- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,737
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,755
- Puanları
- 113
Size asma sülüklerinin hikayesini anlatmış mıydım..?
Bu fotoğrafta gördüğünüz şeye sülük deniyor..Bazı bölgelerde ışkın dendiğine de şahit olmuştum..Asmanın üzümünü,yaprağını falan biliriz ama sülüğün hakikaten mucizevî bir yaratılış gayesi vardır.
Sülük asmanın yükselmesi için tutunmayı sağlayan asmanın elleri,kolları gibidir.Çiftçiler,asma hızlı ve güvenli bir şekilde yükselebilsin diye daha ilk ekimde hemen asmanın yanına bir de sırık çakarlar.
Sülük o sırığı bulup ona tutunur ve asmayı meyve vereceği noktaya doğru yükseltir.Çok enteresandır o sülükler sanki gözleri varmış gibi kendilerine en yakın,en sağlam ve en doğru noktalara tutunurlar. İlk başta yeşil ve esnek olan sülük tutunduğu yerden,daldan ya da pencere korkuluğundan emin olunca sıkıca sararak katılaşır ve adeta odunlaşarak muhkem bir vaziyet alır.
Böylece asmaya ilerde onlarca salkımı taşıyabilecek sağlamlıkta bir altyapı oluşturur..
İşte bu asma sülükleri gibi bizler de yaşam yolculuğumuzda birilerine tutunma ihtiyacı hissederiz.İsteriz ki tutunduklarımız doğru olsun,sağlam dursun,bize irtifa kazandırsın.Fakat ne yazık ki bu her zaman istediğimiz gibi olmaz.Kimi zaman tutunduklarımız bizi taşıyacak kadar sağlam değillerdir.Kimi zaman da istikametleri doğru değildir.
Peki yanlış yere,kişilere,yüreklere tutunduk diye üzüm vermekten vaz mı geçeceğiz? Elbette hayır.Bize düşen tutunduğumuz kişilerin doğru sözlü,dürüst,izzetli olmadıklarını anladığımız anda onlarla gönül yükümüzü paylaşmaktan vazgeçmektir.Üzüm vermemizi murad eden Allah,yükselebilmemiz için de mutlaka ama mutlaka sağlam tutamaklar koymuştur etrafımıza.
O insanalara denk geldiğinizde onlara sarılın ve asla bırakmayın olur mu? Zira onlar üzümünüze aldırış etmeden gönül yükünüzü aşk ile taşımaya razı olanlardır..
Bakî Selam..
Bekir Develi
Bu fotoğrafta gördüğünüz şeye sülük deniyor..Bazı bölgelerde ışkın dendiğine de şahit olmuştum..Asmanın üzümünü,yaprağını falan biliriz ama sülüğün hakikaten mucizevî bir yaratılış gayesi vardır.
Sülük asmanın yükselmesi için tutunmayı sağlayan asmanın elleri,kolları gibidir.Çiftçiler,asma hızlı ve güvenli bir şekilde yükselebilsin diye daha ilk ekimde hemen asmanın yanına bir de sırık çakarlar.
Sülük o sırığı bulup ona tutunur ve asmayı meyve vereceği noktaya doğru yükseltir.Çok enteresandır o sülükler sanki gözleri varmış gibi kendilerine en yakın,en sağlam ve en doğru noktalara tutunurlar. İlk başta yeşil ve esnek olan sülük tutunduğu yerden,daldan ya da pencere korkuluğundan emin olunca sıkıca sararak katılaşır ve adeta odunlaşarak muhkem bir vaziyet alır.
Böylece asmaya ilerde onlarca salkımı taşıyabilecek sağlamlıkta bir altyapı oluşturur..
İşte bu asma sülükleri gibi bizler de yaşam yolculuğumuzda birilerine tutunma ihtiyacı hissederiz.İsteriz ki tutunduklarımız doğru olsun,sağlam dursun,bize irtifa kazandırsın.Fakat ne yazık ki bu her zaman istediğimiz gibi olmaz.Kimi zaman tutunduklarımız bizi taşıyacak kadar sağlam değillerdir.Kimi zaman da istikametleri doğru değildir.
Peki yanlış yere,kişilere,yüreklere tutunduk diye üzüm vermekten vaz mı geçeceğiz? Elbette hayır.Bize düşen tutunduğumuz kişilerin doğru sözlü,dürüst,izzetli olmadıklarını anladığımız anda onlarla gönül yükümüzü paylaşmaktan vazgeçmektir.Üzüm vermemizi murad eden Allah,yükselebilmemiz için de mutlaka ama mutlaka sağlam tutamaklar koymuştur etrafımıza.
O insanalara denk geldiğinizde onlara sarılın ve asla bırakmayın olur mu? Zira onlar üzümünüze aldırış etmeden gönül yükünüzü aşk ile taşımaya razı olanlardır..
Bakî Selam..
Bekir Develi