Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Haftanın Tartışması Şiddet Sorunu (2. Hafta) (1 Görüntüleyen)

Puan 113
Çözümler 12
Katılım
3 May 2020
Mesajlar
16,695
Çözümler
12
Tepkime puanı
44,961
Puan
113
Konum
FK
Web sitesi
forumkalemi.com
QasemQasem is verified member.
Bu hafta Türkiyede ve dünyada şiddet Sorununu tartışmaya açmak istiyoruz.
Zira feminist hareket şiddet sorununu Kadına şiddete indirgeyerek bunun üzerinden Gelenek, din, ve namus indirgemektedir. Ben bunu yanlış buluyorum.
Türkiye gündemini bir ele alalım. Aynı günde üç kadın katledildi. Farklı özelliklere sahip üç kadın. İstanbul’da Aylin Sözer, eskiden arkadaşı olduğu iddia edilen erkek tarafından bıçaklanarak katledildi. Katil, ifadesinde uyuşturucu kullandığı ve bilinçsizce hareket ettiğini söylüyor. Selda Taş, Malatya’da kocası tarafından başından tabancayla vuruldu. Kocasının birçok sabıka kaydı var. Vesile Dönmez ise bir anne. Şizofreni hastası oğlu tarafından pompalı tüfekle katledildi.

Bu tablo genele yayıldığında çok farklı bir tablo çıkmıyor karşımıza ve bunun doğurduğu sonuçta sadece kadına şiddet sonucu olmuyor.
Şiddetin sosyolojik ve psikiyatrik kökenleri ortada.
Şiddet salt değerlerden çıkmaz. Suç somut ilişkilerden, kurumsal yapıların yeterli çalışmamasından ve insanın aklını başından alan madde kullanımlarından doğuyor. Kadına yönelen şiddet de buradan doğuyor.


Bu yüzden bence Şiddeti daha genel ve kapsayıcı olarak konuşmalıyız diye Genel bir başlık açtım
 
Farklı yaklaşımlarla birçok bilim insanı tarafından açıklanmaya çalışılmış bu problem, geçmişten günümüze psikolojinin en temel konularından biri olmuştur. Üç temel başlık altında bu görüşleri bildiğim kadarıyla kısaca anlatmaya çalışacağım:

Şiddetin insan doğasında var olduğunu savunanlar, saldırganlığın doğuştan geldiğini ya da atalardan gelen bilinçaltıyla aktarıldığını ifade ederler. Ayrıca şiddetin psikolojiden de önce nörobiyolojik, yani isimlerini dahi bilmediğim birçok hormonla alakalı olduğunu açıklayanlar da var.

Bu dürtünün birtakım sebeplerle olumsuza dönüştüğünü savunanlardan bazıları, bireyin aydınlık ve karanlık tarafının olduğunu ve şiddetin de evcilleştirilmesi gerekilen hayvani içgüdülerden biri olduğunu ifade eder. Bununla beraber benliğin zarar görmesiyle ortaya çıkan saldırganlıktan; yani özsaygı kaybı, aşağılanma, küçümsenme, suçlanma, değersizleştirme gibi durumlarla karşı karşıya kalmış bireylerin kendilerini koruyabilmek için bu dürtüyü olumsuz bir şekilde kullanabileceklerinden bahsederler. Üretememek, kendini gerçekleştirememek, kaygı ve stres bozuklukları gibi dengeyi bozan durumların da şiddete sebep olduğunu belirtirler.

Davranışların tekrar ve pekiştirmeyle öğrenildiğini savunanlarsa, bireyin sürekli maruz kaldığı şiddeti istemsizce öğrendiğini ve çevresiyle yaşadığı çatışmalar sonucunda da saldırganlaştığını vurgularlar...

Olabildiğince özetlemeye çalıştığım bu yaklaşımlardan anlıyorum ki; içgüdüsel, hormonal ve kalıtsal olarak bir nevi kanımıza kodlanmış olan şiddet, sosyal alanda maruz kaldığımız birçok olumsuz durumla pekişiyor; dolayısıyla saldırganlaşıyor, saldırganlaştırılıyoruz. Kendisini fiziksel, cinsel ya da psikolojik olarak göstermesi farketmez. Kadın, erkek, çocuk, hayvan, doğa yani ne kadar şiddet varsa hepsinin geldiği yer aynı.

Aile içi şiddette elbette en çok kadınlar zarar görüyor ve öldürülüyor ama Türkiye ve dünya istatistiklerine baktığımızda cinayete kurban gidenler daha çok erkekler. “Bana yan baktı, omuz attı.” diye birbirini katlediyor insanlar! İşkenceden zevk alıyor, hatta kayda aldıkları bu dehşet görüntüleri inanılmaz fiyatlarla satabiliyorlar.

Kavga varsa programlar daha çok izleniyor. Sevdiğimiz filmler, oynadığımız oyunlar genel olarak dövmek, vurmak, kırmak. öldürmek üzerine. Menfaatler çatıştığında bambaşka insanlara dönüşüp saldırganlaşabiliyoruz. Kendimize bile acımamız yok kimi zaman. Yani biz şiddetten zevk alıyoruz! Onu biz besliyor, biz büyütüyoruz.

Sadede gelecek olursam, ben şiddetin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Kadın şiddetini paravan yaparak içerisine konudan sapan maddelerin iliştirildiği bir sözleşmenin de şerh konulmadan imzalanmasını doğru bulmuyorum.

Üstelik psikolojik, sosyolojik, kalıtsal bir problemin kağıt üstünde çözülebileceğine de inanmak isterdim ama inanmıyorum. Kutsal kitapların dinlenmediği, kanunların çiğnendiği, vicdanların susturulduğu bu dünyada sözleşmeyle neye engel olunabilir? Bir tümörün sebep olduğu baş ağrısını ağrı kesiciyle dindirmeye çalışmaktan başka bir şey değil bu. Oysaki bir sorunu ortadan kaldırmak için, sorunun temeline inip birçok açıdan yapılacak analizlerle çözüme odaklanmak şarttır. Tabii mesele bir şeyleri meşrulaştırmak değil de gerçekten çözüm üretmekse...

Bu mükemmel yazıyı ele alıcam demiştim.
İnşallah yarın bunun üzerinden tartışmayı biraz daha derinleştireyim
 
Tamamdır, ben de katılmaya çalışırım.
 
@HatraHatra is verified member.,

Hocam bir konuya değinmek gerek...
Gerçekten şiddetin karşısında mı yer alıyoruz yoksa şiddeti bahane ederek çıkarlarımızımı ön plana çıkarıyoruz acaba..

Mesela feminist hareketi ben uzun zamandır takip ederim.
Yer yüzünde hiç bir ölüm katliam yada tecavüze asla ses çıkarmamışlardır. Mesela suriyede bir milyon insan katledildi, binlerce kadın ve çocuğa tecavüz edildi, binlerce kadın katledildi. Yüzlerce insan ülkemizdede olmak üzere kötü muameleye tabi tutuldu...

Sözde hümanist ve feminist hareket bunların yanında olmaktansa tam karşısında durmayı tercih etti.
Demek ki temel sorun şiddete karşı olmak değil, çıkarları için bazı konuları manipüle etmektir.

Şiddetin mağduru olmamak için topyekün bir şiddet kavramı ele alınmak zorundadır zira en çok öldürülenler erkeklerdir.
Yoksa varil bombaları, işkence, atom, roket, silahlarla öldürülünce bu şiddet olmuyor mu?
 
Ben sizin gibi geniş çerçeveden bakamıyorum. Siz daha farklı boyutta değerlendirmişsiniz.

Şiddete eğilimi gösteren kişilere bakıldığında çoğu suç makinesi, uyuşturucunun, alkolün etkisinde yada şizofrenik hasta olabiliyor. Bunlar tedaviyle belki kısıtlamayla düzeltilebilir. Suçtan önce suçu önlemek tabiri varya, asıl yapılması gereken suça götürecek sebeplerin ortadan kaldırılmasına çalışmak.

Çocuk eğitiminde bir uygulama vardır, çocuk bir hata yaptığı zaman görmezden gelinir, herkesin yanında yaptığı o hata söylenmez. Hem çocuğun arsızlaşmaması için hemde örnek teşkil etmemesi için. Örneklik oluşmaması için büyüklerin yaptığı hatalar, yanlışlar da ifşa edilmemeli diye düşünüyorum. Şimdi herkes görsün bilsin ki toplum cezasını versin birdaha yapılamasın denilsede, bu gösterim daha fazla insana ulaşıyor ve daha fazla insanın bu yanlışa düşmesine sebep oluyor.

Özellikle internette her türlü kötülük aleni anlatılıyor, gösteriliyor. İnsanlar bu tür bilgilere kolayca ulaşabiliyor. Yanlışlar bu kadar aleni yapılırken, söylenirken nasıl önlem alınabilir.

Yapılması gereken en baştan başlamak. En baştan çocukların eğitiminin güzel verilmesi. Toplum bilincinin yükseltilmeye çalışılması. Örneklemeyle bunun önüne geçilemeyeceğini hepimiz görüyoruz. Toplum bir günde bu hale gelmedi, bir günde de düzelmesi beklenemez. Bizler elimizden geleni yaparak, fiili duamızı yapalım.
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri