Yorum Sosyal Medyayı Hakaret ve İftira Alanına Çevirenler Ahireti Hatırlar mı? (1 Görüntüleyen)

  • Kullanıcı EfuL!m
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • - FK Yorum & Analiz Haberleri
Sosyal Medyayı Hakaret ve İftira Alanına Çevirenler Ahireti Hatırlar mı?

Ahmet Taşgetiren, sosyal medyada tavan yapan ahlaki erozyona dikkat çektiği yazısında yazılan yazı, söylenen söz ve atılan her bir tweet ile “Ahiret sorumluluğu” arasındaki bağı hatırlatmış.

Ahmet Taşgetiren’in Karar gazetesinde yayımlanan yazısı (26 Mayıs 2020) şöyle:

Akıl, Dil, Kalem, Klavye ve de Ahiret Hassasiyeti

Bu yazı, Ahmet Davutoğlu’nun medya dünyamıza armağan ettiği ifade ile, “Aklı ile dili arasındaki irtibatı kaybetmeyenler”e…

Bu yazı yazdığı yazı, söylediği söz ve attığı tweet ile, hatta alay için yaptığı göz - kaş işareti ile “Ahiret sorumluluğu” arasında irtibat olduğunu, mahşer ortamının da çocuk oyuncağı olmadığını, insanın “Kaçacak yer neresi?” diye dövündüğü, “kardeşin kardeşten, insanın annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçtığı” bir ortam olduğunu bilenlere, unutmayanlara…

Bu yazı Müslüman olup da “Kul hakkı” denen şeyin, hakkı ihlâl edilen kişi ile “Helalleşmeden” Allah Teâlâ tarafından bile affedilmediğini bilenlere…

Bu yazı, “Söz” konusunda helâlleşmenin çalınan mal konusunda helalleşmek kadar kolay olmadığını bilenlere.

Bu yazı, söylenen her sözün, yazılan her cümlenin kaybolmadığına, unutulmadığına, kayda geçtiğine ve “O gün” Huzur’a getirileceğine inananlara…

Bu yazı “Gıybet” denen şeyin, Allah katında, “insanın kardeşini öldürmesi ve onun cesedinden kopardığı parçayı ağzında çiğnemesi” kadar “tiksindirici” bir şey olduğuna inananlara…

Bu yazı, sırf habercilik boyutunda kendisine gelen bir bilgiyi – haberi, araştırmadan, kamuoyu ile paylaşmanın bizzat Kur’an tarafından yasaklandığı gerçeğini önemseyenlere…

Bu yazı, gayr-ı müslim bir insana karşı bile işlenen suç yüzünden, dönemin hükümdarının sanık sandalyesine oturtulduğunu, suçun cezası velev kısas boyutunda olsun, infazına karar verilmesinin İslam toplumunda Adalet’in en güzel örneklerinden olduğunu iftiharla anlatanlara…

Bu yazı “Kimin bende hakkı varsa gelsin alsın, kime haksız yere vurmuşsam işte sırtım gelsin vursun” diyerek Ahiret’e “kul hakkı” yüküyle gitmeme hassasiyetini “En yüce ahlak” örneği olarak önümüze koyan bir Peygamber’le irtibatını koparmayanlara…

Şimdi gelelim söz ile işlenen cürmün boyutlarına.

Diyelim birisi hakkında hakaret içeren bir tweet attınız.
Diyelim birisinin hakaret içeren tweetini retweetlediniz.
Diyelim siyaset kürsüsünden bir kişi – grup hakkında hakaret içiren sözler söylediniz.
Diyelim, bir kişi – grup hakkında en ağır ifadeleri, yargılamaları ihtiva eden bir yazı yazdınız, gazetede yayınladınız, internet ortamında çoğalttınız…
Diyelim bir insanın mahremini fotoğrafladınız ve kamuoyu ile paylaştınız…

Önce sormak gerekiyor: Kamuoyu denen alan kaç kişiden oluşuyor?
O bilgi, o söz, o hakaret, o mahreme saldırı kimlere ulaşıyor?

Hakaret edilen kişi cesaret gösterip düzeltme gönderdiyse, tekzip ettiyse, siz de hala sınırları çiğnememe gibi bir “insaf” noktasındaysanız, içinizde hala “Helalleşme” hassasiyeti kalmışsa, düzeltmeyi okuyucularınızla, dinleyicilerinizle, takipçilerinizle paylaşıyorsunuz.

İş tamam mı?
Oldu bitti, dosya temizlendi mi?

Sizin karalamalarınızın, hakaretlerinizin, paylaştığınız çirkinliklerin ulaştığı en uç yerlere, toplumun kılcal damarlarına kadar ulaştı mı özrünüz? Ve özrünüz, hukukunu çiğnediğiniz insan hakkında zihinlerde oluşan kirliliği izale etti mi?

Emin misiniz?

Yoksa hakareti manşetten verdiniz, kürsüden yaptınız, yazınızda – konuşmanızda söz konusu insan -grup hakkında en tiksindirici cümleleri kullandınız, özür babına gelince de en görünmez yerlerde kendinize en az dokunacak bir formül mü buldunuz?

