne derseniz tercih size kalmış!
Kitaptan bir bölümü, çocuklara “ufuk açıcı(!), ders niteliğindeki kısa bir bölümü olduğu gibi alıntılayalım! “Sandık” isimli masala bakar mısınız?
“ Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir adam varmış. Bu adamın çocukları olmuyormuş. Bir gün rüyasında duvar yarılmış duvardan bir hoca görünmüş. Hoca adam:
- “Şu muskayı tak, çok güzel bir çocuğun olacak” demiş.
Adamın güzel bir kız çocuğu dünyaya gelmiş, kız büyümüş. Büyüyünce babası Hocaya gitmiş. Hocaya:
- “Yetiştirdiğin meyveyi önce kendin mi yersin, yoksa başkasına mı yedirirsin?” diye sormuş.
Hoca:
- “Evvela kendin yersin.” demiş.
Sonra gelmiş kızına olanları anlatmış.
Kız:
- “Baba hiç öyle şey mi olur, ben senin kızımım, hiç babanın kızıyla evlenmesi olur mu?” demiş.
Babası:
- “Olur kızım ben hocaya danıştım.” demiş.
Kimin hangi izan, irfan, vicdan ve inanç heybesine ne koyduğu, bundan ne anladığı kendisine kalmış ama İlgili mercilerin savruk işleyişleri, kılcal ve ar damarlarımıza dokunuyor!
Bu duruma sebep olanlar başta olmak üzere, ilgili herkese yazıklar olsun!
Nelerin yapılması gerektiğini söyleyecek değilim.
Son derece üzgün ve gelecek nesiller adına endişeliyim!
“Şimdi içimizden birtakım beyinsizlerin işledikleri günah sebebiyle bizi helâk mı edeceksin Allah’ım?” (Araf Suresi: 155)
Sevgi ile Kalın…
A.Kadir Tunçer / AKT
BİLGİLER:
Kitap adı: Onlar Ermiş Muradına ( En güzel Türk Masalları)
1.Baskı – Şubat-2015
ISBN : 978-605-1132-08-2
Kültür Bakanlığı Sertifika No: 17120
KARATAY AKADEMİ YAYINLARI –KARATAY / KONYA