Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Dünya Haberleri Sudan'da neler oluyor

Katılım
3 May 2020
Mesajlar
15,898
Çözümler
12
Tepkime puanı
42,566
Puanları
113
Konum
Avrupa
Web sitesi
forumkalemi.com
Burç
Akrep
İsim
Murat
Cinsiyet
Takım
lIr3ry

Sudan'da cuntanın bileşenleri ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında silahlı çatışma​

Sudan'ın başkenti Hartum ve çeşitli şehirlerinde ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında silahlı çatışmalar başladı.​


Ordu ile HDK arasında son birkaç aydır yaşanan "söz savaşı", iki güç arasında sıcak çatışmaya dönüştü.

Başkent Hartum'un Erkevit, Spor Kenti, Genelkurmay Başkanlığı ve Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın ikametgahının bulunduğu bölgelerde silah sesleri yükseliyor.

Başkentin muhtelif bölgelerinde yerel saatle 09.30 gibi başlayan ağır makinalı silah seslerinin ardından yoğun duman yükseldiği görülüyor. Hartum Uluslararası Havalimanı'nın çevresinde de yoğun hareketlilik mevcut ve çatışma sesleri işitiliyor.

Sudan Hızlı Destek Kuvvetleri: Ordu, başkentteki karargahımıza saldırdı
HDK, sabah saatlerinden bu yana yaşanan çatışmalara ilişkin açıklama yayımladı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"HDK, 15 Nisan Cumartesi sabahı, orduya bağlı büyük bir silahlı kuvvetin Hartum'daki Soba kamp alanımızdaki kuvvetlerimizin karargahına girerek orada bulunan kuvvetleri kuşatması ve ardından tüm gücüyle onlara kapsamlı bir saldırı düzenlemesinin şaşkınlığı içerisinde. ABD, İngiltere, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan dörtlü mekanizma ile arabuluculuk faaliyetlerini sürdüren Sudan Kurtuluş Ordusu Hareketi lideri Mini Arko Minawi, Adalet ve Eşitlik Hareketi lideri Cibril İbrahim ve Kuzey Halk Hareketi lideri Malik Agar'ı bu konuda bilgilendirdik."
Ayrıca açıklamada, "Sudan halkını, uluslararası ve bölgesel kamuoyunu bu korkakça davranışı kınamaya ve Sudan halkını bu kritik tarihi anda birleşmeye çağırıyoruz." ifadesi kullanıldı.

Türk Büyükelçiliğinden "Evlerde kalın" uyarısı
Türkiye'nin Hartum Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, durum sakinleşene kadar vatandaşlardan evlerinde kalmaları ve gerekmedikçe seyahat etmemeleri istendi.

Açıklamada, "Başkent Hartum’un çeşitli bölgelerinde ordu ile Hızlı Destek Güçleri arasında çatışmalar çıktığı anlaşılmaktadır. Durum normale dönünceye kadar vatandaşlarımızın sokağa çıkmayıp evlerinde kalmaları ve zorunluluk haricinde ülke içinde seyahatten kaçınmaları tavsiye olunur." uyarısı yapıldı.

"Askeri güvenlik reformu" konusunda yaşanan anlaşmazlık

Sudan'da tansiyonun tırmanması, ordu ile HDK arasında "askeri güvenlik reformu" konusunda yaşanan bir dizi anlaşmazlığın ardından geldi.
HDK’nin tamamen orduya entegrasyonuyla tek ve milli bir ordu kurulması ve ordunun da ticari ve siyasi faaliyetleri bırakıp kışlaya çekilmesi gibi maddeleri kapsayan güvenlik reformu, 2021’den bu yana süren yönetim krizi ve asker-sivil anlaşmazlığını çözmek için 5 Aralık 2022’de imzalanan çerçeve anlaşmanın en önemli maddeleri arasında yer alıyor.

Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, HDK'nin mevcut yapısının değiştirilerek orduya katılması konusunda ısrarla açıklamalar yaparken HDK Komutanı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu da entegrasyona karşı çıkmadıklarını ancak bunun tamamen sivil bir yönetimin çatısı altında gerçekleşmesini istediklerini ifade ediyor.

HDK, eski rejim döneminde Darfur'da isyancılara karşı savaşmak, sınırları korumak ve asayişi sağlamak amacıyla milis yapılanma şeklinde oluşturuldu. 2013'te Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatına bağlanan HDK'nin on binlerce mensubu bulunuyor.

