Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Ve Bayram

Yeşil sarık

FK Yazar
Mütefekkir
Duha
Katılım
4 Tem 2020
Mesajlar
679
Çözümler
7
Tepkime puanı
2,854
Puanları
93
Hobim
Okumak
İsim
Murat
Meslek
Talebe
Memleket
Konya
Cinsiyet
Yeni Akit Logo

Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak
abdurrahmandilipak@yeniakit.com.tr
2022-05-02 05:19:00

Ve bayram​

-

Ve nihayet “Bayram”a eriştik.
Bayram yapmayı hak edenlere ne mutlu. Veresetül enbiya sıfatı kazanan, yaşayan bir Kur’an olma iradesi ile hareket edenleri ıyd-i şerifleri dolayısı ile tebrik ediyorum.
Bayram yapmak, çok keyifli olmak anlamına gelmiyor. Dünyevi bir arzuya kavuşmanın neşesi, sevinci de değil bu aslında.
Tabii Riba’ya “faiz”, Vudu’ya “abdest”, Salat’a “namaz” deyince işler karışıyor. Bu arada Salat kelimesi İbranicede de “dua” anlamına gelir. Bizde de cümle içinde dua anlamı da kazanabilir.
Aslında nasıl batı dillerinin kökü Latince haline geldi ise, aslında Hz. İbrahim dönemi sonrası dillerin kökünde de Aramice var. Arabça ve İbranicenin kök dili, Hz. İsa aleyhisselamın konuştuğu dil olan Aramicedir. Ne yazık ki, Aramiceyi bilmiyoruz. “Iyd” Arabçada “Bayram” demek. Bu bayram bizim bildiğimiz “Bayram” değil. Bu dönüp gelen anlamındaki “Avdet” kelimesi ile ilgili. “Her yıl tekrarlanan, dönüp gelen mukaddes gün/zaman“ anlamına geliyor. O mukaddes zamanın içinde aslında çok özel, mukaddes bir gece var. Onu içinde aradığımız onu kuşatan bir ay var ve o ayın her günü bizim için Allah’ın rızasına adanmış, tüm gün devam eden bir ibadete ve netice olarak rahmete, bağışlanmaya dönüşür. “Iyd”ın sevinçle ilgili boyutu bu netice ile ilgilidir. Yoksa bu diğer milli ya da geleneksel bayramlarla ilgili değil. Zaten “Bayram” kelimesi badram/batram” şeklinde de kullanılıyor Türki ülkelerde. Mesela Kırgızlar “Mayram” der. “Bay” zenginlik” demekmiş. “Bayrak”la da ilişkilendirenler var bu kelimeyi. Ram da Farsçadan Türkçeye geçen bir kelime; “itaatkâr, evcil, iyi huylu, mutlu” demekmiş. Yani “zenginlik ve mutluluk anlamına geliyor, kelimeyi hecelersek.
“Rama” Vişnu’nun 7. avatarının adıdır. Hinduizm’de Tanrı işaretleri taşıyan kutsanmış kahramanlar için kullanılırmış. Aslında bunlar arasındaki ilişkiyi anlamak için ciddi bir klasik Aramice bilgisine sahip olmak gerek.

“Iyd” üzerinden devam edecek olursa, o dönüp gelen günlerden, bu kutsal günlerin sonunda, eğer kendinizi kutsanmış hissediyorsanız, ki, bu ancak tevbe, arınma, adanışla mümkündür, siz gerçekten tebrik edilmeyi haketmişsiniz demektir. O zaman sevinebilirsiniz. Ramazan’ı tebrik etmek, mübarek kılmak değil asıl mesele. O zaman zaten Rabbimiz tarafından mübarek kılınmış.
Asıl olması gereken o mübarek ayın ruhaniyetine teslim olarak yeniden dirilmek ve mübarek bir kişilik, şahsiyet kazanmaktır asıl mesele.
Bunun anlamı şu, “Bayramınızı tebrik ediyorum” demeyin, “sizi tebrik ediyorum, arınıp, yeniden dirildiğiniz için” deyin. Banyo yapana “sıhhatler olsun” diyorsunuz. Bu da öyle bir şey “Günahlardan, dünyevi kirlerden arınıp pir-ü pak olduğunuz için sizleri tebrik ediyorum deyin. Eğer birileri öyle bir özellik göstermiyorsa, siz Ramazan’ı, yani arınma fırsatı olan ayı mübarek kılmaya devam edin.
Açık söyleyeyim, ben Ramazan’ı hakkı ile idrak ettiğimizden emin değilim. Ramazan ayı, geçen 11 ayın muhasebesinin yapılması ve gelecek 11 ayın da İlahi rızanın tecellisinin vesilesi olmak üzere adanmış bir hayatın, şahidlik görevinin planlanması ile ilgili bir aydır. Vahye şahidlik görevi ile ilgili bir nefs muhasebesi, tevbe, nefs terbiyesi ayıdır Ramazan. Ramazan’ın ruhaniyetini gelecek aylara taşıyamıyorsanız, Firavun’un zulmünden kaçarken, ikramda bulunulan halkın, Sina’ya geçince, denizi geçişlerinin Samiri’ye inanıp sapıtanların kurtuluşlarının 40. gününde lanetlenmesi gibi bir durumla karşılaşmayalım.

