kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Sükût Orucu | ||
|
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini-içmesini bırakmasına kıymet vermez.” (Buhârî, Savm 8, Edeb 51)
Sahâbeden Ubeyd (ra) şöyle anlatır:
İki kadın oruç tutuyorlardı. Öğle üzeri bir kimse gelerek dedi ki:
“–Yâ Rasûlâllah! Şurada iki kadın var, oruç tutuyorlar. Neredeyse susuzluktan ölecekler. (Müsâade buyurursanız oruçlarını bozsunlar.)” dedi.
Allah Rasûlü ondan yüz çevirdi, cevap vermedi. Gelen kimse sözünü tekrar etti:
“–Yâ Nebiyyallah! Vallâhi neredeyse ölecekler.” dedi. Fahr-i Kâinât Efendimiz:
“–Çağır onları!” buyurdu.
Kadınlar geldiler. Efendimiz (s.a.), bir kap istedi. Kadınlardan birine vererek:
“–İçindekileri çıkar!” dedi. (Bu mücerred hâdise, Allâh’ın dilemesiyle müşahhas hâle geldi.) Kadın, kabın yarısını dolduracak şekilde kan, cerahat ve et kustu. Diğerine de aynı şekilde
emir buyurunca, o da kabı dolduruncaya kadar kan ve taze et çıkardı.
Bunun üzerine Rasûlullah (sav) Efendimiz:
“–Bunlar, Allâh’ın helâl kıldığı şeylerden kendilerini tuttular, onlara karşı oruçlu oldular; haram kıldığı şeylerle de oruçlarını açtılar. Birbirinin yanına oturup, insanların etlerini yemeye
(yani gıybet etmeye) başladılar.” buyurdu. (Ahmed, V, 431; Heysemî, III, 171)
Dolayısıyla orucu nefsânî zaaflarla zedelememek; bilhassa dili, dedikodu, gıybet, yalan, iftira ve mâlâyânî mevzulardan muhâfaza etmek, yani çirkin konuşmalara karşı dile de “sükût
orucu” tutturabilmek îcâb eder. (Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi Haziran-2016)
Kısa Günün Kârı
Oruçlu iken ağzımıza bir şey girmemesine dikkat etmemiz gerektiği gibi, ağzımızdan çıkan her söze de dikkat etmemiz îcâb eder. Dilimiz kalplere saplanan bir diken değil, rahmet lisânı olmalıdır