Sudan ordusu, "paralel ordu" gibi hareket eden HDK mensuplarının başkent ve bazı şehirlerdeki hareketliliğinin ve bazı mevkilerde konuşlanmasının güvenlik riski ve tehdidini artırdığını, bunun ordunun izni dışında yapılan kanunsuz bir eylem olduğunu açıklamıştı.

HDK ise ordunun parçası olarak yasa gereği rutin görevlerini yerine getirdiklerini, orduyla tam bir koordinasyon ve uyum içinde çalıştıklarını ileri sürerek iddiaları reddetmişti.


Kaynak: AA
 

Sudan'da orduyla çatışan Hızlı Destek Kuvvetleri: Neden kuruldu, nasıl bu kadar güçlendi?​

Kökeni Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde 2003'te patlak veren iç savaşta kötü şöhrete sahip Cancavid milislerine dayanan Hızlı Destek Kuvvetleri, 2018'deki halk devriminde önemli rol oynadı.​


En çok darbenin yapıldığı Afrika ülkesi Sudan'da ordu ile çatışan paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), ülke içinde ve dışında üstlendiği roller ve giderek bağımsızlaşan ve güçlenen yapısıyla sürekli tartışma konusu oldu.

Darfur'da 2003'te çoğunlukla Arap olmayanların ayrımcılık şikayetiyle hükümete karşı silahlanması üzerine yaşanan iç savaş ve oluşan insani kriz, 2003-2004 yıllarında dünya gündemine oturdu.

Birleşmiş Milletlere göre, savaşta yaklaşık 300 bin kişi öldü ve yaklaşık 2,5 milyon kişi yerinden edildi.
Dönemin Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, isyancılara karşı savaşmak için bölgenin yerlisi ve çoğunluğu Arap kökenli Cancavid milislerinden destek aldı.
Ömer el-Beşir hakkında Darfur’da insanlık suçu işlediği gerekçesiyle 2009'da Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) açılan dava ve isnat edilen soykırım suçlamaları, Cancavidlerin kontrol altına alınmasını gerektirdi.
Sudan’ın o dönemki liderliği, 2010’da başlayan barış süreciyle bu silahlı oluşumun orduya entegre edilmesi için çalışmaya başladı.

HDK, İstihbarat Teşkilatına bağlı olarak 2014'te resmen tanındı

Bu amaçla devlet, 2013’te kurulan bu birlikleri önce "Sınır Koruma Birlikleri", sonra da "Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK)" adı altında Sudan istihbarat teşkilatına entegre ederek 2014'te resmen tanıdı.
2013 yılında "Cancavid" denen silahlı milislere liderlik eden Musa Hilal’in Ömer el-Beşir ile ilişkilerini kesmesi, Hilal’in kuzeni "Hımidti" lakabı ile bilinen Muhammed Hamdan Dagalu'nun önünü açan dönüm noktası oldu.

Karanlık geçmiş

HDK, 2013'te kuruldu ve kökenleri, Darfur'da isyancılarla savaşan ve uyguladıkları yöntemlerle kötü şöhrete sahip Cancavid milislerine dayanıyorken bu güçler, Darfur'da ve Eylül 2013'te ülkedeki protestolara katılanlara karşı ihlallerde bulunmakla suçlanıyor.
Ocak 2017'de Sudan Parlamentosu, Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatına bağlı olan HDK'nin Beşir liderliğindeki orduya bağlanmasıyla ilgili "Hızlı Destek Kuvvetleri Yasası'nı" kabul etti.
HDK lideri Dagalu, Yemen ve Libya'daki çatışmalarda rol alan ve 2017’de Sudan'ın Darfur ve Kurdufan bölgelerindeki bazı altın madenlerini kontrol eden etkili bir paramiliter güç oluşturdu.

Yemen savaşı ile bölgesel bir boyut kazandı

Böylelikle HDK, başta Libya olmak üzere Sudan sınırlarında düzensiz göç akışlarını durdurmak gibi görevler üstlenirken Sudan ordusunun içinde 2015'te Yemen'deki savaşa katılması ve orada karadaki güçler arasında en etkili güçlerden biri olarak tanımlanması, HDK'ye bölgesel boyut kazandırdı.
2018 sonunda Atbera, Hartum ve Kesele gibi şehirlerde sokak protestoları başladığında Ömer el-Beşir'in rejimi korumaları için 30 yıllık iktidarının devrilmesinden kısa bir süre önce Hartum’a konuşlandırdığı HDK, protesto sürecinde Ömer el-Beşir’in yanında yer almaya devam etti.

