Terizinozorların evrimsel yolculuğunda önemli bir keşfe imza atıldı. Yeni keşfedilen tür bilim insanlarını şaşırtmayı başardı.
Yaklaşık 90 milyon yıl öncesine tarihlenen yeni bir terizinozor türü, bilim insanlarını şaşkına çevirdi. Duonychus tsogtbaatari adı verilen bu tür, bugüne kadar bilinen tüm terizinozorların aksine yalnızca iki parmağa sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
Keşif, Moğolistan’ın Gobi Çölü’nde yer alan Bayanshiree Formasyonu’nda gerçekleştirildi. iScience dergisinde yayımla dergisinde yayımlanan araştırmaya göre buluntu, fosilleşmiş keratin kılıfı da koruması bakımından son derece nadir özellikler taşıyor.
2012 yılında boru hattı inşaatı sırasında işçiler tarafından gün yüzüne çıkartılan büyük bir pençe, ilk olarak Moğolistan Paleontoloji Enstitüsü tarafından araştırıldı. Fosil 95,9 ila 89,6 milyon yıl öncesine tarihlenen Alt Üst Kretase dönemine ait. 2013 yılında Dr. Yoshitsugu Kobayashi’nin eline geçen bu örnek, araştırma ekibinde büyük şaşkınlık yarattı.
Kobayashi, “Masaya koyduğum anda bunun bir terizinozor pençesi olduğunu anladım. Ama sonra fark ettim ki… sadece iki parmak vardı. Üçüncü parmak nerede diye tekrar tekrar baktım. Gözlerime inanamadım,” açıklamasında bulundu.
Pençenin dış kısmında, tırnaklarımızı oluşturan keratin maddesinden yapılmış kılıfın korunmuş olması ise keşfi daha da çarpıcı kıldı. Normalde bu yapının fosilleşme öncesinde çürümesi ve günümüze kalamaması beklenir. Kobayashi, “Bu gerçek bir pençeydi, dinozor yaşarken sahip olduğu haliyle,” ifadelerini kullandı.
Yeni Terizinozor Türü Olağanüstü İyi Korunmuş Bir Fosil Sayesinde Bulundu
Araştırma ekibinde yer alan Calgary Üniversitesi’nden Prof. Dr. Darla Zelenitsky, fosilin olağanüstü derecede iyi korunmuş olması sayesinde pençenin gerçek boyutunu ve şeklini net biçimde görebildiklerini belirtti. Zelenitsky, “Bu, büyük, keskin ve etkileyici bir pençeydi,” ifadelerini kullandı.
Yalnızca iki parmak taşımasına rağmen Duonychus tsogtbaatari’nin pençeleri yine de bitki tutup çekmeye uygun yapıya sahipti. Zelenitsky, “Pek çok terizinozor türü pençelerini beslenme sırasında bitkileri kendilerine çekmek için kullanırdı. Duonychus’un da bu işlemi etkin biçimde yapabildiğini düşünüyoruz. Ancak el yapısının benzersizliği, bu türün diğerlerinden farklı bir beslenme şekli geliştirmiş olabileceğine işaret ediyor,” dedi.
Ekip, dirsek, bilek ve parmak eklemleri üzerinde yaptığı çalışmalarla Duonychus tsogtbaatari’nin kollarını diğer teropodlardan farklı kullandığını belirledi.
Kobayashi, “Dirsek ve bilek inanılmaz derecede sertti. Bu da hayvanın kollarını alışılmışın dışında kullandığını gösteriyor. Keratin kılıf ise bu hayvanın dalları aşağı çekerek beslendiğini ortaya koydu,” açıklamasında bulundu. Bu yapıların sınırlı esnekliği ve eksik üçüncü parmak, aslında birer dezavantaj değil; işlevsel adaptasyonlar olarak değerlendiriliyor.
Fosillerden Davranışa Uzanan İzler
Fosil kayıtlarında yok olmuş hayvanların davranışlarına dair doğrudan ipuçlarına nadiren rastlanıyor. Ancak bu derece iyi korunmuş kalıntılar, bilim insanlarına 90 milyon yıl öncesine ait yaşam biçimlerini yeniden inşa etme fırsatı tanıyor.
Kobayashi, “Bu, bu hayvanların ellerini nasıl kullandığına dair nadir bir bakış sunuyor. Sanki 90 milyon yıl öncesinden bir davranışı gözlemliyormuşuz gibi,” değerlendirmesini yaptı.
Kaynak:

