- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,751
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,801
- Puanları
- 113
"Son durağının cennet mi yoksa cehennem mi olacağını bilmeyen bir kimse nasıl rahat uyur şaşarım!"
(İbnü'l-Cevzî, Saydu'l-hâtır, s. 26, serbest bir çeviri)
Dünyevî şeyler için yaptığımız panik ve telaşın, gösterdiğimiz titizliğin zekâtı (yani kırkta biri) kadar âhiretimiz için de endişe edip titizlenirsek bu endişe bizi dipdiri tutar.
Nice geceler dünyevî bir takım korkular, kaygılar, panikler, telaşlar, stresler sebebiyle gözümüzü uyku tutmamıştır. Sabahı zor etmişizdir. İnsanın doğasında bu var, gayet normal. Ancak ebedî bir hayata doğru giden yolumuzun sonunun nereye varacağını bilmediğimiz halde bu hususu hiç düşünmemek, âhiretimiz için kaygılanmamak, kendimizi hep bir garantide görme, hep bir "son dakika golüyle de olsa maçı kazanma" havasında görmek şeytânî bir vesvese olsa gerekir.
Kur'an, şuurlu müminlerin, âhiret diye bir kaygısı, hesap verememe gibi bir endişesi, cehennem diye bir korkusu olduğunu bildiriyor.
Misal mi istiyorsunuz? Buyurun:
"Onlar Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir." (er-Ra'd 13/21)
Kişiyi cennete götüren zaten bu korku değil mi? Bakın Rabbimiz ne buyuruyor?
"Kim ki Rabbinin makamından korkar ve nefsini [meşru olmayan] arzularından alıkoyarsa işte cennet onun sığınağı olacaktır." (en-Nâziât 79/40-41)
Bu korku, şuurlu müminlerin dualarına da yansıyor:
"[Onlar] şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır. Orası cidden ne kötü bir yerleşme ve ikamet yeridir!" (el-Furkan 25/66-67)
Hepsi bir yana, biz her namazın son rekâtında şöyle dua etmiyor muyuz?
"Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla!" (İbrahim 14/41)
Bu âyetler, şuurlu müminlerin sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimizin rahmetinden ümitlerini kesmeleri için değildir. Tersine onları korku ile dengelenmiş bir ümide sevk etmek içindir.
Rabbimiz âkıbetimizi hayreylesin, korkularımızı güvene, günahlarımızı sevaba, âhirimizi felâha dönüştürsün.
(Soner Duman/16.Safer.1444/12.Eylül.2022/Pazartesi)
(İbnü'l-Cevzî, Saydu'l-hâtır, s. 26, serbest bir çeviri)
Dünyevî şeyler için yaptığımız panik ve telaşın, gösterdiğimiz titizliğin zekâtı (yani kırkta biri) kadar âhiretimiz için de endişe edip titizlenirsek bu endişe bizi dipdiri tutar.
Nice geceler dünyevî bir takım korkular, kaygılar, panikler, telaşlar, stresler sebebiyle gözümüzü uyku tutmamıştır. Sabahı zor etmişizdir. İnsanın doğasında bu var, gayet normal. Ancak ebedî bir hayata doğru giden yolumuzun sonunun nereye varacağını bilmediğimiz halde bu hususu hiç düşünmemek, âhiretimiz için kaygılanmamak, kendimizi hep bir garantide görme, hep bir "son dakika golüyle de olsa maçı kazanma" havasında görmek şeytânî bir vesvese olsa gerekir.
Kur'an, şuurlu müminlerin, âhiret diye bir kaygısı, hesap verememe gibi bir endişesi, cehennem diye bir korkusu olduğunu bildiriyor.
Misal mi istiyorsunuz? Buyurun:
"Onlar Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir." (er-Ra'd 13/21)
Kişiyi cennete götüren zaten bu korku değil mi? Bakın Rabbimiz ne buyuruyor?
"Kim ki Rabbinin makamından korkar ve nefsini [meşru olmayan] arzularından alıkoyarsa işte cennet onun sığınağı olacaktır." (en-Nâziât 79/40-41)
Bu korku, şuurlu müminlerin dualarına da yansıyor:
"[Onlar] şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır. Orası cidden ne kötü bir yerleşme ve ikamet yeridir!" (el-Furkan 25/66-67)
Hepsi bir yana, biz her namazın son rekâtında şöyle dua etmiyor muyuz?
"Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla!" (İbrahim 14/41)
Bu âyetler, şuurlu müminlerin sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimizin rahmetinden ümitlerini kesmeleri için değildir. Tersine onları korku ile dengelenmiş bir ümide sevk etmek içindir.
Rabbimiz âkıbetimizi hayreylesin, korkularımızı güvene, günahlarımızı sevaba, âhirimizi felâha dönüştürsün.
(Soner Duman/16.Safer.1444/12.Eylül.2022/Pazartesi)