Yeni Konu Tasavvuf Ehlinin Ahlâk Anlayışı (1 Görüntüleyen)

Sûfiyye (Tasavvuf Ehli) Resûlullah’a (s.a.v.) uyma noktasında insanların önde gelenlerinden olduğu için onun sünnetini ihyaya en lâyık olanlardır. Resûlullah’ın (s.a.v.) ahlâkıyla ahlaklanmak, ona uymanın ve onun sünnetini ihyâ etmenin en güzel yoludur. Nitekim şeyh ve âlim, Şeyhü’l-İslâm lâkabıyla mâruf, Ziyâuddin Ebû Ahmed Abdulvahhâb b. Ali bize, Enes b. Mâlik’den (r.a.) rivayet edilen bir hadis-i şerifi şöyle haber vermiştir: Enes (r.a.) diyor ki: Resûlullah (s.a.v.) bana: “Oğulcağızım, sen kalbinde hiç kimseye karşı kin ve düşmanlık beslemeden bulunmaya güç yetirebildiğin sürece öyle yapmaya devam et”, buyurdu ve ekledi: “Oğlum, bu benim sünnetimdir. Benim sünnetimi ihyâ eden beni ihyâ etmiş sayılır. Beni ihyâ eden de cennette benimle beraberdir.” [1]

Sûfiler, Resûlullah’ın (s.a.v.) sünnetini ihyâ etmişlerdir. Çünkü sûfiler, başlangıçta Resûlullah’ın (s.a.v.) sözlerini, yolu yarılayınca da vukuf kesb ederek onun fiillerini ihyâ ederler. Hâl-i nihâyetlerinde (hallerinin sonuna doğru) ise onun ahlâkıyla ahlaklanmanın semeresine erişirler. Ahlâkın güzelleşmesi ancak nefis tezkiyesi sayesinde olur. Tezkiyenin yolu Şer-i şerife (İslam ahkâmına) boyun eğmekten geçer. Nitekim Allah Teâlâ, Nebîsi (s.a.v.) için “Sen büyük bir ahlâk üzeresin”[2] buyurmuştur. Çünkü o, insanların en şerefli olanı, insanlar içinde nefsi en iyi tezkiye edilmiş ve en güzel ahlâka erişmiş bulunanıdır.

Mücâhid (rah.), “Büyük ahlâktan maksad, büyük dindir. Zira din, âmâl-i sâlihanın (salih amellerin) ve güzel ahlâkın mecmuûdur (bir araya toplanmış halidir)” der. Hz. Aişe’ye (r.anha) Resûlullah’ın (s.a.v) ahlâkı sorulduğunda o: “Onun ahlâkı Kurân’dı” demiştir.[3] Katâde (rah.), “Çünkü Resûlullah (s.a.v.) Allah’ın emrine sarılır, nehyinden sakınırdı” demiştir.

Nefisler, kendilerinin ihtiyaç duyduğu ve ayrılmaz parçaları olan bir tabiat ve karakter üzere yaratılmışlardır. İnsan topraktan yaratıldığı için karakterinde, hilkatindeki toprak miktarı türâbî (toprakla alakalı) özellik, toprağı su ile yoğrulup yaratıldığı için tabiatında mâî (suyla alakalı) hususiyet vardır. Aynı şekilde mayasındaki şekillenmiş balçık[4] ve ateşte pişmiş çamur gibi temel unsurlar, onun hayvânî, saldırgan ve şeytânî sıfatlarını oluşturmuştur. İnsandaki şeytânî sıfata işaret, Allah Teâlâ’nın “insanı ateşte pişmiş çamurdan yarattı”[5] ayet-i kerimesidir. Bu ayetle insanın çamurunun çanak çömlek gibi ateşte pişirildiği haber verilmektedir. “(O Allah ki), cinleri dumansız hâlis ateşten yarattı”[6], ayet-i kerimesiyle de cin ve şeytanın aslının ateş olduğu belirtilmektedir.

Sühreverdi, Avârifü’l-Meârif, sf.287-288

[1] Bk. Tirmizî, İlim, 16; İbn Mâce, Mukaddime, 15
[2] Kalem Suresi, 68/ 4
[3] Müslim, Mesâcid, 267; Ebû Dâvûd, Edeb, 1; Ahmed b. Hanbel; III. 270.
[4] Rahman,55/ 24
[5] Rahman, 55/14
[6] Rahman, 55/15

Alıntdır
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri