kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Vakfet, Yaşa, Yaşat! | ||
|
“İnsanların en hayırlısı, insanlara en çok faydalı olandır.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, II, 8)
Vakıf, târihte ilk önce herkesin birlikte ibâdet ettiği mekânlarda başlamış, sonradan birçok ictimâî sahayı içine alarak genişlemiştir:
Rivâyete göre Hz. İbrâhim (as), Cebrâîl (as)’ın Cenâb-ı Hakk’ı huşû içinde üç kere zikretmesi karşısında vecde gelir ve bütün sürülerini ona hibe eder. Onun melek olduğunu söyleyip almaması
üzerine sürülerini satar ve geniş bir arâzi alarak müslümanların istifâdesine sunar. Böylece vakıf, İbrâhim (as) ile başlamış olur. (İsmâil Hakk› Bursevî, Rûhu’l-Beyân, II, 293.)
Âlemlere rahmet ve üsve-i hasene (örnek şahsiyet) olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (sav):
“Yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökyüzündekiler de size merhamet etsin!” (Tirmizi, Birr, 16) buyurmuş ve vakfın fiilî nümûnelerini de kendi hayatında sergilemiştir.
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Kâbız: İmtihan için sıkan, rızkı belli bir ölçüde tutan ve o ölçüyle veren, ölüm anında kullarının can emanetini geri alan demektir
Kısa Günün Kârı
Allâh’ım! Bizlere verdiğin emânetlerin hakkını liyâkatle edâ etmeyi ve Yaratan’dan dolayı yaratılanlara hizmet eden “vakıf insan”lardan olabilmeyi nasîb eyle! Âmîn!