- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,697
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,642
- Puanları
- 113
ÜÇ AYLAR BAŞLARKEN...
İşte bu geceden itibaren özel zaman dilimlerine giriyoruz. Ramazan ayının müjdecisi olan ve Yüce Rabbimizin Kur'an'da "haram aylar" diye belirttiği aylardan biri olan Recep ayına başlıyoruz.
Madem ki Kur'an'a saldırıyorlar öyleyse vakit Kur'an'a daha çok sarılma vaktidir. Onlar bir tuzak kuruyor ama Allah, tuzakları boşa çıkaranların en hayırlısıdır. Belki de bizim şer gibi gördüğümüz bu olayın ardında nice Müslüman Kur'an'a daha çok bağlanacak, nice gayrimüslim bu vesile ile Kur'an'ı merak ederek inceleme fırsatı bulacak...
Ayların sultanı olan Ramazan ayına, bir ömre bedel Kadir gecesine kıymet veren şey Kur'an değil mi?
Öyleyse bu geceden itibaren Kur'an'ı okumak, anlamak, hayatımıza aktarmak konusunda gayretimizi daha da arttırmalıyız.
Kur'an, Rabbimizin koruması altındadır. Ona hiç kimseler bir şey yapamaz.
Kur'an güneşe benzer. Kur'an'ın yazılı olduğu mushaflar ise güneşin ışığını yansıtan aynalara benzer. Aynaları kırarak güneşi yok etmek nasıl mümkün değilse mushafları yakarak Kur'an'ı yok etmek de mümkün değildir.
Bu geceden itibaren kendimize bir üç aylar programı yapalım. Her gün az da olsa Kur'an'dan bir bölüm okuyup okuduğumuz bu bölümün açıklamasını öğrenmeye çalışalım. Allah'ın kitabı bir nurdur. Onunla ne kadar irtibata geçersek biz de o kadar nur ile şereflenmiş oluruz. Gözümüz, kulağımız, dilimiz, dudağımız, elimiz, kalbimiz ve aklımız onunla irtibata geçsin.
Kur'an'ı yalnız okumak ve anlamakla kalmayalım, onu aynı zamanda hayatımıza aktarmaya gayret edelim. Bu konuda Allah Resûlü'nün (s.a.v.) sünnetini rehber edinelim. Hz. Âişe validemiz (r.a.)'e peygamberimizin ahlakı sorulduğunda "siz hiç Kur'an okumuyor musunuz? Onun ahlakı Kur'an'dı" dediğini hatırlayalım. Allah Resûlü (s.a.v.) Kur'an'ın hayata geçmiş halidir. Onu hayatımıza örnek alalım.
Üç aylar vesilesi ile Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından çıkan "Hayat Mesajı Kur'an" kitabını okuyarak Kur'an'ın mesajı ile daha yakından tanışalım. "Hadislerle İslam" kitabını okuyarak Allah Resûlü'nün hayatını daha yakından öğrenelim.
Âlimlerimiz, üç ayların ilki olan ve bu gece başlayan Recep ayına ilişkin özel bir ibadetin bulunmadığını, bununla birlikte genel anlamda haram aylardan birisi olması sebebiyle bu ayda oruç tutmak başta olmak üzere diğer salih amellerin daha faziletli olduğunu belirtmişlerdir.
Sözlerimizi, Allah Resûlü'nün (s.a.v.) Recep ayı girdiğinde yaptığı dua ile noktalayalım:
"Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bizim için bereketli kıl ve bizleri Ramazan'a ulaştır."
(Soner Duman/30.Cemâziyelâhir.1444/22.Ocak.2023/Pazar)
İşte bu geceden itibaren özel zaman dilimlerine giriyoruz. Ramazan ayının müjdecisi olan ve Yüce Rabbimizin Kur'an'da "haram aylar" diye belirttiği aylardan biri olan Recep ayına başlıyoruz.
Madem ki Kur'an'a saldırıyorlar öyleyse vakit Kur'an'a daha çok sarılma vaktidir. Onlar bir tuzak kuruyor ama Allah, tuzakları boşa çıkaranların en hayırlısıdır. Belki de bizim şer gibi gördüğümüz bu olayın ardında nice Müslüman Kur'an'a daha çok bağlanacak, nice gayrimüslim bu vesile ile Kur'an'ı merak ederek inceleme fırsatı bulacak...
Ayların sultanı olan Ramazan ayına, bir ömre bedel Kadir gecesine kıymet veren şey Kur'an değil mi?
Öyleyse bu geceden itibaren Kur'an'ı okumak, anlamak, hayatımıza aktarmak konusunda gayretimizi daha da arttırmalıyız.
Kur'an, Rabbimizin koruması altındadır. Ona hiç kimseler bir şey yapamaz.
Kur'an güneşe benzer. Kur'an'ın yazılı olduğu mushaflar ise güneşin ışığını yansıtan aynalara benzer. Aynaları kırarak güneşi yok etmek nasıl mümkün değilse mushafları yakarak Kur'an'ı yok etmek de mümkün değildir.
Bu geceden itibaren kendimize bir üç aylar programı yapalım. Her gün az da olsa Kur'an'dan bir bölüm okuyup okuduğumuz bu bölümün açıklamasını öğrenmeye çalışalım. Allah'ın kitabı bir nurdur. Onunla ne kadar irtibata geçersek biz de o kadar nur ile şereflenmiş oluruz. Gözümüz, kulağımız, dilimiz, dudağımız, elimiz, kalbimiz ve aklımız onunla irtibata geçsin.
Kur'an'ı yalnız okumak ve anlamakla kalmayalım, onu aynı zamanda hayatımıza aktarmaya gayret edelim. Bu konuda Allah Resûlü'nün (s.a.v.) sünnetini rehber edinelim. Hz. Âişe validemiz (r.a.)'e peygamberimizin ahlakı sorulduğunda "siz hiç Kur'an okumuyor musunuz? Onun ahlakı Kur'an'dı" dediğini hatırlayalım. Allah Resûlü (s.a.v.) Kur'an'ın hayata geçmiş halidir. Onu hayatımıza örnek alalım.
Üç aylar vesilesi ile Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından çıkan "Hayat Mesajı Kur'an" kitabını okuyarak Kur'an'ın mesajı ile daha yakından tanışalım. "Hadislerle İslam" kitabını okuyarak Allah Resûlü'nün hayatını daha yakından öğrenelim.
Âlimlerimiz, üç ayların ilki olan ve bu gece başlayan Recep ayına ilişkin özel bir ibadetin bulunmadığını, bununla birlikte genel anlamda haram aylardan birisi olması sebebiyle bu ayda oruç tutmak başta olmak üzere diğer salih amellerin daha faziletli olduğunu belirtmişlerdir.
Sözlerimizi, Allah Resûlü'nün (s.a.v.) Recep ayı girdiğinde yaptığı dua ile noktalayalım:
"Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bizim için bereketli kıl ve bizleri Ramazan'a ulaştır."
(Soner Duman/30.Cemâziyelâhir.1444/22.Ocak.2023/Pazar)