Destek için çağıran Beşir'in devrilmesindeki rolü

Ancak HDK lideri, devrim sona yaklaştığında halktan yana tavır alarak Beşir'in devrilmesinde önemli rol oynadı.
HDK, Nisan 2019’daki askeri müdahalenin ardından başkentte ordu karargahının önünde Haziran 2019'da 100’den fazla protestocunun katledilmesi de dahil olmak üzere insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor.
Ancak yeni iktidar düzenlemelerinin söz konusu olmasıyla Dagalu da siyaset sahnesine girerek kendisini bir aktör olarak kabul ettirdi.
Ömer el-Beşir’den sonra 12 Nisan 2019’da yeni kurulan Geçici Askeri Konseyin başkan yardımcılığına getirilen Dagalu, Ağustos 2019'da asker-sivil ortaklığındaki yeni yönetimde ikinci adam haline geldi.

Burhan'ın yayımladığı kararname ile yarı bağımsız resmi güç oldu

Dönemin Geçici Askeri Konsey Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, 30 Temmuz 2019'da HDK Kanunu'nda değişiklik yaparak ve "HDK'nin, Ordu Kanunu'nun tüm hükümlerine tabi olmasını" öngören 5. maddesini kaldıran anayasal kararname yayımladı.
Bu maddenin iptal edilmesiyle paramiliter güç HDK, yarı bağımsız hale geldi ve doğrudan Dagalu'ya bağlı askeri güce dönüştü.

Deve tüccarlığından devlet başkanı yardımcılığına

Darfur’daki Rizeygat kabilesine mensup, gençliğini deve tüccarlığıyla geçirmiş Dagalu, hızla tırmandığı ordu kariyerinde orgeneralliğe kadar yükseldi.
Sudan'da Geçici Sivil Yönetim düzenlemelerini içeren Anayasal Bildiri anlaşmasının imzalanmasıyla 21 Ağustos 2019'dan bu yana devlet başkanlığı yetkilerini üzerinde toplayan Egemenlik Konseyinde başkan yardımcılığına getirildi.
Dagalu, 25 Ekim 2021 askeri darbesinde Ordu Komutanı Burhan'a ortaklık etti.
Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri ile yakın ilişkiler kuran, yurt dışında çok sayıda devlet başkanı ve liderle bir araya gelen Dagalu, 2019'da daha siyasi bir rol üstlenmesinin ardından halka yakın portre çizmeye başladı.

Ordu ve HDK'nin askeri gücü

Afrika’daki en güçlü 10 ordu arasında yer alan Sudan ordusunun, 200 bine yakın asker, 170 tank, yaklaşık 7 bin askeri araç, 389 top ve 45'i savaş jeti olmak üzere 191 savaş uçağına sahip olduğu belirtiliyor.

HDK'nin personel sayısının ise 100 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Milis gücün, 10 bin silahlı araç, uçaksavar ve topa sahip bulunduğu kaydediliyor.
HDK'nin özellikle ülkenin batısında Çad sınırındaki Darfur ve güneydeki Kurdufan bölgelerinde orduya nispeten daha etkili konumda yer aldığı ifade ediliyor.
Hızlı Destek Kuvvetleri, devrik lider Ömer el-Beşir'in desteği ve zamanla ekonomik ve siyasi alanda elde ettiği kazanımlarla giderek bağımsız ve paralel bir orduya dönüştü.

Ordu, çıkarları örtüştüğünde ortak hareket ettiği ve desteklediği HDK'yi, bağımsız davranması nedeniyle kendisi ve ülke için her zaman tehdit ve istikrarsızlık kaynağı olarak gördü.
Kaynak: AA
 

4 soruda Sudan’da neler oluyor?​

Sudan'da ordu ile isyancı ilan edilen paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar üçüncü gününe girdi. Peki, olaylar neden başladı? Kim, neyi hedefliyor? Detaylar haberimizde…​


Sudan’da iki gündür devam eden çatışmalar, bugün de hız kesmedi.
Çatışmalar, başkentteki Hartum Uluslararası Havalimanı'nın yanı sıra kuzeydeki Meravi ve güneydeki Ubeyd havalimanları ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı, başkentteki ordu karargahı ve devlet televizyonu çevresinde yoğunlaştı.
Hem HDK hem de ordu, sosyal medya platformlarını kullanarak “zafere yakın olduklarını” iddia ediyor. Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi'ne göre ise, şu ana kadar 97 kişi hayatını kaybetti.

Peki, çatışmalar neden başladı?

Sudan ordusu, devrik lider Ömer el-Beşir döneminde Darfur’da kurulan ancak daha sonra ülkenin birçok yerinde faaliyet göstermeye başlayan HDK'nin kendisine bağlanmasını istiyor.
HDK ise bunun ancak sivil yönetime geçilmesinin ardından mümkün olabileceğini belirtiyor.
Son dönemde ise, Ordu ile HDK arasında bu konuda yoğun tartışmalar yapılıyordu.
"HDK'nin tamamen orduya katılmasını" öngören askeri güvenlik reformu konusunda son birkaç aydır yaşanan anlaşmazlık, bardağı taşıran son damla oldu.

HDK nedir? Kim, nerede, ne zaman kurdu?

Kökeni, Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde 2003'te patlak veren iç savaşta kötü şöhrete sahip Cancavid milislerine dayanan Hızlı Destek Kuvvetleri, 2018'deki halk devriminde de önemli rol oynadı.
Darfur'da 2003'te çoğunlukla Arap olmayanların ayrımcılık şikayetiyle hükümete karşı silahlanması üzerine yaşanan iç savaş ve oluşan insani kriz, 2003-2004 yıllarında dünya gündemine oturdu.
Birleşmiş Milletler'e göre, savaşta yaklaşık 300 bin kişi öldü ve yaklaşık 2,5 milyon kişi yerinden edildi.
Dönemin Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, isyancılara karşı savaşmak için bölgenin yerlisi ve çoğunluğu Arap kökenli Cancavid milislerinden destek aldı.
Sudan’ın o dönemki liderliği, 2010’da başlayan barış süreciyle HDK’nın da orduya entegre edilmesi için çalışmaya başladı.
Bu amaçla devlet, 2013’te kurulan bu birlikleri önce "Sınır Koruma Birlikleri", sonra da "Hızlı Destek Kuvvetleri" (HDK) adı altında Sudan istihbarat teşkilatına entegre ederek 2014'te resmen tanıdı.
2013 yılında Cancavid denen silahlı milislere liderlik eden Musa Hilal’in Ömer el-Beşir ile ilişkilerini kesmesi, Hilal’in kuzeni "Hımidti" lakabı ile bilinen Muhammed Hamdan Dagalu'nun önünü açan dönüm noktası oldu.
HDK lideri Dagalu, Yemen ve Libya'daki çatışmalarda rol alan ve 2017’de Sudan'ın Darfur ve Kurdufan bölgelerindeki bazı altın madenlerini kontrol eden etkili bir paramiliter güç oluşturdu.
Ocak 2017'de Sudan Parlamentosu, Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatına bağlı olan HDK'nin Beşir liderliğindeki orduya bağlanmasıyla ilgili "Hızlı Destek Kuvvetleri Yasası"nı kabul etti.
2018 sonunda Atbera, Hartum ve Kesele gibi şehirlerde sokak protestoları başladığında Ömer el-Beşir'in rejimi korumaları için 30 yıllık iktidarının devrilmesinden kısa bir süre önce Hartum’a konuşlandırdığı HDK, protesto sürecinde Ömer el-Beşir’in yanında yer almaya devam etti.
Ancak HDK lideri, devrim sona yaklaştığında halktan yana tavır alarak Beşir'in devrilmesinde önemli rol oynadı.

Yaşananlarda Burhan-Hımidti çekişmesi etkili mi?

Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalo (Hımidti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar devam ediyor.
Söz konusu çatışmalar, 2003 yılında Darfur’da başlayan Burhan-Hımidti, arasındaki dostluğa büyük bir darbe vurdu. Ancak bu, ülkenin kaderini elinde bulunduran bu iki komutanın ilk karşı karşıya gelişi değildi.
Ömer el-Beşir, 2000’li yıllarda Darfur’da büyük bir silahlı çatışma ile uğraşıyordu. O dönem Darfur’da Sudan ordusunun komutasında Abdulfettah el-Burhan bulunuyordu. Beşir, çatışmalarda sadece orduyu kullanmak yerine milis gruplardan da destek almaya karar verdi.
Korgeneral Hımidti, o dönem bölgede Ömer el-Beşir yönetimine karşı direnen diğer silahlı hareketlerle mücadele için küçük bir silahlı grup kurdu. Eski Devlet Başkanı Beşir, Korgeneral Hımidti'nin grubunu desteklemeyi seçti.
Böylece Burhan ile Hımidti, ortak bir düşmana karşı aynı safta savaşmaya başladı.
İkili arasındaki ilişki, Ömer el-Beşir’in devrilmesini talep eden büyük halk devriminin baskısıyla 2019 yılının nisan ayında güçlendi. Burhan ve Hımidti, Beşir'i devirmek ve ülkenin yönetimini eline alması için Orgeneral Burhan liderliğinde bir egemenlik (askeri) konseyi oluşturmak üzere anlaştılar.
Hımidti ise Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi.
2021 yılında ise, Burhan ve Hımidti’nin sivil hükümete karşı planladığı yeni adım ikilinin arasının açılmasına yol açtı. Öyle ki, Orgeneral Burhan, Ömer el-Beşir rejiminden bazı simaları iktidardaki bazı önemli makamlara geri getirdi. Ancak Hımidti buna şiddetle karşı çıktı.
İkilinin başat rol üstlendiği Egemenlik Konseyi, görevi sivil bir hükümete devretme konusunda çoğu zaman isteksiz davrandı ama ekonomi ve ülkedeki güvenlik ciddi anlamda kötüleşti. Bunun üzerine, 2022 yılının aralık ayında ülke yönetiminin sivillere devrine dönük bir çerçeve anlaşması imzalandı.
Orgeneral Burhan ve Korgeneral Hımidti, iktidarın sivillere devredilmesini ve ordunun kışlalarına dönmesini öngören bu anlaşmayı imzaladılar.
Ancak ordu ile HDK arasında, çerçeve anlaşmanın askeri reforma ilişkin hükümlerinden birinin uygulanması ve HDK’nın orduya entegrasyonu ile yeni ve daha güçlü bir anlaşmazlık ortaya çıktı.
Öte yandan ikili arasındaki bir anlaşmazlık da ülkeyi kimin yöneteceği konusundaydı. Her iki isim de yönetimin sivillere devrine rıza göstermişti ama yine de kimin liderlik edeceği konusunda anlaşamamışlardı.
Hımidti, müstakbel sivil devlet başkanının liderlik etmesini talep ederken, Burhan Genelkurmay Başbakanı’nın liderlik etmesini istiyordu. Sıcak çatışmalardan hemen önce ise gerginlik artık açıklamalara da yansımıştı.
HDK Komutan Yardımcısı ve Hımidti’nin kardeşi Abdurrahim Dagalo:
“İktidardaki kardeşlerimize mesajımız, iktidarı geri dönmeksizin halka teslim etmeleridir. Bugünden itibaren genç eylemcilerin öldürülmesine, siyasetçilerin tutuklanmasına izin vermeyeceğiz. Çok şeyi içimize attık. Çok sustuk. Bunların sebebi olmak istemezdik, ama Sudan halkını bir araya getiren ve adaleti sağlayan temel ilkelerden taviz vermeyeceğiz, geri adım atmayacağız.”
Dagalo’nun bu açıklamalarına Burhan şöyle cevap vermişti:
“Biz askerler olarak HDK’yı orduya entegre etmekle ilgileniyoruz... Aksi takdirde anlaşmadaki hiç kimse ilerleme kaydedemez.”

Sudan'daki çatışma “Nahda Barajı” problemine nasıl etki eder?

Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında patlak veren çatışmaların, Sudan'ın Nahda Barajı dosyasını etkileyebilecek yeni bir huzursuzluk dalgasına yol açabilir.
Uluslararası gözlemciler, Etiyopya'nın Nahda Barajı dolumunun dördüncü aşamasına hazırlandığı bir dönemde Sudan’ın istikrarsızlığın pençesine düşmesini, yeni gelişmelerin habercisi olarak okuyor.
Zira, Nahda Barajı konusunda, iki aşağı havza ülkesi olarak Mısır ile Sudan’ın tezleri birbirine yakın.
Etiyopya barajın yüzde 90’ının bittiğini duyururken, Addis Ababa Nahda Barajı'nın dördüncü dolum aşamasını başlatmaya hazırlanıyor.
Mısır, Sudan’daki istikrarı kendi çıkarları için stratejik olarak görüyor. Özellikle uluslararası platformlarda tezlerini Sudan’sız savunmak zorunda kalması, Kahire için en kötü senaryolardan birisi.

Kaynak: TRT Haber
 

Darbeden iç kargaşaya: Sudan'ın bitmeyen güç mücadelesi​

Sudan, Aralık 2018'de başlayan rejim karşıtı protestolardan sonra girdiği karmaşık süreçte; darbe, darbe girişimi ve iç savaş tehdidi gibi kilit olaylar yaşadı.​


Yıllardır istikrar özlemi çeken Afrika ülkesi Sudan’da, Aralık 2018'de başlayan rejim karşıtı gösteriler sonrasında yaşanan devrim, darbe, kalkışmalar ve son olarak 15 Nisan’da iki askeri unsur arasındaki güç mücadelesinin çatışmaya dönüşmesiyle, istikrarsızlıkta yeni bir dönem başladı.
Sudan'da sivil yönetim ve demokrasiye geçilmesine dair umutlar, ordu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan'da patlak veren çatışmaların ve iç savaş riskinin ardından başka bir bahara kaldı.
Sudan, Aralık 2018'de başlayan rejim karşıtı protestolardan sonra girdiği karmaşık süreçte darbe, darbe girişimi ve iç savaş tehdidi gibi kilit olaylar yaşadı.
NISAN2023%2Fsudan-B.jpg

Ülkede söz konusu aydan bugüne yaşanan, son 4 yılın olayları genel hatlarıyla şöyle:
19 Aralık 2018:
- Hayat pahalılığı nedeniyle başlayan gösteriler, ülke genelinde rejim karşıtlığına dönüştü. Bu süreç, "Aralık Devrimi" olarak adlandırıldı.
6 Nisan 2019:
- Protestocular; Genelkurmay Başkanlığı, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları ile Devlet Başkanlığı Konutu'nun yer aldığı; Ordu Genel Komutanlığı yerleşkesi çevresinde oturma eylemi başlattı.
11 Nisan 2019:
- Ordu, yönetime el koyarak 30 yıllık Ömer el-Beşir iktidarını sonlandırdı.
3 Haziran 2019:
- Güvenlik güçleri, Ordu Genel Komutanlığı yerleşkesi çevresinde oturma eylemlerini sürdüren ve sivil yönetim talep eden göstericileri, şiddet kullanarak dağıttı. Olaylarda 100’den fazla protestocu öldü.
17 Ağustos 2019:
- Uluslararası ve bölgesel tarafların desteğiyle belirsizliği sona erdiren ve geçici yönetim düzenlemelerini içeren Anayasal Bildiri Anlaşması imzalandı. Anlaşma gereği, Temmuz 2023'e kadar sürmesi planlanan asker-sivil ortaklığındaki ilk geçiş dönemi başladı.
3 Ekim 2020:
- Güney Sudan'ın başkenti Cuba'da ülkedeki silahlı gruplarla barış anlaşması imzalandı.
23 Ekim 2020:
- Sudan, ABD'nin arabuluculuğuyla İsrail ile ilişkileri normalleştirmeyi kabul etti. Kısa süre sonra ABD, Sudan'ı "Terörü destekleyenler ülkeler listesi"nden çıkardı.
25 Ekim 2021:
- Ordu ile sivil yönetim arasında iktidar mücadelesi ve ciddi fikir ayrılıkları yaşanması sonucu asker, yönetime el koyarak olağanüstü hal ilan etti, hükümeti feshetti ve Başbakan Abdullah Hamduk dahil, onlarca siyasetçiyi gözaltına aldı.
21 Kasım 2021:
- Ordu, Hamduk'u teknokrat hükümeti kurması için görevine iade etti.
2 Ocak 2022:
- Hamduk, siyasi krizin çözülememesi sebebiyle görevinden istifa etti.
4 Temmuz 2022:
- Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, siyaset sahnesinden çekileceklerini belirtti.
5 Aralık 2022:
- Asker ile siviller arasında yeni geçiş dönemini başlatacak, sivil hükümet ve demokratik seçimlerin yolunu açacak "çerçeve anlaşma", uluslararası ve bölgesel katılımla imzalandı.
19 Mart 2023:
- Sudan'daki siyasi süreç sözcüsü Halid Ömer Yusuf, ülkedeki siyasi krizi sonlandıracak nihai anlaşmanın 1 Nisan'da, geçiş dönemi anayasası anlaşmasının 6 Nisan'da imzalanacağını ve yeni hükümetin 11 Nisan'da kurulacağını duyurdu.
1 Nisan 2023:
- Yusuf, yapılması kararlaştırılan nihai anlaşma imza töreninin, "taraflar arasında bazı önemli konularda fikir birliği sağlanamaması" nedeniyle 6 Nisan'a ertelendiğini açıkladı.
6 Nisan 2023:
Ordu ve HDK arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle nihai anlaşmanın imzalanması süresiz ertelendi.
13 Nisan 2023:
- Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), ülkenin kuzeyindeki ve ordunun askeri hava üssünün bulunduğu Meravi şehrine çok büyük bir birlik sevk etti.
- Ordu, onayı ve koordinasyonu dışında HDK'nin başkentte ve bazı şehirlerde hareketlilik gösterdiğini ve yayıldığını açıkladı.
Ordu,"HDK'nin bu açılımları ve güçlerini yeniden konumlandırması, orduya bağlı kuvvetlerin görev ve çalışma sistemi ile çelişmekte olup açık bir hukuk ihlalidir. Bunların devamı, bölünme ve gerilime hatta kaçınılmaz olarak ülkedeki güvenliğin bozulmasına yol açabilecek. Tehlike sinyalini vermeliyiz. Tarihi ve tehlikeli bir dönemeçten geçiyoruz." açıklamasını yaptı
15 Nisan 2023:
- Ordu ile HDK arasındaki söz savaşı ve tırmanan gerginlik, başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde ordu ile HDK arasında silahlı çatışmaya dönüştü.