Bayram, bayrak gibi hem ayırır, hem birleştirir. (Asım Gültekin’e Allah’tan rahmet diliyorum). Kur’an da öyle değil mi, Bizi kafirlerden ayırır ve Müslümanlar olarak onları da birleştirir. Sizi sizinle bayram yapanlarla birleştirir, size karşı ya da sizden ayrı olanlar da bu süreçte belli olur.
Yani bayrak ve bayram/Iyd, bizim “Alamet-i farika”mızdır.
Bizi ötekilerden ayırır, aynı ipe tutunanlarla birliğe götürür.
Bu anlamda, önce, biz kimiz ona bir karar vermemiz gerek. Asıl soru ve sorun bu: “Biz kimiz”! Kim’liğiniz ne! Artık nüfus cüzdanlarımızda GENDER yazıyor. Biyolojik cinsiyetimiz bile karıştı. Eski nüfus cüzdanlarımızda, kadın-erkek belli idi, adımız, soyadımız, unvanımız, kimlerden olduğumuz yazıyordu. KİŞİ, FERD, ŞAHIS da yok artık. “Toplumsal Cinsiyet” fitnesi sonrası hepimiz, “din, ahlak, gelenek ve cinsiyetimizden bağımsız” bir BİREY olarak tanımlanıyoruz. İstanbul sözleşmesi ve Lanzarote ile bunu da yaptılar. Bir artık sadece GENOM”uz. O “GEN”imizle de oynuyorlar zaten.
Evet, biz yeryüzünden hesaba çekileceğiz. Hiçbir Müslüman dünyada olup bitenleri, görmezden, duymazdan, bilmezden gelme hakkına sahip değildir. Bu dünyada yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylediğimiz ve söylememiz gerekirken söylemediğimiz her sözden hesaba çekileceğiz. Çokça tevbe edelim. İmanınıza sahip çıkın, fitne zamanıdır. İrtidat aldı başına gidiyor. Dini ve ahlakı muhafaza en önemli hadise bugün. Nesli ve fıtratı muhafaza da öyle.
Sağlığınıza ve beslenmenize dikkat.
 

Yeşil sarık

FK Yazar
Mütefekkir
Duha
Katılım
4 Tem 2020
Mesajlar
679
Çözümler
7
Tepkime puanı
2,854
Puanları
93
Hobim
Okumak
İsim
Murat
Meslek
Talebe
Memleket
Konya
Cinsiyet
Ama asıl zaferimiz bizi ötede beklemektedir. “Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamânki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamânki sevincidir.” (Hadîs-i şerîf) Evet, her ibâdet Rabbimize bir kavuşmadır ve sevinçtir ama oruçlunun gerçek bayramı ve sevinci Rabbine kavuştuğu zamân olacaktır. Allah bütün Müslümanlara nasîp eylesin.

Bütün Müslümanların Ramazan Bayramını tebrîk ederim.

Ahmet talip Çelen
 

Yeşil sarık

FK Yazar
Mütefekkir
Duha
Katılım
4 Tem 2020
Mesajlar
679
Çözümler
7
Tepkime puanı
2,854
Puanları
93
Hobim
Okumak
İsim
Murat
Meslek
Talebe
Memleket
Konya
Cinsiyet

Tadamon Katliamlarının üzerinden kaç bayram geçti?​

Yasin Altay

Rahmet, bereket, tefekkür ve kendine dönüş ayı olarak idrak ettiğimiz bir Ramazan’ı daha geride bırakıp bayrama kavuştuk. Bayrama, yani iyd’e kavuştuk, başlangıç noktasına, bizi birbirimize uzaklaştıran mesafeleri kaldırdığımız, bizi Allah’a ve varlığa yabancılaştıran unsurları, meşgalelerimizi, gailelerimizi aradan kaldırıp birbirimizi tanıdığımız, bildiğimiz başlangıç noktası.

Bayram o yüzden bize o yitiklerimizi iade eden, varlığımızı şenlendirerek bize iyd etme işlevini, bir buluşma şöleniyle yerine getirir.

Bu şölene kimin katıldığı, kimin katılabildiği, kimin katılamadığını fark ederiz. Mezar ziyaretiyle başlar bayramlar, ama yıl içinde kaybettiklerimizin taziyeleri de ilk bayramda ayrıca tekrarlanır. Hayat ile ölüm de olması gerektiği gibi buluşur böylece. Ölümlü olduğumuzu, canın bize bir emanet olduğunu unutarak yaşanan bir hayatın bir gaflet olduğunu da biliriz böylece.

Vaktin nakit kılınamadığı zamanlardır bayramlar. Kendi rutininde, kendi zamanında kendini gerçekleştirir. Bize sadece ona tabi olmak, anlamını idrak etmek düşer. Varlığın kendini anlatmasıdır ve yılda bir-iki kez bizi bu vaazına çağırır.

Kendinden geçmiş, şuurunu yitirmiş, kendini hazların akışına teslim etmiş bir eğlence anlayışıyla idrak edilmez bayram.
İnsana bu dünyada yapışmış ve insanları birbirinden ayırıp koparan bütün ünvanları, makamları, mal ve
mülkü ta’til eder, böylece bayramı herkese bayram kılar, bizi özümüze bir süreliğine de olsa döndürür.

Bayram o yüzden bir iadedir. Başladığımız noktanın, yitiğimizin, sahiciliğimizin, ihlasımızın, samimiyetimizin, en saf halimizin iadesi.

Ayrıca Ramazan vaktin diğer herşey gibi tamamen bir mülk, (meta, nakit) gibi görüldüğü bir çağda bile ne mülkün ne de zamanın bizim uhdemize ait olmadığını bile hatırlatmaya, öğretmeye her yıl tekrar gelir ve gider.

Bayramların varlığı yolunu şaşırmaya her zaman meyyal insanoğluna yolunu işaret eden, varlığa sökün eden bir rahmet ve berekettir. Bu rahmet ve bereket üzerinizden hiç eksik olmasın.

SURİYE’DE İNSANIN ESFELİ SAFİLİN HALLERİ

Ancak bu rahmeti hissettiğimiz yerde bu toplanmadan mahrum kalan, bu şölene katılamayanları hatırlayıp onların dertleriyle dertlenmek de bayramın icabındandır.
Yanıbaşımızdaki Suriye’de insanın insana yapabileceği en büyük kötülükler, o kötülüklere günübirlik maruz kalan insanlar tam bayram arefesinde gözümüzün önüne tekrar geldi.

O zalimlerin insan hayatını bu kadar değersizleştirerek, en cani duygularla insanlara yaptıkları işkenceler, eziyetler katliamlara dair sayısız görüntü hatırlanıp tekrar gündeme geldi. Bu görüntüler gözümün önünden gitmiyor.

Şebiha hayvanlarının masum, elleri arkadan bağlı sivil vatandaşları öldürünceye kadar büyük bir şehvetle, iştahla, alay ederek, eğlenerek öldürme sahneleri Suriye rejiminin en rutin işlerinden. Hiçbir hayvanın düşmanına veya avına yapmadığı bir muamele bu. Hiçbir canavarın yapmadığı bir şey bu. Gerçi o yüzden “eşrefi mahlukat” olarak yaratılmış insanın “esfel-i safilin” (varlıkların en aşağılığı) seviyesine inme istidadına işaret edilmesi.

