- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 886
- Tepkime puanı
- 2,336
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Son Nefes
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir.” (Kâf, 19)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Bir kimse son nefeste (hâlis bir kalb ile) kelime-i tevhîd getirirse, cennete girer…” (Hâkim, Müstedrek, I, 503
Hayâtın bir ırmak misâli akışı karşısında insanın gâfil olmaması için yine Hz. Mevlânâ şu îkâzda bulunur:
“Ey insan! Aynadaki son nakşa bak! Bir güzelin ihtiyarlığındaki hâlini ve bir binânın günün birinde harâbe hâline geleceğini düşün de aynadaki yalana aldanma!..”
Son nefesimiz, binbir hikmet çerçevesinde bir sırr-ı ilâhîdir. Yâni istikbâlimize dâir bildiğimiz en kat’î gerçek olan ölüm vâkıasının, ne zaman
gerçekleşeceği, ilâhî takdîre bağlıdır. Hakîkaten insanoğlu ömrü boyunca sayısız kere ölümle yüzyüze gelmektedir. Yaşanan hastalıklar,
beklenmeyen sürprizler, meydana gelen felâketler, hayatta her an mevcud olan, fakat insanın gaflet ve acziyeti sebebiyle çoğu kez habersiz
olduğu nice hayatî tehlikeler, ölümle insan arasında ne ince bir perde bulunduğunu göstermiyor mu? (Osman Nûri Topbaş, Son Nefes, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Musavvir:
Her mahlûku, ezelî hikmetinin gereği, çeşitli şekillerde yaratan, tasvir eden, her varlığa ayrı bir şekil ve özellik veren demektir.
Kısa Günün Kârı
Cenâb-ı Hak, cümlemizin son nefeslerini hüsn-i hâtime ile neticelendirsin. Bu fânî dünyadaki son nefesimizi, ebedî vuslatımızın ilk nefesi eylesin!.. Âmîn!..
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir.” (Kâf, 19)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Bir kimse son nefeste (hâlis bir kalb ile) kelime-i tevhîd getirirse, cennete girer…” (Hâkim, Müstedrek, I, 503
Hayâtın bir ırmak misâli akışı karşısında insanın gâfil olmaması için yine Hz. Mevlânâ şu îkâzda bulunur:
“Ey insan! Aynadaki son nakşa bak! Bir güzelin ihtiyarlığındaki hâlini ve bir binânın günün birinde harâbe hâline geleceğini düşün de aynadaki yalana aldanma!..”
Son nefesimiz, binbir hikmet çerçevesinde bir sırr-ı ilâhîdir. Yâni istikbâlimize dâir bildiğimiz en kat’î gerçek olan ölüm vâkıasının, ne zaman
gerçekleşeceği, ilâhî takdîre bağlıdır. Hakîkaten insanoğlu ömrü boyunca sayısız kere ölümle yüzyüze gelmektedir. Yaşanan hastalıklar,
beklenmeyen sürprizler, meydana gelen felâketler, hayatta her an mevcud olan, fakat insanın gaflet ve acziyeti sebebiyle çoğu kez habersiz
olduğu nice hayatî tehlikeler, ölümle insan arasında ne ince bir perde bulunduğunu göstermiyor mu? (Osman Nûri Topbaş, Son Nefes, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Musavvir:
Her mahlûku, ezelî hikmetinin gereği, çeşitli şekillerde yaratan, tasvir eden, her varlığa ayrı bir şekil ve özellik veren demektir.
Kısa Günün Kârı
Cenâb-ı Hak, cümlemizin son nefeslerini hüsn-i hâtime ile neticelendirsin. Bu fânî dünyadaki son nefesimizi, ebedî vuslatımızın ilk nefesi eylesin!.. Âmîn!..