Kaynak: AA
 

Sudan Ordu Komutanı Burhan, HDK'yi feshetme kararı aldı​

Sudan Ordu Komutanı Burhan, orduyla çatışan Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) feshedilmesi ve devlete karşı isyancı güç ilan edilmesi kararı aldığını ve bu esasa göre davranılacağını bildirdi.​


Sudan Dışişleri Bakanlığı, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın, orduyla çatışan Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) feshedilmesi ve devlete karşı isyancı güç ilan edilmesi kararı aldığını ve bu esasa göre davranılacağını bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "15 Nisan 2023 Cumartesi günü başlayan talihsiz olayların, HDK'nin Sudan Silahlı Kuvvetlerine karşı başkentin bazı noktalarında ve farklı kentlerde isyan etmesinden kaynaklandığını kamuoyuna ve uluslararası topluma açıklamak istiyoruz." ifadesi kullanıldı.
HDK'nin, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın konutuna saldırı düzenlediği ileri sürülen açıklamada, söz konusu saldırının, Burhan ile yardımcısı ve HDK Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu arasında yapılması planlanan görüşme ile aynı günde gerçekleştiği ve bunun HDK'nin kötü niyetini gösterdiği ileri sürüldü.
Açıklamada, "Buna göre Silahlı Kuvvetler, ülkede güvenlik ve istikrarı sağlama görevi gereği saldırıyı püskürttü ve HDK'yi, ele geçirmeye çalıştığı ordu genel karargahı ve eyaletlerdeki karargahlar, Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Uluslararası Hartum Havalimanı ve resmi devlet televizyonu gibi kurumlardan çıkarmak için karşılık verdi." değerlendirmesi yapıldı.

"Silahlı Kuvvetler, isyancıları yenmeyi başardı"​

Silahlı Kuvvetlerin "isyancıları" yenmeyi başardığı ve çok sayıda kişiyi teslim olmaya veya savaş alanından kaçmaya zorlayan ağır can ve ekipman kayıpları verdirdiği kaydedilen açıklamada, HDK Komutanlığının isyanı sonucunda, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Burhan'ın, HDK'nin, feshedilmesine, devlete karşı isyancı güç ilan edilmesine karar verdiği ve bu esasa göre davranılacağı bildirildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"HDK'yi orduya entegre olmaya ikna etmeye çalışan ulusal, bölgesel ve uluslararası tüm arabuluculukların, HDK liderlerinin bu konuyu kabullenmekteki uzlaşmazlıkları nedeniyle başarısızlığa uğradığı belirtilmelidir. Silahlı Kuvvetler, feshedilen HDK kalıntılarıyla halen devam eden çatışmaların ortasında, siviller ile özel ve kamu malları arasındaki kayıpları en aza indirmeyi amaçlayan bir savaş stratejisi benimsiyor ancak bu, çatışmaların sona ermesini biraz geciktirebilir."
Dışişleri Bakanlığı, yetkili makamların Hartum'da akredite olan diplomatik misyonların tüm karargahlarını ve çalışanlarını korumak için gerekli önlemleri aldıklarını kaydetti.
 

Ahmet Varol, Sudan'da cuntaların oluşum sürecini ve nasıl birbirlerine girdiklerini anlaşılır bir şekilde izah ediyor.

1682013178348.png

Ahmet Varol / Yeni Akit

Sadece başkalarını ısırması için yılan beslemek


“Koynunda yılan beslemek” diye yaygın olarak kullanılan bir deyim var. Bu genellikle, iyilik umarak kötü birini besleme ve himaye etme anlamında kullanılır. Yani kişi beslediğinin kötü olduğunu tahmin edemez, onu iyi zanneder ve büyüyüp, semirmesi, güçlenmesi için ona gereken her şeyi temin eder.

Ancak politikada veya hukuk gözetmeyen sistemlerde bunun farklı bir şekli de vardır. Beslediğinin aslında yılan olduğunun farkındadır. Ama onun akıllı ve kurnaz yılan olduğunu düşünerek sadece başkalarını ısırması için besler, sahip çıkar. Ne var ki yılan bu, vefa nedir bilmez! Gün gelir kendini besleyeni de ısırır.

