Never Give Up
FK Üyesi
- Katılım
- 28 Haz 2022
- Mesajlar
- 400
- Tepkime puanı
- 124
- Puanları
- 43
- Konum
- Gerçeğin Ruhu
- Burç
- Terazi
- Cinsiyet
-
Yalanlara Saygı Hastalığı
Doğru bilgi üzerine düşünen yazan insan çok azdır. Birçok insan kendisine söylenen sözleri kritize etmeden kabul ederler. Onların doğru ve yanlış dertleri yoktur. Onlar gerçeğe inanmak yerine, inandıkları şeylerin gerçek olmasını isterler. Bu yüzden büyük iç çelişki içerisinde sürekli hurafeler üretirler. Tartışmaya kapalı bu insanlar büyük ön kabullere sahiptirler. Düşünceleri zayıf ve temelsiz oldukları için tartışamazlar.
Herhangi bir insan Güneş'in Ay, Ay'ın ise Güneş olduğuna inanma özgürlüğüne sahiptir. Ancak bu gerçeği değiştirmez. Sorun bu kişilerin kendi iç dünyalarında sapkın inançlarına inanmalarından kaynaklanmaz. Çünkü herkesin iç dünyasında fikir özgürlüğü sonsuzdur. Problem bu dogmatik inançları, sanıları, hayallemeleri kendi içlerinde yaşamak yerine insanlara evrensel doğrular diye pazarlamaları ile ortaya çıkar. Kendi yücelttiklerini başkalarının da yüce görmesini isterler. Hatta daha da ileri giderek kendi putlarından insanları dolandırma ve ticaret ağı kurarlar. Put ise sorgulanmaz görülen her şeydir..
En kötüsü de kendi ahlaksızlıklarını, yobazlıklarını ve çağdışı zihniyetlerini..
İster din, inanç, maneviyat adı altında olsun, isterse gerek köktenci gerekse seküler ideolojilerle insanlara dayatmaya çalışırlar.. Sözün gücüne inanmayanlar, gücün sözü ile sansür yaparlar.
Hepsinde özünde yobaz ve hoşgörüsüzdür sadece tonları farklıdır.. Dünyada bir başkasına inanç, düşünce ve ideoloji dayatan insandan daha ahlaksız kimse yoktur. Ve tüm bu ahlaksızlıklar yapılırken kullanılan tek hastalıklı kelime vardır. O da saygıdır..
Ben de saygı duyarım.. Ama kime?
İnsanlara, haklarına, özgürlüklerine..
O yüzden herkesi eşit ve özgür kabul ederim..
Onların ne inandıklarına ne düşündüklerine bakmam..
Sadece saygı duyarım..
Ama bu onların inandıkları yalanlara inanmamı ya da onların ön kabullerini benimsememi, onlar gibi düşünmemi, onların sevdiklerini sevmemi, inançlarını tasdik etmemi gerektirmez. Yalanlar, ön kabuller sıcaktır. İçimizi ısıtır.. Doğrular ise soğuktur, içimizi ısıtmaz ama aydınlatır. Bu nedenle yalanlara inanan insanlar her zaman doğrulara inanlardan fazla olacaktır.
Coolumsu
Doğru bilgi üzerine düşünen yazan insan çok azdır. Birçok insan kendisine söylenen sözleri kritize etmeden kabul ederler. Onların doğru ve yanlış dertleri yoktur. Onlar gerçeğe inanmak yerine, inandıkları şeylerin gerçek olmasını isterler. Bu yüzden büyük iç çelişki içerisinde sürekli hurafeler üretirler. Tartışmaya kapalı bu insanlar büyük ön kabullere sahiptirler. Düşünceleri zayıf ve temelsiz oldukları için tartışamazlar.
Herhangi bir insan Güneş'in Ay, Ay'ın ise Güneş olduğuna inanma özgürlüğüne sahiptir. Ancak bu gerçeği değiştirmez. Sorun bu kişilerin kendi iç dünyalarında sapkın inançlarına inanmalarından kaynaklanmaz. Çünkü herkesin iç dünyasında fikir özgürlüğü sonsuzdur. Problem bu dogmatik inançları, sanıları, hayallemeleri kendi içlerinde yaşamak yerine insanlara evrensel doğrular diye pazarlamaları ile ortaya çıkar. Kendi yücelttiklerini başkalarının da yüce görmesini isterler. Hatta daha da ileri giderek kendi putlarından insanları dolandırma ve ticaret ağı kurarlar. Put ise sorgulanmaz görülen her şeydir..
En kötüsü de kendi ahlaksızlıklarını, yobazlıklarını ve çağdışı zihniyetlerini..
İster din, inanç, maneviyat adı altında olsun, isterse gerek köktenci gerekse seküler ideolojilerle insanlara dayatmaya çalışırlar.. Sözün gücüne inanmayanlar, gücün sözü ile sansür yaparlar.
Hepsinde özünde yobaz ve hoşgörüsüzdür sadece tonları farklıdır.. Dünyada bir başkasına inanç, düşünce ve ideoloji dayatan insandan daha ahlaksız kimse yoktur. Ve tüm bu ahlaksızlıklar yapılırken kullanılan tek hastalıklı kelime vardır. O da saygıdır..
Ben de saygı duyarım.. Ama kime?
İnsanlara, haklarına, özgürlüklerine..
O yüzden herkesi eşit ve özgür kabul ederim..
Onların ne inandıklarına ne düşündüklerine bakmam..
Sadece saygı duyarım..
Ama bu onların inandıkları yalanlara inanmamı ya da onların ön kabullerini benimsememi, onlar gibi düşünmemi, onların sevdiklerini sevmemi, inançlarını tasdik etmemi gerektirmez. Yalanlar, ön kabuller sıcaktır. İçimizi ısıtır.. Doğrular ise soğuktur, içimizi ısıtmaz ama aydınlatır. Bu nedenle yalanlara inanan insanlar her zaman doğrulara inanlardan fazla olacaktır.
Coolumsu