- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,914
- Puanları
- 113
- Yaş
- 40
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Nebevi yolun varisleri
Muhteşem bir ilahi nur membaı idi; O’nu dostça kucaklayan belde bereketlendi, cevherleşti, vatanlaştı. Yesrip’ti, O’nunla (sav) medenileşti; insanlığın hakikatiyle tanıştı, kucaklaştı, kaynaştı. Böylece, toprağa vatan olmayı öğretti; o artık Medine-i Münevvereydi.
Dünyasını değişti, en Yüce Dost’a kavuştu; maddeten gitti ama manen hep bizimleydi. Bir idi, bin oldu; milyonlarca çoğaldı. Manevi bataklığın dibinde buldukları, gökyüzünün yıldızları, gönüllerin muallimleriydi artık…
Muhammedi (sav) nefesle manen canlananlar, ulaşabildikleri her yeri; hidayet, fazilet, insanlık hasretindeki her diyarı ışıttı, ısıttı, Rabbinden haberdar etti.
Bazen at, eşek, deve sırtında, bazen yaya-yapıldak düştüler yollara, girecek gönül aradılar. Gönülleri sevgiye doyurdular. Muhabbet, merhamet doldu yürekler. Yaşanan yer, adaletle emin oldu, yurda dönüştü. Onlar, yaşatmak için yaşadılar…
Eğer gitmek zorunda kaldılarsa, aldıkları vergiyi iade edecek kadar dürüst davrandılar. Kul hakkı yemeyi hem günah hem de şerefsizlik bildiler. Hakka, hukuka hep riayet ettiler. Bu hususta, en yakınlarına da iltimas yapmadılar, ayrımcılığa kaymadılar, ne hak yediler, ne de yedirdiler…
Emrolundukları gibi dosdoğruydular.
Muhteşem bir ilahi nur membaı idi; O’nu dostça kucaklayan belde bereketlendi, cevherleşti, vatanlaştı. Yesrip’ti, O’nunla (sav) medenileşti; insanlığın hakikatiyle tanıştı, kucaklaştı, kaynaştı. Böylece, toprağa vatan olmayı öğretti; o artık Medine-i Münevvereydi.
Dünyasını değişti, en Yüce Dost’a kavuştu; maddeten gitti ama manen hep bizimleydi. Bir idi, bin oldu; milyonlarca çoğaldı. Manevi bataklığın dibinde buldukları, gökyüzünün yıldızları, gönüllerin muallimleriydi artık…
Muhammedi (sav) nefesle manen canlananlar, ulaşabildikleri her yeri; hidayet, fazilet, insanlık hasretindeki her diyarı ışıttı, ısıttı, Rabbinden haberdar etti.
Bazen at, eşek, deve sırtında, bazen yaya-yapıldak düştüler yollara, girecek gönül aradılar. Gönülleri sevgiye doyurdular. Muhabbet, merhamet doldu yürekler. Yaşanan yer, adaletle emin oldu, yurda dönüştü. Onlar, yaşatmak için yaşadılar…
Eğer gitmek zorunda kaldılarsa, aldıkları vergiyi iade edecek kadar dürüst davrandılar. Kul hakkı yemeyi hem günah hem de şerefsizlik bildiler. Hakka, hukuka hep riayet ettiler. Bu hususta, en yakınlarına da iltimas yapmadılar, ayrımcılığa kaymadılar, ne hak yediler, ne de yedirdiler…
Emrolundukları gibi dosdoğruydular.