- Katılım
- 3 Mar 2021
- Mesajlar
- 7,633
- Tepkime puanı
- 24,603
- Puanları
- 113
- Konum
- Siirt
- Burç
- Akrep
- Memleket
- Siirt
- Cinsiyet
- Takım
Suudi Arabistan'ın önemli isimlerinden Prens Türki bin Faysal, Taliban’ı tanımayacaklarını söyledi.
Suudi Arabistan’ın Batı ülkeleri ile ilişkileri her zaman sorunlu oldu. 1964-1975 yılları arasındaki Faysal bin Abdülaziz el-Suud dönemi ayrı tutulursa Suudi rejimi başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerle ilişkilerini iyi tutmaya çalıştı.
Bu müttefiklik ilişkisi her zaman bir dengeyi gözetti elbette. Ancak Prens Selman’ın yükselişinden sonra Suudi Arabistan tabiri caizse Batı ülkeleriyle tam anlamıyla entegrasyona başladı. Sadece siyasi veya ekonomik sahada değil kültürel konularda da Suudi Arabistan tarihinde görülmemiş “yeniliklere” imza atılıyor. Sürecin hangi menfi gelişmeleri ortaya çıkartacağını ise zaman gösterecek…
Suudi Arabistan dünya kamuoyunun da ilgilendiği Müslümanlarla alakalı konularda ise tam anlamıyla üç maymunu oynamaya devam ediyor. Suriye meselesinin ilk başlarında küçük de olsa bazı sorumluluklar alan Suudi rejimi bugün artık meseleye tamamen sağır kesilmiş durumda. Elindeki ekonomik imkanlarla dahi birçok konuda fark yaratabilecek olan Suudi Arabistan gözünü ABD’ye dikmiş ondan gelecek emirleri bekliyor.
Biden’in iktidara gelişi sonrasında ABD ile Trump dönemine nazaran daha mesafeli bir ilişki kurmak zorunda kalacak olan Suudi Arabistan, Türkiye ile ilişkiler konusunda bir takım adımlar atmıştı ancak devamı gelmedi.
Afganistan’da yaşanan değişim karşısında ise Suudi rejimi kelimenin gerçek anlamıyla hiçbir şey yapmadı. Katar’ın önemli ve başarılı adımları Müslümanlarda olan sempatisini artırırken Suudi Arabistan’dan ise kendisine yakışan bir açıklama geldi.
Suudi Arabistan'ın dış politikasında etkili isimlerden biri olan Prensi Türki bin Faysal 1990'lı yılların aksine bugün Suudi Arabistan'ın El Kaide ile olan ilişkileri sebebiyle Taliban'ı Afganistan'ın meşru yöneticisi olarak tanımayacağını söyledi.
Taliban’ı Çin, İran, Rusya sarkacında yalnızlığa mahkum eden Suudi Arabistan kendisinin yalnızlaştığının ise farkında bile değil!
Kaynak : Haksöz Haber
Suudi Arabistan’ın Batı ülkeleri ile ilişkileri her zaman sorunlu oldu. 1964-1975 yılları arasındaki Faysal bin Abdülaziz el-Suud dönemi ayrı tutulursa Suudi rejimi başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerle ilişkilerini iyi tutmaya çalıştı.
Bu müttefiklik ilişkisi her zaman bir dengeyi gözetti elbette. Ancak Prens Selman’ın yükselişinden sonra Suudi Arabistan tabiri caizse Batı ülkeleriyle tam anlamıyla entegrasyona başladı. Sadece siyasi veya ekonomik sahada değil kültürel konularda da Suudi Arabistan tarihinde görülmemiş “yeniliklere” imza atılıyor. Sürecin hangi menfi gelişmeleri ortaya çıkartacağını ise zaman gösterecek…
Suudi Arabistan dünya kamuoyunun da ilgilendiği Müslümanlarla alakalı konularda ise tam anlamıyla üç maymunu oynamaya devam ediyor. Suriye meselesinin ilk başlarında küçük de olsa bazı sorumluluklar alan Suudi rejimi bugün artık meseleye tamamen sağır kesilmiş durumda. Elindeki ekonomik imkanlarla dahi birçok konuda fark yaratabilecek olan Suudi Arabistan gözünü ABD’ye dikmiş ondan gelecek emirleri bekliyor.
Biden’in iktidara gelişi sonrasında ABD ile Trump dönemine nazaran daha mesafeli bir ilişki kurmak zorunda kalacak olan Suudi Arabistan, Türkiye ile ilişkiler konusunda bir takım adımlar atmıştı ancak devamı gelmedi.
Afganistan’da yaşanan değişim karşısında ise Suudi rejimi kelimenin gerçek anlamıyla hiçbir şey yapmadı. Katar’ın önemli ve başarılı adımları Müslümanlarda olan sempatisini artırırken Suudi Arabistan’dan ise kendisine yakışan bir açıklama geldi.
Suudi Arabistan'ın dış politikasında etkili isimlerden biri olan Prensi Türki bin Faysal 1990'lı yılların aksine bugün Suudi Arabistan'ın El Kaide ile olan ilişkileri sebebiyle Taliban'ı Afganistan'ın meşru yöneticisi olarak tanımayacağını söyledi.
Taliban’ı Çin, İran, Rusya sarkacında yalnızlığa mahkum eden Suudi Arabistan kendisinin yalnızlaştığının ise farkında bile değil!
Kaynak : Haksöz Haber