kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Vâizin Kelâmı
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.” (Zâriyât, 55)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Muhakkak ki mü’min, kendisine bir şey hatırlatılmasından hoşnud kalıcı bir yapıda yaratılmıştır.” (Deylemî, hadis no: 718)
Vâizin kelâmında on hayır bulunmalıdır ki dinleyenler için faydalı olsun:
1- İnsanlar şükrünü yerine getirebilsinler diye Allah’ın nimetlerini hatıra getirmektir.
2-Belâ ve mihnetin sevabının büyüklüğünü hatırlatmaktır ki insanlar ona sabredebilsinler.
3- Günahların azabı hakkında bilgi vermektir ki, böylece dinleyenler, günahtan uzak dursun ve işledikleri günahlara tevbe etsinler.
4- Şeytanın hile ve vesveselerini açıklamalıdır ki buna dikkat kesilip ondan uzak durmaya çalışsınlar.
5- Dünyanın geçiciliği ve değersizliğini açıklamalıdır ki, söze kulak verenler böylece gönüllerini ona bağlamasınlar.
6- Devamlı ölümü hatırlatmalıdır ki yolcular oraya hazırlık yapsınlar.
7-Kıyâmete hazırlıktan ve onu devamlı zikretmekten bahsetmelidir ki, bu şekilde o günün hazırlığı yerine getirilebilsin.
8- Cehennemin tabakaları ve azap çeşitlerini açıklamalı ki halk ondan korkup çekinsinler.
9- Cennet derecelerini ve onlarda bulunan nimet çeşitlerini sayıp açıklamalıdır ki, böylece insanlar ona istek duysunlar.
10- Sözün temeli havf-recâ üzerine kurulmalıdır. Yâni bazen kendisinden korkmaları için Allah’ın azamet, heybet ve kibriyâsı hakkında söz söylemeli,
bazen de ümitvâr olmaları için Hakk’ın rahmet, mağfiret ve şefkatinden bahsetmelidir.
Evet, bu on hayrı içinde bulunduran bir vaazın mü’minlere pek çok faydası vardır.
Eğer öğüt verici/hatırlatıcı olan kişi, hatırlattığı şeyle amel ediyor ve kendisini unutmuyor ise, onun insanlar üzerindeki tesiri gafil olan kişilerin
öğüdünden daha fazladır. (İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyân-20, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Alîm:
Her şeyi bilen, hakkıyla bilendir. Allah-ü Teâlâ’ya nisbet edildiğinde, zaman ve mekân kaydı olmaksızın, olmuş olanı, olmakta olanı ve gelecekte
olacak şeyleri; küçük-büyük, gizli-âşikâr her şeyi ve her hadiseyi bilen demektir.
Kısa Günün Kârı
Şairler şöyle der:
Öğüt duvara yazılmış olsa bile,
İnsan kulağına küpe etmelidir.
Öğüt, Allah’ın inanmalarını takdir ettiği kimselere veya amelleriyle îmanlarını fiile dönüştürenlere fayda verir.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.” (Zâriyât, 55)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Muhakkak ki mü’min, kendisine bir şey hatırlatılmasından hoşnud kalıcı bir yapıda yaratılmıştır.” (Deylemî, hadis no: 718)
Vâizin kelâmında on hayır bulunmalıdır ki dinleyenler için faydalı olsun:
1- İnsanlar şükrünü yerine getirebilsinler diye Allah’ın nimetlerini hatıra getirmektir.
2-Belâ ve mihnetin sevabının büyüklüğünü hatırlatmaktır ki insanlar ona sabredebilsinler.
3- Günahların azabı hakkında bilgi vermektir ki, böylece dinleyenler, günahtan uzak dursun ve işledikleri günahlara tevbe etsinler.
4- Şeytanın hile ve vesveselerini açıklamalıdır ki buna dikkat kesilip ondan uzak durmaya çalışsınlar.
5- Dünyanın geçiciliği ve değersizliğini açıklamalıdır ki, söze kulak verenler böylece gönüllerini ona bağlamasınlar.
6- Devamlı ölümü hatırlatmalıdır ki yolcular oraya hazırlık yapsınlar.
7-Kıyâmete hazırlıktan ve onu devamlı zikretmekten bahsetmelidir ki, bu şekilde o günün hazırlığı yerine getirilebilsin.
8- Cehennemin tabakaları ve azap çeşitlerini açıklamalı ki halk ondan korkup çekinsinler.
9- Cennet derecelerini ve onlarda bulunan nimet çeşitlerini sayıp açıklamalıdır ki, böylece insanlar ona istek duysunlar.
10- Sözün temeli havf-recâ üzerine kurulmalıdır. Yâni bazen kendisinden korkmaları için Allah’ın azamet, heybet ve kibriyâsı hakkında söz söylemeli,
bazen de ümitvâr olmaları için Hakk’ın rahmet, mağfiret ve şefkatinden bahsetmelidir.
Evet, bu on hayrı içinde bulunduran bir vaazın mü’minlere pek çok faydası vardır.
Eğer öğüt verici/hatırlatıcı olan kişi, hatırlattığı şeyle amel ediyor ve kendisini unutmuyor ise, onun insanlar üzerindeki tesiri gafil olan kişilerin
öğüdünden daha fazladır. (İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyân-20, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Alîm:
Her şeyi bilen, hakkıyla bilendir. Allah-ü Teâlâ’ya nisbet edildiğinde, zaman ve mekân kaydı olmaksızın, olmuş olanı, olmakta olanı ve gelecekte
olacak şeyleri; küçük-büyük, gizli-âşikâr her şeyi ve her hadiseyi bilen demektir.
Kısa Günün Kârı
Şairler şöyle der:
Öğüt duvara yazılmış olsa bile,
İnsan kulağına küpe etmelidir.
Öğüt, Allah’ın inanmalarını takdir ettiği kimselere veya amelleriyle îmanlarını fiile dönüştürenlere fayda verir.