Hakaret ettiğiniz insan, dünyanın en ücra köşesinde kendisine yöneltilen iftirayı cevaplamakla boğuşurken, siz köşenizde, iftira atmış adam rolünde değil, insanların hukukunu çiğnemiş siyasetçi olarak değil, twitter canavarı hüviyetinde değil, hala yazmaya, konuşmaya, tweet atmaya devam mı ettiniz?

Bu işleri medyanızda, siyaset kürsüsünde, sosyal medya ortamında “İslami bir mücadele misyonu” içinde verdiğinizi düşünüyorsanız, ya da insanlar sizin böyle bir misyon içinde hareket ettiğinizi düşünüyorlarsa, en büyük bedeli İslam’a ödetiyorsunuz demektir. Ve asıl, İslam yapışacak sizin yakanıza…

Mahşer ortamında…

Bu iş zor bayım.

Önce ahlâkını kuşanacaksın, sonra adım atacaksın bu alana. Herkes yapıyor. Herkes hakaret ediyor. Herkes hak çiğniyor. Hiç kimse sınır tanımıyor. Herkes yargısız infaz yapıyor. Güç başkalarındayken biz de çok haksızlığa uğradık.
Bunların Mahşer ortamında savunma söylemi olarak işe yarayacağını mı zannediyorsun? Git sana haksızlık yapanla hesaplaş, ama sen haksızlık yapma. Sen haysiyet çiğneme. Sen yargısız infaza yönelme.

“Günahı ateşe dayanabileceğin kadar işle!” denilmiştir. Medya alanı, hele şimdi sosyal medya alanı kolay günah işlenecek alan gibi gözüküyor. Kimse de görmüyor değil mi?

Ama görülüyorsunuz. Bir gözetleyici koymuş Yaratan her dilin, her kalemin, her kürsünün, her klavyenin yanına. Kişi ateşini, cennetini cehennemini kendi götürürmüş ya ebediyyet alemine…

Bütün bunları kendime de söyledim.
Dostça söyledim.
Yok etmek için değil, inşa – ihya etmek için söyledim.
Yapıp ettiklerimize daha yakından bakalım diye, birlikte götürdüklerimiz orada ne kadar işe yarar diye bakalım diye söyledim.
 
Bu yazı “Kimin bende hakkı varsa gelsin alsın, kime haksız yere vurmuşsam işte sırtım gelsin vursun” diyerek Ahiret’e “kul hakkı” yüküyle gitmeme hassasiyetini “En yüce ahlak” örneği olarak önümüze koyan bir Peygamber’le irtibatını koparmayanlara…

Bizler Rehber olarak yol göstericinin izinde kendimize yol cizersek onun hayatı ile hayatımıza yön verirsek başkasının hakkını Korursak böyle sayfalar realsiz sanalsiz ortam farketmeksizin Adelet ve hakkaniyet tecelli eder,

Ne yazık ki !
Ahiretsiz (Hesapsız)görülen böyle ortamlar farklı yüzlerin farklı dillerin doğmasına neden oluyor ,Bu diller hakka girmeye ,kişinin onuru ile oynayamaya müsait haline getiriyor.
 
Çok uzun zamandır sosyal medyanın dili de hareket biçimide inanılmaz değişti. Sanal olduğu için rahat hareket eden, sanal olduğu için hesap vermeyeceği kanısıyla yalan iftira ve karalamanın, hadsiz uslubun kol gezdiği bir yere dönmüş durumda.

Hatırlatırız : Reelde olduğu gibi sanalda da Rab sizi görüyor...

Özellikle mülteci sorununda iftiranın biri bin...
Tanımadıkları, görmedikleri, birkez bile muhattab olmadıkları insanlar hakkında kulaktan duyma sözler, olmamış olaylar silesini sıralamaktan zevk alır hale gelen bir sosyal medya...
Zaten çokça kullanmadığım sosyal medya kanallarını Bu aralar hiç kullanmak istemiyorum. Maalesef uzun zamandır bu necis dil ve hareket biçimi forumlarada sirayet etmiş, kulaktan duyma sözler gerçekmiş gibi bire bin katarak dilden dile dolaşır olmuştur.

Özellikle mülteci sorununda lütfen Şahid olmadığınız, hakkında delile sahip olmadığınız olaylarda konuşmayınız. Zulümden, esaretten, tecavüz ve ölümden kaçanlara birde siz zulmetmeyiniz.
Bölgede uzun süre bulunan biri olarak diyebilirim ki onların yaşadığı bir günü siz on dk bile yaşayamazsınız.
Konumuz mülteci sorunu ile beraber ortaya çıkan sorunlar olmadığı için bu kısma kimse girmesin. Ama lütfen münferit olayları göstererek bir toplumu zan altında bırakmayın v eiftiralar atmayın...

En azından sosyal medyanın bir parçası olan FK bu anlamda temiz kalsın...
 
Her zaman ikrar ederim Kul hakkının vebalin sanalı reeli olmaz olamaz.
Yazılanlara yürekten katılıyorum..
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri