-
- Katılım
- 1 May 2020
-
- Mesajlar
- 17,651
-
- Çözümler
- 1
-
- Tepkime puanı
- 48,209
-
- Puan
- 113
ÜÇ AYLAR NEDİR, NE DEĞİLDİR?
Halkımız arasında Recep, Şaban ve Ramazan aylarını toplu olarak ifade etmek üzere “üç aylar” ifadesi kullanılır.
Bu yazıda "üç aylar", "haram aylar", "kandil geceleri" gibi kavramlara kısaca temas ederek bunların dinimizdeki yeri üzerine bazı açıklamalar ortaya koyacağım.
1) "ÜÇ AYLAR" KAVRAMI
Bu kullanım Kur’an ve sünnette yer almaz. Bununla birlikte Recep, Şaban ve Ramazan aylarının faziletli zamanlardan olduğu bilinmektedir.
Üç ayların ilki olan Recep ayı, Kur’an’da “haram aylar” diye ifade edilen dört aydan biridir. Şaban ve Ramazan ayları ise “haram aylar” kapsamında yer almaz.
2) "HARAM AYLAR" KAVRAMI
Kur’an’da “haram ay” olarak belirtilen dört ay Recep, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Söz konusu dört ayın bu şekilde adlandırılması bu aylarda savaşın haram kılınması, işlenen sevap veya günahlara başka zamanlarda yapılanlardan daha fazla mükâfat veya ceza verilmesi, böylece yılın diğer aylarından farklı bir önem ve saygınlığa sahip bulunmaları sebebiyledir. Tefsir ve tarih kitaplarında, haram aylarla ilgili hükümlerin hac ibadetiyle birlikte Hz. İbrâhim zamanında teşrî‘ kılındığı, insanların bu aylarda sağlanan güven ortamı içinde hac ibadetini rahatça yaptıkları, Mekke ve çevresinde oturanların da bu vesileyle geçimlerini sağladıkları belirtilmektedir. Bu uygulamayı Hz. İbrâhim ve Hz. İsmâil’in şeriatından alan Câhiliye devri Arapları, haram aylar girdiği zaman bunların kutsallığına karşı gösterilmesi gereken saygının bir işareti olarak savaştan ve her türlü saldırıdan kaçınırlardı; hatta bir kişi babasının veya kardeşinin katiline dahi rastlasa ona saldırmaz, kötü bir söz bile söylemezdi. (Diyanet İslam Ansiklopedisi, “Haram Aylar” maddesi.)
Üç aylardan Ramazan ayının, içinde Kur’an’ın indirilmesi, oruç ibadetinin o ayda tutulmasının emredilmesi, Kadir gecesinin o ayda bulunması sebebiyle ayların en faziletlisi olduğu bilinmektedir.
3) RECEP AYI
Üç aylardan ilki olan Recep, hicrî takvimin yedinci ayı olup diğer haram aylardan ayrı olarak tek başına bulunur. Zira diğer haram aylar olan Zilkade, Zilhicce ve Muharrem ayları peş peşe gelmektedir.
Recep ayının "haram ay" kapsamında bir ay olması dışında özel olarak bu ayda oruç tutmayı ya da özel bir tarzda namaz kılmayı teşvik eden herhangi bir sahih hadis mevcut değildir. Hadis konusunda otorite olan İbn Hacer el-Askalanî, Receb ayına ilişkin halk arasında bulunan söylentilerin ne derece doğru olduğuna ilişkin yazdığı müstakil eserinde şöyle der:
"Receb ayının fazileti ile ilgili veya bu ayda tutulacak orucun, o ayın belirli bir zamanında tutulacak orucun, belirli bir gecede yapılacak ibadetin fazileti ile ilgili olarak hüccet olmaya elverişli hiçbir sahih hadis bulunmamaktadır." (İbn Hacer, Tebyînü'l-aceb bimâ verede fî şehri Receb, s. 23)
Bununla birlikte Receb ayının ilk gecesinde yapılan duanın reddolunmayacağı yönündeki kanaat ilk dönemden itibaren mevcuttur.
