- Katılım
- 3 Mar 2021
- Mesajlar
- 7,672
- Tepkime puanı
- 24,714
- Puanları
- 113
- Konum
- Siirt
- Burç
- Akrep
- Memleket
- Siirt
- Cinsiyet
- Takım
“Şu imamı asalım da rahatlayalım!”
Hafızlık icazet töreninde yapılan dua asılsız ithamlarla mahkum edilmeye çalışılıyor
Ekli dosyayı görüntüle 9288MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yolsuzluk, tecavüz, uyuşturucu iddialarının değil ayet-i kerimeden hareketle yapılan bir duanın araştırılması çağrısı yaparak bir kere daha ismini siyasi tarihimize altın harflerle yazdırdı.
Ayasofya Camii’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı hafızlık icazet töreninde imam Mustafa Demirkıran ettiği dua sebebiyle günlerdir hedef tahtasına oturtuldu. Mustafa Demirkıran’ın duasını hatırlamak gerekirse: "Bu ve bu gibi mabedlerin mabed olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir... Yarabbi bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma..."
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Kenan Alpay’ın da konu hakkında bugünkü yazısında işaret ettiği gibi herkes biliyor ki bu dua doğrudan doğruya Bakara Suresi’nin 114. ayetine işaret ediyor: “Allah’ın mescidlerinde O’nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada rezillik var, âhirette de onlar için büyük azap vardır.”
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Lafı dolandırmaya gerek yok! Doğrudan doğruya ayet-i kerimeden neşet eden bir duayı hedef almak münkirliktir, açık ve net! Allah’ın ayetlerine açıktan saldıramayanlar, o ayetlerden kuvvet alan duaları tartışma konusu haline getirmeye çalışırlarsa Müslümanlar tarafından bu şekilde tanımlanma hakkını da elde ederler! Herkes kendi hesabını yapsın, muhakkak Allah’ın da bir hesabı vardır!
Sol-Kemalistler aynı zamanda duanın yapıldığı ortamda Cumhurbaşkanı’nın bulunmasını fırsat bilerek buradan Erdoğan’ı da hedef tahtasına oturtmak istiyorlar. Canı gönülden amin denilmesi gereken bir duaya iştirak etmesi Erdoğan için gurur kaynağı olacaktır. Kim hedef gösterirse göstersin…
Peki, sol-Kemalistlerin düşmanlığı çok yadsınacak bir şey değilken ittifak ortağı MHP’nin yaptığına ne demek lazım? Devlet Bahçeli bugün MHP grup toplantısında yaptığı açıklamalarda Mustafa Demirkıran’ı hedef aldı. Zalimlere olan meyil noktasında CHP ile buluşan Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da hedef alındığı bir konuda yalnız bırakarak tıynetini bir kere daha gösterdi!
Bakalım Devlet Bahçeli konu hakkında neler söylemiş? “Atatürk bizim börkümüzdür, birliğimizdir, simgemizdir. Ona laf yoktur. Baş giderse börk gider. Allah muhafaza, bir daha da geri gelmez. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e tahammülsüzlük Türkiye'ye tahammülsüzlüktür.”
Bu sözler Bahçeli’nin CHP ile birleştiği hususları oluştururken Mustafa Demirkıran’a ‘yapılacaklar’ noktasında kendi ‘klasını’ konuşturmuş! “Atatürk alerjisinin esas gerekçesini nasıl okumalıyız? Gizli FETÖ'cü olup olmadıkları mutlaka incelenmelidir. Vaazları ile milli birliğimizi yaralamaya hiç kimse cüret etmemelidir. Atatürk'e dil uzatanlar daha iyi Müslüman olduklarını mı sanıyorlar? Atatürk olmasaydı kulağınıza ezan mı okunurdu? Ey kendini bilmez akılsızlar Atatürk'ümüzden ne istiyorsunuz? O tarih sahnesine çıkmasaydı, Türklüğün kıvancı, İslam'ın bekçisi olmasaydı doğdunuz zaman kulağınıza ezan mı okunur yoksa bir kilisede vaftiz mi olurdunuz?”
Bahçeli bildiğiniz gibi! İmam hakkında FETÖ araştırması yapılmasını isteyerek sol-Kemalistlerin ekmeğine yağ sürüyor! Cumhuriyet başta olmak üzere Kemalist yayın organları alkışlarla karşıladı bu sözleri. Mustafa Demirkıran’a Allah’ın ayetlerini hatırlattığı için kinlenenler ‘börkleri’ ile haşrolacak olanlardır! AK Parti’nin bu konudaki sessizliği ise ürkütücü gerçekten. "Aman ittifaka zarar gelmesin" demekten ortada AK Parti kalmayacak haberleri yok!
Kaynak :Haksöz Haber