kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Şükür, İmanın Yarısıdır
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu keser, içilmesi kolaydır. Şu da tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze et (balık)
yersiniz ve giyeceğiniz süs eşyası çıkarırsınız. Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayıp da şükretmeniz için gemilerin, denizi yarıp gittiğini görürsün.” (Fâtır, 12)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular: “Şükür, îmânın yarısıdır…” (Süyûtî, I, 107)
Hadis-i şerifte şöyle vârid olmuştur:
“Allah Teâlâ her iki denizle de konuştu ve Şam denizine: “Ey deniz, elbette ben seni yarattım. Suyunu çoğalttım. Sende beni tesbih, tahmid ve tehlil
edip tekbir ile yücelten kullarımı taşıyacağım. Peki sen onlara ne yapacaksın?” dedi. Deniz “Ben onları boğacağım” dedi. Öyleyse ben onları senin
sırtına yükleyecek ve senin bu ayıbını da alnına koyacağım” dedi. Yine Allah Teâlâ Yemen denizine, “Ben seni yarattım suyunu çoğalttım. Beni tesbih,
tahmid, tehlil edip tekbirle beni yücelten kullarımı senin üstünde taşıyacağım. Peki, sen onlara ne yapacaksın?” dedi. Deniz “Ya Rab ben de onlarla
beraber seni tesbih eder, sana hamd eder, seni tehlil eder ve tekbirle seni yüceltirim ve onları sırtımda taşırım” dedi. Allah Teâlâ bunun üzerine
“öyleyse ben de seni hilye ve taze balıklarla diğer denizden üstün kılarım” buyurdu.” (Hatib, Tarih, X, 233; Kenzü’l-ummâl, VI, 159)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
er-Rakîb:
Yarattıklarından bir an bile gâfil olmayan, her şeyi denetimi altında tutan, gözetleyip denetleyen, kullarını bu denetimi ile koruyan, bütün varlıkları üzerinde gözcü olan demektir.
Kısa Günün Kârı
Allah Teâlâ tatlı ve tuzlu denizi mü’min ve kafire bir darb-ı mesel olarak zikretmiştir. İşte iki denizin suyunun tadı bir olmadığı gibi mü’min ve kafir de
bir değildir. İmanın tatlarından biri, irfanın pak ve temizliğinin aynıdır.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu keser, içilmesi kolaydır. Şu da tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze et (balık)
yersiniz ve giyeceğiniz süs eşyası çıkarırsınız. Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayıp da şükretmeniz için gemilerin, denizi yarıp gittiğini görürsün.” (Fâtır, 12)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular: “Şükür, îmânın yarısıdır…” (Süyûtî, I, 107)
Hadis-i şerifte şöyle vârid olmuştur:
“Allah Teâlâ her iki denizle de konuştu ve Şam denizine: “Ey deniz, elbette ben seni yarattım. Suyunu çoğalttım. Sende beni tesbih, tahmid ve tehlil
edip tekbir ile yücelten kullarımı taşıyacağım. Peki sen onlara ne yapacaksın?” dedi. Deniz “Ben onları boğacağım” dedi. Öyleyse ben onları senin
sırtına yükleyecek ve senin bu ayıbını da alnına koyacağım” dedi. Yine Allah Teâlâ Yemen denizine, “Ben seni yarattım suyunu çoğalttım. Beni tesbih,
tahmid, tehlil edip tekbirle beni yücelten kullarımı senin üstünde taşıyacağım. Peki, sen onlara ne yapacaksın?” dedi. Deniz “Ya Rab ben de onlarla
beraber seni tesbih eder, sana hamd eder, seni tehlil eder ve tekbirle seni yüceltirim ve onları sırtımda taşırım” dedi. Allah Teâlâ bunun üzerine
“öyleyse ben de seni hilye ve taze balıklarla diğer denizden üstün kılarım” buyurdu.” (Hatib, Tarih, X, 233; Kenzü’l-ummâl, VI, 159)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
er-Rakîb:
Yarattıklarından bir an bile gâfil olmayan, her şeyi denetimi altında tutan, gözetleyip denetleyen, kullarını bu denetimi ile koruyan, bütün varlıkları üzerinde gözcü olan demektir.
Kısa Günün Kârı
Allah Teâlâ tatlı ve tuzlu denizi mü’min ve kafire bir darb-ı mesel olarak zikretmiştir. İşte iki denizin suyunun tadı bir olmadığı gibi mü’min ve kafir de
bir değildir. İmanın tatlarından biri, irfanın pak ve temizliğinin aynıdır.