4) ŞABAN AYI
Sahih rivayetlerde Peygamberimizin Ramazan ayı dışında hiçbir ayı tam olarak oruçlu geçirmediği, en çok Şaban ayında oruç tuttuğu belirtilir. (Buharî, Savm, 51; Müslim, Sıyam, 175)
Bu durum, Şaban ayının Ramazan’a hazırlık fonksiyonunu açıkça ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bir Müslümanın, Ramazan ayı dışında peygamberimizin diğer hadislerindeki tavsiyeleri de göz önünde bulundurularak “Muharrem” ve “Şaban” aylarında diğer aylara göre daha çok oruç tutması sünnete en uygun davranıştır.
5) KANDİL GECELERİ
Halkımız arasında kandil geceleri olarak bilinen zaman dilimleri ile ilgili olarak genel bir ifadeyle şunu belirtmek gerekir: Kur’an’da Kadir gecesinin üstünlüğü müstakil bir sure ile bildirilmiştir. Yine peygamberimizin “bir gece” Mescid-i haramdan Mescid-i Aksa’ya yürütüldüğü belirtilmiştir. Miraç hadisesi Kur’an’da geçmemekle birlikte sahih kaynaklarda İsra ve Miracın aynı gecede gerçekleştiği belirtilir. Ancak ne Kadir gecesinin ne de Miraç gecesinin tam vakti kesin olarak belli değildir. Genel kabule göre Kadir gecesinin Ramazan ayının 27. gecesi olduğu, Miraç gecesinin de Recep ayının 27. gecesi olduğu görüşü yaygındır. Hz. Peygamber’in, Şaban ayının ortasındaki gecenin fazileti ile ilgili bir takım hadisleri bulunmaktadır. Bu geceye dinî literatürde “Berat gecesi” adı verilir. Recep ayının ilk Cuma gecesi (Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece) ile ilgili ise sahih ya da zayıf herhangi bir rivayet söz konusu değildir.
Kur’an’da Fecr sûresinde “on geceye yemin olsun” diye belirtilen gecelerin, Zilhicce ayının ilk on gecesi olduğu kabul edilir. Bu gecelerin hayırlı ve bereketli zaman dilimleri olduğu belirtilir, söz konusu geceleri ibadetle geçirmek teşvik edilir.
Bizzat Kur’an’da adı geçen Kadir gecesi de dâhil olmak üzere bu gecelerin hiçbirine dair özel bir namaz şekli söz konusu değildir. Bu gecelerde kılınacak bazı özel namazlar olduğu ile ilgili rivayetler hadis alimleri tarafından uydurma olarak nitelendirilmiştir. Bunun dışında Berat gecesi adı verilen gecenin ertesi gününde (Şaban ayının 15. Günü) oruç tutmak teşvik edilmiştir. Yine Zilhicce ayının ilk dokuz gününde de oruç tutmak teşvik edilmiştir.
SONUÇ
Şuurlu bir Müslüman, dinin ibadeti teşvik ettiği zamanları iyi değerlendirmek için gayret gösterir. Bu zaman dilimlerinde olabildiğince tövbe ve istiğfarda bulunma, kaza veya nafile namaz kılma, kendisi ve tüm Müslümanlar için dua etme, Kur’an okuma, hayır ve hasenatta bulunma, ümmet olarak yeniden güçlenme ve ayağa kalkmak için neler yapılabileceği üzerine istişarelerde bulunma gibi sâlih amellerde bulunur.
Bununla birlikte dinin temel kaynakları olan Kur’an ve sünnette yer almayan, âlimlerin de “bunun aslı yoktur” dediği hususlarda kendi kafasından özel namaz, oruç türleri icat etme gibi bir yola girmek de doğru değildir. Dinde olanı yok saymak nasıl korkunç bir hata ise dinde olmayanı var kabul etmek de aynı şekilde yanlıştır.
Rabbimiz bizleri Allah Resulü’nün (sav) sünnetinden ayırmasın. Her meselede olduğu gibi bu meselede de ifrat ve tefritten muhafaza eylesin.
“Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bizim için mübarek (bereketli) kıl ve bizleri Ramazan’a ulaştır.”
Soner Duman/ 30 Cemâziyelâhir 1447 - 21 Aralık 2025 Pazar
Halkımız arasında Recep, Şaban ve Ramazan aylarını toplu olarak ifade etmek üzere “üç aylar” ifadesi kullanılır.
Bu yazıda "üç aylar", "haram aylar", "kandil geceleri" gibi kavramlara kısaca temas ederek bunların dinimizdeki yeri üzerine bazı açıklamalar ortaya koyacağım.
1) "ÜÇ AYLAR" KAVRAMI
Bu kullanım Kur’an ve sünnette yer almaz. Bununla birlikte Recep, Şaban ve Ramazan aylarının faziletli zamanlardan olduğu bilinmektedir.
Üç ayların ilki olan Recep ayı, Kur’an’da “haram aylar” diye ifade edilen dört aydan biridir. Şaban ve Ramazan ayları ise “haram aylar” kapsamında yer almaz.
2) "HARAM AYLAR" KAVRAMI
Kur’an’da “haram ay” olarak belirtilen dört ay Recep, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Söz konusu dört ayın bu şekilde adlandırılması bu aylarda savaşın haram kılınması, işlenen sevap veya günahlara başka zamanlarda yapılanlardan daha fazla mükâfat veya ceza verilmesi, böylece yılın diğer aylarından farklı bir önem ve saygınlığa sahip bulunmaları sebebiyledir. Tefsir ve tarih kitaplarında, haram aylarla ilgili hükümlerin hac ibadetiyle birlikte Hz. İbrâhim zamanında teşrî‘ kılındığı, insanların bu aylarda sağlanan güven ortamı içinde hac ibadetini rahatça yaptıkları, Mekke ve çevresinde oturanların da bu vesileyle geçimlerini sağladıkları belirtilmektedir. Bu uygulamayı Hz. İbrâhim ve Hz. İsmâil’in şeriatından alan Câhiliye devri Arapları, haram aylar girdiği zaman bunların kutsallığına karşı gösterilmesi gereken saygının bir işareti olarak savaştan ve her türlü saldırıdan kaçınırlardı; hatta bir kişi babasının veya kardeşinin katiline dahi rastlasa ona saldırmaz, kötü bir söz bile söylemezdi. (Diyanet İslam Ansiklopedisi, “Haram Aylar” maddesi.)
Üç aylardan Ramazan ayının, içinde Kur’an’ın indirilmesi, oruç ibadetinin o ayda tutulmasının emredilmesi, Kadir gecesinin o ayda bulunması sebebiyle ayların en faziletlisi olduğu bilinmektedir.
3) RECEP AYI
Üç aylardan ilki olan Recep, hicrî takvimin yedinci ayı olup diğer haram aylardan ayrı olarak tek başına bulunur. Zira diğer haram aylar olan Zilkade, Zilhicce ve Muharrem ayları peş peşe gelmektedir.
Recep ayının "haram ay" kapsamında bir ay olması dışında özel olarak bu ayda oruç tutmayı ya da özel bir tarzda namaz kılmayı teşvik eden herhangi bir sahih hadis mevcut değildir. Hadis konusunda otorite olan İbn Hacer el-Askalanî, Receb ayına ilişkin halk arasında bulunan söylentilerin ne derece doğru olduğuna ilişkin yazdığı müstakil eserinde şöyle der:
"Receb ayının fazileti ile ilgili veya bu ayda tutulacak orucun, o ayın belirli bir zamanında tutulacak orucun, belirli bir gecede yapılacak ibadetin fazileti ile ilgili olarak hüccet olmaya elverişli hiçbir sahih hadis bulunmamaktadır." (İbn Hacer, Tebyînü'l-aceb bimâ verede fî şehri Receb, s. 23)
Bununla birlikte Receb ayının ilk gecesinde yapılan duanın reddolunmayacağı yönündeki kanaat ilk dönemden itibaren mevcuttur.
4) ŞABAN AYI
Sahih rivayetlerde Peygamberimizin Ramazan ayı dışında hiçbir ayı tam olarak oruçlu geçirmediği, en çok Şaban ayında oruç tuttuğu belirtilir. (Buharî, Savm, 51; Müslim, Sıyam, 175)
Bu durum, Şaban ayının Ramazan’a hazırlık fonksiyonunu açıkça ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bir Müslümanın, Ramazan ayı dışında peygamberimizin diğer hadislerindeki tavsiyeleri de göz önünde bulundurularak “Muharrem” ve “Şaban” aylarında diğer aylara göre daha çok oruç tutması sünnete en uygun davranıştır.
5) KANDİL GECELERİ
Halkımız arasında kandil geceleri olarak bilinen zaman dilimleri ile ilgili olarak genel bir ifadeyle şunu belirtmek gerekir: Kur’an’da Kadir gecesinin üstünlüğü müstakil bir sure ile bildirilmiştir. Yine peygamberimizin “bir gece” Mescid-i haramdan Mescid-i Aksa’ya yürütüldüğü belirtilmiştir. Miraç hadisesi Kur’an’da geçmemekle birlikte sahih kaynaklarda İsra ve Miracın aynı gecede gerçekleştiği belirtilir. Ancak ne Kadir gecesinin ne de Miraç gecesinin tam vakti kesin olarak belli değildir. Genel kabule göre Kadir gecesinin Ramazan ayının 27. gecesi olduğu, Miraç gecesinin de Recep ayının 27. gecesi olduğu görüşü yaygındır. Hz. Peygamber’in, Şaban ayının ortasındaki gecenin fazileti ile ilgili bir takım hadisleri bulunmaktadır. Bu geceye dinî literatürde “Berat gecesi” adı verilir. Recep ayının ilk Cuma gecesi (Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece) ile ilgili ise sahih ya da zayıf herhangi bir rivayet söz konusu değildir.
Kur’an’da Fecr sûresinde “on geceye yemin olsun” diye belirtilen gecelerin, Zilhicce ayının ilk on gecesi olduğu kabul edilir. Bu gecelerin hayırlı ve bereketli zaman dilimleri olduğu belirtilir, söz konusu geceleri ibadetle geçirmek teşvik edilir.
Bizzat Kur’an’da adı geçen Kadir gecesi de dâhil olmak üzere bu gecelerin hiçbirine dair özel bir namaz şekli söz konusu değildir. Bu gecelerde kılınacak bazı özel namazlar olduğu ile ilgili rivayetler hadis alimleri tarafından uydurma olarak nitelendirilmiştir. Bunun dışında Berat gecesi adı verilen gecenin ertesi gününde (Şaban ayının 15. Günü) oruç tutmak teşvik edilmiştir. Yine Zilhicce ayının ilk dokuz gününde de oruç tutmak teşvik edilmiştir.
SONUÇ
Şuurlu bir Müslüman, dinin ibadeti teşvik ettiği zamanları iyi değerlendirmek için gayret gösterir. Bu zaman dilimlerinde olabildiğince tövbe ve istiğfarda bulunma, kaza veya nafile namaz kılma, kendisi ve tüm Müslümanlar için dua etme, Kur’an okuma, hayır ve hasenatta bulunma, ümmet olarak yeniden güçlenme ve ayağa kalkmak için neler yapılabileceği üzerine istişarelerde bulunma gibi sâlih amellerde bulunur.
Bununla birlikte dinin temel kaynakları olan Kur’an ve sünnette yer almayan, âlimlerin de “bunun aslı yoktur” dediği hususlarda kendi kafasından özel namaz, oruç türleri icat etme gibi bir yola girmek de doğru değildir. Dinde olanı yok saymak nasıl korkunç bir hata ise dinde olmayanı var kabul etmek de aynı şekilde yanlıştır.
Rabbimiz bizleri Allah Resulü’nün (sav) sünnetinden ayırmasın. Her meselede olduğu gibi bu meselede de ifrat ve tefritten muhafaza eylesin.
“Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bizim için mübarek (bereketli) kıl ve bizleri Ramazan’a ulaştır.”
Soner Duman/ 30 Cemâziyelâhir 1447 - 21 Aralık 2025 Pazar