kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 945
- Tepkime puanı
- 2,388
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Sıklet Olma, Dost Ol!
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“…Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.” (Kassas, 77)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Mü’min, başkalarıyla ülfet eder (hoş geçinir) ve kendisiyle ülfet edilir. Kimseyle ülfet etmeyen ve kendisiyle de ülfet edilmeyen kişide hayır yoktur.” (Ahmed, II, 400; V, 335; Hâkim, I, 73/59)
Bir kimse, Hak dostlarından Ceneyd-i Bağdâdî’ye:
“-Bu zamanda hakîkî kardeşlikler azaldı. Nerede o, Allah için yapılan kardeşlikler?..” deyince, Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri:
“-Eğer senin sıkıntılarına katlanacak, ihtiyaçlarını giderecek birini arıyorsan, bu zamanda öyle bir kardeşi bulamazsın. Ama kendisine Allah için
yardım edeceğin, sıkıntılarına Allah rızâsı için katlanacağın bir kardeşlik istiyorsan, böyleleri pek çoktur.” buyurdu.
Din kardeşiyle ülfetin ilk şartı; külfeti/yük olmayı terk etmektir. Yani kardeşine lüzumsuz yere yük olmak, bilâkis onun yükünü hafifletmeye
çalışmaktır. Külfeti olmayanın ülfeti (dostluğu), zahmet vermeyenin de muhabbeti dâimî olur. (Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından-1, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
ez-Zâhir:
Varlığını, birliğini belgelendiren, birçok delili bulunan, aşikar olan, eserleri ile tanınan, bilinen, sıfatlarıyla zâhir olan demektir.
Kısa Günün Kârı
İslâm kardeşliği, Allâh’ın mü’minler arasına koyduğu öyle ulvî bir hukuktur ki, lâkıyla riâyet edildiğinde, ecri muhteşemdir. Fertlerin ve toplumun
huzur, sürur ve saâdet kaynağıdır. Yine İslâm kardeşliği; bütün mü’minleri gönlün muhabbet iklîmine alabilmek, samimî ve candan bir dost
olabilmek, kardeşinin sevinciyle sevinip derdiyle dertlenmek, zor zamanında tesellî kaynağı olup gerektiğinde nefsinden fedâkârlıkta bulunabilmektir.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“…Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.” (Kassas, 77)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Mü’min, başkalarıyla ülfet eder (hoş geçinir) ve kendisiyle ülfet edilir. Kimseyle ülfet etmeyen ve kendisiyle de ülfet edilmeyen kişide hayır yoktur.” (Ahmed, II, 400; V, 335; Hâkim, I, 73/59)
Bir kimse, Hak dostlarından Ceneyd-i Bağdâdî’ye:
“-Bu zamanda hakîkî kardeşlikler azaldı. Nerede o, Allah için yapılan kardeşlikler?..” deyince, Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri:
“-Eğer senin sıkıntılarına katlanacak, ihtiyaçlarını giderecek birini arıyorsan, bu zamanda öyle bir kardeşi bulamazsın. Ama kendisine Allah için
yardım edeceğin, sıkıntılarına Allah rızâsı için katlanacağın bir kardeşlik istiyorsan, böyleleri pek çoktur.” buyurdu.
Din kardeşiyle ülfetin ilk şartı; külfeti/yük olmayı terk etmektir. Yani kardeşine lüzumsuz yere yük olmak, bilâkis onun yükünü hafifletmeye
çalışmaktır. Külfeti olmayanın ülfeti (dostluğu), zahmet vermeyenin de muhabbeti dâimî olur. (Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından-1, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
ez-Zâhir:
Varlığını, birliğini belgelendiren, birçok delili bulunan, aşikar olan, eserleri ile tanınan, bilinen, sıfatlarıyla zâhir olan demektir.
Kısa Günün Kârı
İslâm kardeşliği, Allâh’ın mü’minler arasına koyduğu öyle ulvî bir hukuktur ki, lâkıyla riâyet edildiğinde, ecri muhteşemdir. Fertlerin ve toplumun
huzur, sürur ve saâdet kaynağıdır. Yine İslâm kardeşliği; bütün mü’minleri gönlün muhabbet iklîmine alabilmek, samimî ve candan bir dost
olabilmek, kardeşinin sevinciyle sevinip derdiyle dertlenmek, zor zamanında tesellî kaynağı olup gerektiğinde nefsinden fedâkârlıkta bulunabilmektir.