Sudan’da bu sıralarda savaşın bir tarafını oluşturan Muhammed Hamdan Daklu’nun aslında asker kökenli olmadığı ama bugün “korgeneral” rütbesine sahip olduğu bilgisi belki hakkında yazılan tanıtım yazılarını okuduysanız dikkatinizi çekmiş olabilir.

Bu adam 15 yaşında tahsili bırakıp ticaretle uğraşmaya başlamış. Sudan’ın Darfur ve Kordofan bölgelerinde yaygın Rizeykat kabilesine mensup. Bu kabile, Sudan dışına da yayılmış büyük bir bedevi kabilesi.

Daklu da mensubu olduğu kabilenin yaygın olduğu bölgelerde deve ticaretiyle işe başlıyor. Sonra işi büyütüyor koyun ve kumaş ticaretine de giriyor. Bu vesileyle civar ülkelere de açılıp irtibat ağını epey genişletiyor.

Askeri eğitim almamış ama gençlik yıllarında ticari kafilelerin güvenliğini sağlamak amacıyla oluşturulan bir çetenin başkanlığını yapmış. Sonra kendisi de ticarete atılınca ve iş yaptığı bölgelerde ticari kafilelerin güvenliğini sağlamak için bu tür çetelere ihtiyaç olması sebebiyle kendi milis güçlerini oluşturuyor.

Böylece bir yandan ticarette şöhret kazanırken bir yandan da ciddi güvenlik sorunlarının yaşandığı Darfur bölgesinde, milis güçlerini yönetme ve organize etme konusunda isim yapıyor.

Darfur’daki isyanı bastırmak amacıyla Sudan’ın eski lideri Ömer El-Beşir, Daklu’dan yararlanmak istiyor ve onu önce, devletin perde arkasından yönlendirdiği Cancevid gerillalarını koordine etmesi için görevlendiriyor. Sonra ona askeri unvan veriliyor ve aynı zamanda yürüttüğü çete faaliyetlerine yasal çerçeve oluşturulması amacıyla, “Hızlı Destek Kuvvetleri” adında güncel isimlendirmeyle paramiliter bir silahlı milis gücü oluşturmasına imkan sağlanıyor. Bu milis güç zamanla büyüyor ve mensuplarının sayısı on binleri buluyor.

Daklu’nun adamları o zaman özellikle Darfur bölgesinde hiçbir ahlakî ölçü ve insani değer gözetmeden şiddet estiriyorlardı. Gerek Cancevid gerillalarının ve gerekse Hızlı Destek Kuvvetleri’ne mensup milis güçlerinin şiddet ve saldırıları yüzünden Darfur bölgesinde yaşayan yüz binlerce siyahi evlerini terk edip Çad’a iltica etmek zorunda kaldı.

O zaman muhtelif insan hakları kuruluşları tarafından hazırlanan raporlarda söz konusu Hızlı Destek Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği ihlallere ve sivil halka yönelik şiddet eylemlerine dikkat çekilmişti. Ancak amaç Darfur bölgesinde kontrolün sağlanması olduğundan Daklu’nun faaliyetleri merkezi yönetimi rahatsız etmiyordu.

Ama gün geldi Daklu, Beşir yönetimini devirmek için kurulan komplonun içinde yer aldı ve bu kez bizzat kendini besleyenleri ısırdı. Böylece, 19 Aralık 2018’de patlak veren olayları bahane eden komutanlar Daklu’yu ve onun Hızlı Destek Kuvvetleri’ni de yanlarına alarak 19 Nisan 2019 tarihinde yani olayların patlak vermesinden dört ay sonra Beşir’e karşı askeri darbe gerçekleştirdiler.

Fakat, “Ben olmasaydım siz bu darbeyi gerçekleştiremezdiniz” diyen Daklu kendisinin hem siyasi otoritede, hem de devletin imkanlarının paylaşımı konusunda payının yüksek olmasını istedi. Sonuçta hesaplar bozuldu ve Daklu bu kez darbe için kendileriyle ittifak kurduğu, işbirliği yaptığı generallerle karşı karşıya geldi.

Dün aynı safta duran generaller şimdi birbirlerine füze yağdırıyor. Daklu’ya göre Abdülfettah Burhan bir zalim, yakalanıp adalete teslim edilmesi lazım; Burhan’a göre de Daklu bir isyancı mutlaka cezasının verilmesi gerekiyor!
 
Açlık ve sefaletin kol gezdiği böyle topraklarda fitne tohumu ekmek ,Ümmete en büyük ihanetdir.
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri