YANLIŞ KUR'AN ANLAYIŞI
Ahmed Bîcân’ın eserinde rastlanılan yanlış anlayışlardan bir diğeri de
Kur’ân tasavvurudur. Nitekim, nakledilen bir rivâyette, âhirette Allah’ın görülmesinden önce diğer bütün peygamberlerin kendilerine inzal edilen kitapları okuyacakları, onların okuyuşlarını tamamlamalarından sonra da,
Hz. Muhammed’in Kur’ân’ı başından sonuna kadar okuyacağı ve sonrasında Allah’ın görüleceği haber verilmektedir.
Burada
Kur’ân-ı Kerim’in son olarak tilâvet edilmesiyle Allah’ın görülmesi arasında, bir ilişki kurulurken, Kur’ân’ı
anlamanın değil, okumanın ibâdet olduğu gibi bir izlenimin oluşturulması isâbetli değildir. Çünkü
Kur’ân orada değil, burada okunup anlaşılmak ve yaşanmak için gönderilmiş bir kitaptır.
Bahsedilen rivâyetin öncesinde ve sonrasında bu hususa dâir
yeterli ve kuvvetli vurguların yapılmadığı görülmektedir. Bu ve benzeri rivâyetlerde, sürekli Kur’ân’ı yüzünden okumaya yapılan teşvikler, âdetâ Müslümanların çoğunluğunun ortak bir kanaati haline gelmiş bulunmaktadır.
Bugün gelinen noktada daha rahat görüleceği üzere Kur’ân’ı anlamaya yoğunlaşmak çok daha önemlidir.
Sadece namaz kılarken, yüzünden ve mânâsı üzerinde düşünmeden yapılan bir okuma ideal bir okuma değildir. Bu durum; Kur’an’ın gönderiliş maksadını kavramaya çalışmamak demektir. Bu nedenle
dirileri uyarmak,
açıklanmak,
anlaşılmak
ve
yaşanmak
maksadıyla gönderilmiş
bir kitabı ve O’nu gönderen Yüce Yaratıcı’yı
hakkı ile takdir edebilmenin
yolu,
Kur’ân-ı Kerim’e sımsıkı bir şekilde sarılmaktan
ve ondan gereken dersleri almaktan
geçmektedir.
Arzu edilen böyle bir okuma neticesinde
Yüce Kur’ân’ın kıyâmete kadar değişmeyecek evrensel ilkeleri mü’minlerin kişiliklerini inşâ edecek ve inananların ahlakları da, Kur’ân ahlâkı
olabilecektir. Dolayısıyla, nakledilen bu rivâyetin sağlam dayanaklardan mahrum olduğu ve Kur’an’ı esas anlamda okumanın âhirette değil, dünyadayken yapılması gerektiğidir.
Selam ve dua ile…
Geniş bilgi için bkz, Dr. Ahmet Emin Seyhan, Hadislerde Kıyamet Alametleri, s. 85-86
AHMED BÎCAN, s. 436.
Kırbaşoğlu,
yanlış Kur’an tasavvurunun düzeltilmesi, sağlıklı ve gerçekçi bir hâle getirilmesi ve Kur’an’ın bir tilâvet ve sevap kitabı olmaktan ziyade, yol gösteren bir hidâyet kaynağı olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiğini belirtmektedir. Bkz.
Alternatif Hadis, s. 346.
En’âm, 6/19, 92; İbrâhim, 14/52; Meryem, 19/97; Enbiyâ, 21/45; Kasas, 28/46; Secde, 32/3; Fâtır, 35/33; Yâsîn, 36/6,10, 11, 70; Şûrâ, 42/7; Ahkâf, 46/12; Naziât, 79/45.
Bakara, 2/118, 219; Âl-i İmrân, 3/118, 138, 187; Mâide, 5/75; İbrâhim, 14/4; Nahl, 16/44, 64, 89; Hadîd, 57/17.
Bakara, 2/44, 266; Nisâ, 4/82; Yûnus, 10/24; Yûsuf , 12/2; Nahl, 16/69; Enbiyâ, 21/10; Sâd, 38/29; Zümer, 39/42; Zuhruf, 43/3; Câsiye, 45/13; Muhammed, 47/14; Haşr, 59/21.
Bakara, 2/62; Mâide, 5/69; Kehf, 18/110; Gâfir, 40/40; Fussilet, 41/33, 46; Mülk, 67/2.
Bakara, 2/231, 285; Nisâ, 4/136; Mâide, 5/67; En’âm, 6/92, 155; İbrâhim, 14/1; İsrâ, 17/106; Furkân, 25/1; Ankebût, 29/47; Zümer, 39/23, 41.
En’âm, 6/91; Hac, 22/74; Zümer, 39/67.
Bakara, 2/256; Lokmân, 31/22. Ayrıca bkz. Bakara, 2/63, 93; A’râf, 7/171; Meryem, 19/12.
] Bakara, 2/221; En’âm, 6/80,126, 152; Nûr, 24/1, 27; Secde, 32/4; Sâd, 38/29; Zümer, 39/9; Duhân, 44/58.
MÜSLİM, 6/Müsâfirîn, 18 (I, 512-513); EBÛ DÂVUD, 5/Tatavvû, 26 (II, 88); TİRMÎZÎ, 25/Birr, 69 (IV, 368); NESÂÎ, 20/Kıyâmü’l-leyl, 2 (III, 199); İBN MÂCE, 13/Ahkam, 14 (II, 782); DÂRİMÎ, 2/Salât, 165 (I, 284); İBN HANBEL, VI, 54, 91, 111, 163, 188, 216.