Yaklaşık 90 milyon yıl öncesine tarihlenen yeni bir terizinozor türü, bilim insanlarını şaşkına çevirdi. Duonychus tsogtbaatari adı verilen bu tür, bugüne kadar bilinen tüm terizinozorların aksine yalnızca iki parmağa sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
Keşif, Moğolistan’ın Gobi Çölü’nde yer alan Bayanshiree Formasyonu’nda gerçekleştirildi. iScience dergisinde yayımla dergisinde yayımlanan araştırmaya göre buluntu, fosilleşmiş keratin kılıfı da koruması bakımından son derece nadir özellikler taşıyor.
2012 yılında boru hattı inşaatı sırasında işçiler tarafından gün yüzüne çıkartılan büyük bir pençe, ilk olarak Moğolistan Paleontoloji Enstitüsü tarafından araştırıldı. Fosil 95,9 ila 89,6 milyon yıl öncesine tarihlenen Alt Üst Kretase dönemine ait. 2013 yılında Dr. Yoshitsugu Kobayashi’nin eline geçen bu örnek, araştırma ekibinde büyük şaşkınlık yarattı.
Kobayashi, “Masaya koyduğum anda bunun bir terizinozor pençesi olduğunu anladım. Ama sonra fark ettim ki… sadece iki parmak vardı. Üçüncü parmak nerede diye tekrar tekrar baktım. Gözlerime inanamadım,” açıklamasında bulundu.

Pençenin dış kısmında, tırnaklarımızı oluşturan keratin maddesinden yapılmış kılıfın korunmuş olması ise keşfi daha da çarpıcı kıldı. Normalde bu yapının fosilleşme öncesinde çürümesi ve günümüze kalamaması beklenir. Kobayashi, “Bu gerçek bir pençeydi, dinozor yaşarken sahip olduğu haliyle,” ifadelerini kullandı.
Yeni Terizinozor Türü Olağanüstü İyi Korunmuş Bir Fosil Sayesinde Bulundu
Araştırma ekibinde yer alan Calgary Üniversitesi’nden Prof. Dr. Darla Zelenitsky, fosilin olağanüstü derecede iyi korunmuş olması sayesinde pençenin gerçek boyutunu ve şeklini net biçimde görebildiklerini belirtti. Zelenitsky, “Bu, büyük, keskin ve etkileyici bir pençeydi,” ifadelerini kullandı.
Yalnızca iki parmak taşımasına rağmen Duonychus tsogtbaatari’nin pençeleri yine de bitki tutup çekmeye uygun yapıya sahipti. Zelenitsky, “Pek çok terizinozor türü pençelerini beslenme sırasında bitkileri kendilerine çekmek için kullanırdı. Duonychus’un da bu işlemi etkin biçimde yapabildiğini düşünüyoruz. Ancak el yapısının benzersizliği, bu türün diğerlerinden farklı bir beslenme şekli geliştirmiş olabileceğine işaret ediyor,” dedi.

Ekip, dirsek, bilek ve parmak eklemleri üzerinde yaptığı çalışmalarla Duonychus tsogtbaatari’nin kollarını diğer teropodlardan farklı kullandığını belirledi.
Kobayashi, “Dirsek ve bilek inanılmaz derecede sertti. Bu da hayvanın kollarını alışılmışın dışında kullandığını gösteriyor. Keratin kılıf ise bu hayvanın dalları aşağı çekerek beslendiğini ortaya koydu,” açıklamasında bulundu. Bu yapıların sınırlı esnekliği ve eksik üçüncü parmak, aslında birer dezavantaj değil; işlevsel adaptasyonlar olarak değerlendiriliyor.
Fosillerden Davranışa Uzanan İzler
Fosil kayıtlarında yok olmuş hayvanların davranışlarına dair doğrudan ipuçlarına nadiren rastlanıyor. Ancak bu derece iyi korunmuş kalıntılar, bilim insanlarına 90 milyon yıl öncesine ait yaşam biçimlerini yeniden inşa etme fırsatı tanıyor.
Kobayashi, “Bu, bu hayvanların ellerini nasıl kullandığına dair nadir bir bakış sunuyor. Sanki 90 milyon yıl öncesinden bir davranışı gözlemliyormuşuz gibi,” değerlendirmesini yaptı.

Kaynak:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.