kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 945
- Tepkime puanı
- 2,388
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Trafikteki Sabır Sorunumuz!
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“İnsan hayrı istediği kadar şerri de ister. İnsan pek acelecidir!” (İsrâ, 11)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“İnsanlar! Yavaş olun! Acelecilik yapmakla sevap kazanılamaz.” (Buhârî, Hac 94; Müslim, Hac 268.)
“İslam ve insan” üzerine yaptığım halka açık sohbetlerde zaman zaman "Mahşer ortamında herkesin önüne kalın bir trafik dosyası konacak" diyorum, herkes şaşırıyor, gözler büyüyor.
Ne demek istediğimi anlamaya çalışıyorlar.
Devam ediyorum: "Kırmızı ışıkta geçmeler, hatalı sollamalar, yoldan hızla geçerken kaldırımda yürüyen insanın üzerine çamur sıçratmalar, şerit
ihlali ile en ön sıraya kaynamalar, yolun ortasında yolcu indirip - bindirmeler, olmayacak yere park yapmalar, başkasının aracına vurup kaçmalar,
gereksiz yere uzun göz alıcı far yakmalar, gereksiz selektörlerle öndekini karşıdakini rahatsız etmeler, çarptığı insanı orada bırakıp ortadan
kaybolmalar, vs... Bunlar bir hukuk ihlali ise, hukuku ihlal edilenler haklarını almayacaklar mı?"
Ben her trafik olayında bir "insan problemi" bulunduğunu düşünüyorum.
Kendi "Özgün insanımız"da ciddi bir kişilik problemi oluşmuş durumda. Sabır sorumuz varsa, bir insan sorunumuz var demektir. Başkasının hakkına riayet sorunumuz varsa...
Bir gözetleyicinin bulunmadığına inanıldığında kural dışılığa kaymak genel davranış haline gelmişse...
Bu, ait olduğumuzu zannettiğimiz değer yargılarının, yeterince içselleştirilmediği, en küçük kaytarma fırsatlarından istifade için pusuda bekleyen bir
yanımız bulunduğu (Buna İslam dilinde heva, nefis, tutku denmektedir) anlamına gelmektedir. (Ahmet Taşgetiren, Aralık 2008)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Vâcid:
Zengin olan, her muradına erişen, dilediğini, dilediği zaman bulabilen, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, her şeyi vücuda getiren demektir.
Kısa Günün Kârı
Trafikte de Müslüman olduğumuzu unutmayalım
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“İnsan hayrı istediği kadar şerri de ister. İnsan pek acelecidir!” (İsrâ, 11)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“İnsanlar! Yavaş olun! Acelecilik yapmakla sevap kazanılamaz.” (Buhârî, Hac 94; Müslim, Hac 268.)
“İslam ve insan” üzerine yaptığım halka açık sohbetlerde zaman zaman "Mahşer ortamında herkesin önüne kalın bir trafik dosyası konacak" diyorum, herkes şaşırıyor, gözler büyüyor.
Ne demek istediğimi anlamaya çalışıyorlar.
Devam ediyorum: "Kırmızı ışıkta geçmeler, hatalı sollamalar, yoldan hızla geçerken kaldırımda yürüyen insanın üzerine çamur sıçratmalar, şerit
ihlali ile en ön sıraya kaynamalar, yolun ortasında yolcu indirip - bindirmeler, olmayacak yere park yapmalar, başkasının aracına vurup kaçmalar,
gereksiz yere uzun göz alıcı far yakmalar, gereksiz selektörlerle öndekini karşıdakini rahatsız etmeler, çarptığı insanı orada bırakıp ortadan
kaybolmalar, vs... Bunlar bir hukuk ihlali ise, hukuku ihlal edilenler haklarını almayacaklar mı?"
Ben her trafik olayında bir "insan problemi" bulunduğunu düşünüyorum.
Kendi "Özgün insanımız"da ciddi bir kişilik problemi oluşmuş durumda. Sabır sorumuz varsa, bir insan sorunumuz var demektir. Başkasının hakkına riayet sorunumuz varsa...
Bir gözetleyicinin bulunmadığına inanıldığında kural dışılığa kaymak genel davranış haline gelmişse...
Bu, ait olduğumuzu zannettiğimiz değer yargılarının, yeterince içselleştirilmediği, en küçük kaytarma fırsatlarından istifade için pusuda bekleyen bir
yanımız bulunduğu (Buna İslam dilinde heva, nefis, tutku denmektedir) anlamına gelmektedir. (Ahmet Taşgetiren, Aralık 2008)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Vâcid:
Zengin olan, her muradına erişen, dilediğini, dilediği zaman bulabilen, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, her şeyi vücuda getiren demektir.
Kısa Günün Kârı
Trafikte de Müslüman olduğumuzu unutmayalım