kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Söze Riayetimiz O'nunki Gibi Mi?
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
"Verdiğiniz sözü yerine getirin, çünkü verilen söz, sorumluluk gerektirir.” (İsrâ, 34)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
"Münâfığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler. Söz verince sözünde durmaz. Kendisine bir şey emanet edilince hıyanet eder." (Buhârî, Îmân 24; Şehâdât 28, Vesâyâ 8, Edeb 69; Müslim, Îmân 107-108)
Abdullah bin Ebi’l-Hamsâ (ra) şöyle anlatıyor:
“Peygamberliğinden önce Rasûlullah (sav) ile bir alışveriş yapmıştım. Kendisine borçlandım, biraz beklerse hemen getireceğimi vaad ederek oradan
ayrıldım. Fakat verdiğim sözü unutmuşum. Üç gün sonra hatırlayıp konuştuğumuz yere geldiğimde, O’nu aynı yerde beklerken buldum.
Bu uzun bekleyişe rağmen Allah Rasûlü (sav), beni azarlamadı ve sadece:
"−Ey delikanlı! Bana zahmet verdin, üç gündür burada seni bekliyorum." buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 82/4996)
O’nun bu söze sadâkat ve benzeri hasletleri karşısında kendisine «Muhammedü’l-Emîn» denilmiştir. Öyle ki O’na inanmayan, son derecede düşman
olanlar dahî O’nu «el-Emîn» ve «es-Sâdık» olarak tasdik ettiler. Ebû Cehil dedi ki:
“Sen hiç yalan söylemedin! Sen’in «el-Emîn» ve «es-Sâdık» olduğuna biz kānîyiz. Ancak biz Sen’in getirdiğini istemiyoruz.”
Nefsâniyet nasıl devâsâ bir ejderha olup insanı yutuyor. Ancak bu derecede nefsinin girdabında boğulanlar bile Efendimiz (sav)’in doğruluk ve söze
riayetinde ittifak ediyorlar. Velhâsıl düşmanın bile takdir etmekten başka çare bulamadığı böylesine yüce haslet, günümüz insanının en büyük ihtiyacı. Kendimize her zaman sormak lâzım:
Ulu Peygamber’e uygun mu hayâtın, sıfatın,
Düşmanın methine şâyan değerin var mı gönül? (Osman Nûri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Mayıs-2007)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Müteâlî:
İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce olan, aklın alabileceği her şeyden çok yüce olan, noksanlıklardan uzak, yücelik, şan, şeref, kuvvet ve kudret sahibi olan demektir.
Kısa Günün Kârı
İnsan verdiği sözden, yaptığı anlaşmadan sorumlu olduğunu unutmamalıdır. Anlaşmalara uymadığı takdirde hem kanun karşısında hem de Allah'ın huzurunda yaptığı haksızlığın hesabını verecektir.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
"Verdiğiniz sözü yerine getirin, çünkü verilen söz, sorumluluk gerektirir.” (İsrâ, 34)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
"Münâfığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler. Söz verince sözünde durmaz. Kendisine bir şey emanet edilince hıyanet eder." (Buhârî, Îmân 24; Şehâdât 28, Vesâyâ 8, Edeb 69; Müslim, Îmân 107-108)
Abdullah bin Ebi’l-Hamsâ (ra) şöyle anlatıyor:
“Peygamberliğinden önce Rasûlullah (sav) ile bir alışveriş yapmıştım. Kendisine borçlandım, biraz beklerse hemen getireceğimi vaad ederek oradan
ayrıldım. Fakat verdiğim sözü unutmuşum. Üç gün sonra hatırlayıp konuştuğumuz yere geldiğimde, O’nu aynı yerde beklerken buldum.
Bu uzun bekleyişe rağmen Allah Rasûlü (sav), beni azarlamadı ve sadece:
"−Ey delikanlı! Bana zahmet verdin, üç gündür burada seni bekliyorum." buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 82/4996)
O’nun bu söze sadâkat ve benzeri hasletleri karşısında kendisine «Muhammedü’l-Emîn» denilmiştir. Öyle ki O’na inanmayan, son derecede düşman
olanlar dahî O’nu «el-Emîn» ve «es-Sâdık» olarak tasdik ettiler. Ebû Cehil dedi ki:
“Sen hiç yalan söylemedin! Sen’in «el-Emîn» ve «es-Sâdık» olduğuna biz kānîyiz. Ancak biz Sen’in getirdiğini istemiyoruz.”
Nefsâniyet nasıl devâsâ bir ejderha olup insanı yutuyor. Ancak bu derecede nefsinin girdabında boğulanlar bile Efendimiz (sav)’in doğruluk ve söze
riayetinde ittifak ediyorlar. Velhâsıl düşmanın bile takdir etmekten başka çare bulamadığı böylesine yüce haslet, günümüz insanının en büyük ihtiyacı. Kendimize her zaman sormak lâzım:
Ulu Peygamber’e uygun mu hayâtın, sıfatın,
Düşmanın methine şâyan değerin var mı gönül? (Osman Nûri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Mayıs-2007)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Müteâlî:
İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce olan, aklın alabileceği her şeyden çok yüce olan, noksanlıklardan uzak, yücelik, şan, şeref, kuvvet ve kudret sahibi olan demektir.
Kısa Günün Kârı
İnsan verdiği sözden, yaptığı anlaşmadan sorumlu olduğunu unutmamalıdır. Anlaşmalara uymadığı takdirde hem kanun karşısında hem de Allah'ın huzurunda yaptığı haksızlığın hesabını verecektir.