kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Ümmetin Dili: Âkif
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“(İnsanları) Allâhʼa çağıran, iyi iş yapan ve «Ben müslümanlardanım.» diyenden kimin sözü daha güzeldir?” (Fussilet, 33)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Ümmetim bir yağmura benzer, önü mü sonu mu hayırlıdır bilinmez.” (Tirmizî, Edeb, 81)
Mehmet Akif Ersoy, onun vefatının 80’inci yıldönümü.
Mehmet Akif, sadece İstiklal Marşı ile değil, bütün bir manevi mirasıyla yaşıyor.
Akif’in ıstırabı, hüznü, gözyaşı, öfkesi, isyanı, hasreti, ideali onu yüreklerde diri tutuyor.
Mehmet Akif, birçok yönüyle okunabilir, ama herhalde en çok “Istırab”ıyla okunacaktır. Çünkü, Akif’i mustarip kılan şey, aradan onlarca yıl geçmiş
olmasına rağmen bütünüyle ortadan kalkmış değildir.
Mehmet Akif, Osmanlı’nın çözülüş günlerini yaşar. 24 milyon kilometre kareyi bulan, üç kıtaya serpilmiş olan Osmanlı toprağı, gün gün elden
çıkmaktadır. Terkedilen topraklardaki Müslüman Osmanlı evladı, tarihin eşine az rastlayacağı bir vahşete maruz kalmaktadır.
Müslüman Şark perişandır. Sefalet kol gezmektedir. Akif’in yüreğinde bütün bu sefalet, derin izler bırakmaktadır.
Halkın Müslümanlığı perişandır.
Garp, bayındırdır ve zalimdir, ve bu zulmünü, Müslüman Şark üzerinde icra etmektedir.
Aydınlar zihni bir tükenişin içinde, milletin değerlerinden soyuluşunun öncülüğünü yapmaktadırlar
Akif, İstiklal Marşı’nı yazdığı, kurtuluşu için canını dişine taktığı ülkede olan bitenden mustariptir. Mısır hayatı, bu ıstırabın sembolüdür.
Akif’in içinde, ümmetin şanlı günlerine yönelik özlem depreşip durmaktadır.
İşte bütün bunlar, Akif’ten bugüne, tüm Müslüman nesillerin yüreğini yaktığı içindir ki, Akif, ümmetin dili olmaktadır. Oraya bir de “Asım’ın nesli”
özlemini ekleyin, Akif ve Ümmet bütünlüğü çıkar ortaya.
Bütün bu sesler, bu öfkeler, bu özlemler, bu çağrılar, bu dualar içimizde ma’kes bulur, dilimizde, gönlümüzde ses olur. Bir de, kaht-ı rical acısı
yaşayan İslam toplumlarının ufkuna “Asımın nesli” idealini yerleştiren Akif ebediyete gider, sesi yadigâr kalır. Mazlumiyeti sona erdirecek gayret
aşkının ateşleyicisi olur. Akif’e sonsuz rahmet diliyoruz.
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Müzill:
Zillete düşüren, hor ve hakir kılan, rezil ve perişan eden demektir.
Kısa Günün Kârı
Mehmet Âkif Ersoy bir ıstırap, bir fikir ve dava adamıdır. Ümmet bilinci ve nice milli eserleriyle bizlere bıraktığı manevi mirasına sahip çıkmalıyız.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“(İnsanları) Allâhʼa çağıran, iyi iş yapan ve «Ben müslümanlardanım.» diyenden kimin sözü daha güzeldir?” (Fussilet, 33)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Ümmetim bir yağmura benzer, önü mü sonu mu hayırlıdır bilinmez.” (Tirmizî, Edeb, 81)
Mehmet Akif Ersoy, onun vefatının 80’inci yıldönümü.
Mehmet Akif, sadece İstiklal Marşı ile değil, bütün bir manevi mirasıyla yaşıyor.
Akif’in ıstırabı, hüznü, gözyaşı, öfkesi, isyanı, hasreti, ideali onu yüreklerde diri tutuyor.
Mehmet Akif, birçok yönüyle okunabilir, ama herhalde en çok “Istırab”ıyla okunacaktır. Çünkü, Akif’i mustarip kılan şey, aradan onlarca yıl geçmiş
olmasına rağmen bütünüyle ortadan kalkmış değildir.
Mehmet Akif, Osmanlı’nın çözülüş günlerini yaşar. 24 milyon kilometre kareyi bulan, üç kıtaya serpilmiş olan Osmanlı toprağı, gün gün elden
çıkmaktadır. Terkedilen topraklardaki Müslüman Osmanlı evladı, tarihin eşine az rastlayacağı bir vahşete maruz kalmaktadır.
Müslüman Şark perişandır. Sefalet kol gezmektedir. Akif’in yüreğinde bütün bu sefalet, derin izler bırakmaktadır.
Halkın Müslümanlığı perişandır.
Garp, bayındırdır ve zalimdir, ve bu zulmünü, Müslüman Şark üzerinde icra etmektedir.
Aydınlar zihni bir tükenişin içinde, milletin değerlerinden soyuluşunun öncülüğünü yapmaktadırlar
Akif, İstiklal Marşı’nı yazdığı, kurtuluşu için canını dişine taktığı ülkede olan bitenden mustariptir. Mısır hayatı, bu ıstırabın sembolüdür.
Akif’in içinde, ümmetin şanlı günlerine yönelik özlem depreşip durmaktadır.
İşte bütün bunlar, Akif’ten bugüne, tüm Müslüman nesillerin yüreğini yaktığı içindir ki, Akif, ümmetin dili olmaktadır. Oraya bir de “Asım’ın nesli”
özlemini ekleyin, Akif ve Ümmet bütünlüğü çıkar ortaya.
Bütün bu sesler, bu öfkeler, bu özlemler, bu çağrılar, bu dualar içimizde ma’kes bulur, dilimizde, gönlümüzde ses olur. Bir de, kaht-ı rical acısı
yaşayan İslam toplumlarının ufkuna “Asımın nesli” idealini yerleştiren Akif ebediyete gider, sesi yadigâr kalır. Mazlumiyeti sona erdirecek gayret
aşkının ateşleyicisi olur. Akif’e sonsuz rahmet diliyoruz.
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Müzill:
Zillete düşüren, hor ve hakir kılan, rezil ve perişan eden demektir.
Kısa Günün Kârı
Mehmet Âkif Ersoy bir ıstırap, bir fikir ve dava adamıdır. Ümmet bilinci ve nice milli eserleriyle bizlere bıraktığı manevi mirasına sahip çıkmalıyız.