Esfeli safilin seviyesinde insan sadece kendine zarar verse kendi tercihidir ama insanlara karşı bu kadar
acımasızca bir zulmü irtikap etmesi, korkunç bir şey.
Sayısız kayıt var aslında, Daramon katliamına dair görüntüleri izlemişsinizdir. Bir başka görüntüde Baas rejiminin askerleri yerde yatan ve elleri arkadan bağlı birine sırayla yoruluncaya kadar ve bütün güçleriyle sopalarla vücudunun her tarafına vurarak dövüyorlar. Birinin oradan yaktığı ateş tutuklunun başını aniden yakmaya başlıyor. Yanan insan başını söndürmek için tekmelerini kullanıyor, araba lastiğini üzerine vurarak kapatmaya çalışıyorlar. Alevi tutukluyu kurtarmak için değil yeterince işkence çektirmeden öldürmemek için yaptıkları konuşmalarından ve sonradan yine adamı feci bir şekilde katletmelerinden anlaşılıyor.

Hepsi bilinen olaylar, sahnelerdi bunlar aslında. Ama insanlar çok çabuk unutuyor. Bu işkencelere maruz kalıp öldürülen insanların büyük çoğunluğu ellerine silah almış değil, çoğu rejim karşıtı gösterilere katılmış olduğu gerekçesiyle yakalanmış insanlardan.

Bu vahşet görüntüleri insanların nereden, neden ve nasıl kaçtıklarını yeterince anlatıyor. Başka türlü hiçbir şey milyonlarca insanı evini, yurdunu, yuvasını terk edip başka ülkelerde macera aramaya sevk etmez. Suriye dışına çıkamasa da Suriye içinde ama yine eski hayat şartlarından çok daha kötü şartlarda yaşamak zorunda kaldıkları kamplarda yaşamaz.

11 yıldır, kaç bayram geldi geçti, bu insanların yaşadığı çile bitmedi, bitmiyor. Bu insanların bu halleri elbette öncelikle Esad rejiminin ayıbı ve açık insanlık suçu ama aynı zamanda bütün insanlığın ayıbı, tabii ki öncelikle onlarla kendilerini aynı soydan, aynı dinden sayanların ayıbıdır.

Bu bayram bu ayıplarla de yüzleşmek ve bu ayıplardan kurtulmak için bir fırsat olsun inşaallah. Bu insanların çektiklerini hatırlayıp “burada ne arıyorlar, ülkelerine geri gitsinler” deme densizliğinden, vicdansızlığından, cahilliğinden bizi uzak tutsun.

Hazır bazı Arap ülkeleriyle bir iade-i alaka mevsimine girmişken, bu iade bir iyd olsun, kendi soydaşları ve dindaşlarının bu hallerde sürünmesine karşı gözlerinin açılmasına, vicdanlarının uyanmasına, onurlarının hatırlanmasına, kardeşliklerinin ihya olmasına vesile olsun.

Bayramınız mübarek olsun.
 

Yeşil sarık

FK Yazar
Mütefekkir
Duha
Katılım
4 Tem 2020
Mesajlar
679
Çözümler
7
Tepkime puanı
2,854
Puanları
93
Hobim
Okumak
İsim
Murat
Meslek
Talebe
Memleket
Konya
Cinsiyet
Birden fazla konu başlığı altında değilde Tek konuda Gazete köşe yazılarını paylaşmak istedim.
 

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,289
Çözümler
1
Tepkime puanı
37,977
Puanları
113
Günahlardan, dünyevi kirlerden arınıp pir-ü pak olduğunuz için sizleri tebrik ediyorum deyin. Eğer birileri öyle bir özellik göstermiyorsa, siz Ramazan’ı, yani arınma fırsatı olan ayı mübarek kılmaya devam edin.
Dilipak'in yazılarını okumuyorum. Sen ekledigin için okudum. Bunu bayram sonrası soylemlerimde kullanırım teşekkür ederim Murat :)


Bu vahşet görüntüleri insanların nereden, neden ve nasıl kaçtıklarını yeterince anlatıyor. Başka türlü hiçbir şey milyonlarca insanı evini, yurdunu, yuvasını terk edip başka ülkelerde macera aramaya sevk etmez. Suriye dışına çıkamasa da Suriye içinde ama yine eski hayat şartlarından çok daha kötü şartlarda yaşamak zorunda kaldıkları kamplarda yaşamaz.

11 yıldır, kaç bayram geldi geçti, bu insanların yaşadığı çile bitmedi, bitmiyor. Bu insanların bu halleri elbette öncelikle Esad rejiminin ayıbı ve açık insanlık suçu ama aynı zamanda bütün insanlığın ayıbı, tabii ki öncelikle onlarla kendilerini aynı soydan, aynı dinden sayanların ayıbıdır.

Keşke anlayabilseydik, keşke anlatabilseydik :(
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar