- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,685
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,610
- Puanları
- 113
Şeytanın Boykot Konusundaki Vesveseleri:
Boykot nedir?
Boykot, İslam'a, Müslümanlara ve insana karşı açıkça zulmü olan bir ülkeyi, bir şirketi, bir firmayı, bir mağazayı, bir marketi, bir kişiyi protesto etmek ve onunla ticari ilişkileri süreli veya süresiz askıya almaktır.
Mekkeli Müşrikler, Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in etrafındakileri dağıtmak ve onlara gözdağı vermek için üç yıl süren bir boykot başlatmıştı. Ancak Müslümanlar hakiki idi. Dinlerini korumak için her türlü baskıya direndiler. Müslümanlarla hem ticari hem sosyal ilişkiler koparılmıştı.
Müşriklerin boykotu üç yıl sürdü. Otuz yıl da sürseydi değişen bir şey olmazdı. Zira müminin önceliği malını korumak, istediği kızla evlenmek değil, önceliği, dinini ve ahiretini korumaktır. Bu nedenle boykotu başlatan müşrikler onu bitirmek zorunda kaldı.
Değerli kardeşim, bacım!
Müslüman olmak sorumluluk gerektirir. Hem diğer din kardeşlerine hem diğer mazlum insanlara karşı sorumlulukların var. Yanı başındaki evde yangın varsa, cenaze varsa, hasta varsa, sen onun kapısının önünde halay çekemez, eğlence yapamazsın.
Değerli kardeşim, boykot yapılacak ülkelere senin gücün yetmez. Ama senin gücün, ülkene giren yabancı ürünler konusunda tercih yapmaya yeter. Önceliğin millî ve Müslümanlara ait ürünler olsun.
Boykot deyince bütün dünyanın ürünlerini boykot etmekten bahsetmiyoruz. Zulme destek verenleri kast ediyoruz. Eğer Yahudi zulmünü kabul etmeyen bir Yahudi şirketi varsa onu boykot etmekten bahsetmiyoruz. İslam'a ve Müslümanlara düşmanlığı aleni olanları kast ediyoruz. Mesela bizim ülkemizde başörtülü kadınların çalışmasının yasak olduğu bir marketler zinciri var. Bu marketler zincirini boykot etmelisin. İsterse içeride su satsın, ekmek satsın. Zira bu marketlere başörtülüler sadece müşteri olarak girebiliyor...
Şimdi şeytanın boykotu delmek için sana verdiği bazı vesveselere değineceğim.
1. Bu işler boykotla olmaz. Savaş lazım, cihat lazım.
Şeytan bu sayede seni hem cihattan alıkoyar hem de boykottan uzaklaştırır.
2. Ama onların malları kaliteli.
Komşunun tavuğu kaz gözükür. Günah her zaman şirin gözükür. Şeytan, önce bir ameli gözünde boyar, sonra da sevdirir. Velev ki kaliteli olsun. Sen, düşmanına selam bile vermezsin. Paranı verir misin?
3. Boykot çözüm değil. Kalıcı şeyler yapmak lazım.
Şeytan bu işten vaz geçirmek için böyle söyler. Sen mühendis isen onların mallarından iyisini yap, sür piyasaya. Yok tüketici isen de sesini çıkarma ve seçenekler arasında tercihini iyi kullan.
4. Onu boykot etsek, şunu boykot etsek kullanacak mal kalmaz.
Dünyada milyonlarca mal var, binlerce seçenek var. Mal çok. Ürün çok. Ama bir mala, bir tada, bir markaya bağımlı olmuşsun haberin yok!
5. Devlet bu malları almasın o zaman.
Allah, devleti ve yetkilileri ayrı hesaba çekecek, seni ayrı hesaba çekecek. Sen sana düşen sorumluluğu yerine getir.
6. Şimdiye kadar ne değişti? Boş işler bunlar.
Bir şeyin değişmesi gerekmiyor. Sen İbrahim'i yakan ateşe gagasıyla su taşıyan kuş misali bir damla suyunu taşı. İsterse ateş sönmesin.
7. Müslümanlar birlik olmalı. Halife olmalı...
Şeytan sağ gösterip sol vuruyor. Amacı halifenin gelmesi değil. Senin gücünü yapabileceğin şeylerden alıkoyup, yapamayacağın şeylerin hayali etrafında dolaştırmaktır.
9. Ama bir kişiyle ne olacak ki?
Bir kişi olarak onların kökünü kurutamazsın. Ama kendi ahiretini kurtarabilirsin. Ayrıca gücün neye yetiyorsa onu yap. Bir liranı onların dondurmasına vermemeye gücün yetiyorsa bunu yap. Zira yarın eline on bin lira geçince yine bunu yapman gerekecek. Bugün bir lirasını korumayan, yarın on lirasını koruyamaz.
10. Ama indirim var.
Değerli kardeşim, değerli bacım! Ne anladık bu işten? Boykot, indirimi görünceye kadar mıydı? Boykotun azı da çoğu da devam etmeli. İndirimli günlerde de bindirimli günlerde de devam etmeli.
Boykot, günübirlik bir eylem değildir
Hayat felsefen olsun. Bunu zalim olan herkes için uygula. Mesela zalim olduğunu bildiğin bir esnaftan alışverişi kes. İşçisinin maaşını düzgün vermeyen, eksik veren bir fabrikanın mallarını kullanma. Bunlar isterse Müslüman olsunlar fark etmez.
Müslümanlar derin bir uykudan değil, komadan uyandılar. Rüyadan değil, ölümden döndüler. Son yüzyılda bir avuç şuurlu Müslüman kalmıştı ve bu sayı gittikçe artmaktadır. Sen de bu şuurlu Müslümanlar kervanına katıl.
Büyük hayallerin olsun. İslam Birliği gibi, halife gibi, İslam ümmeti birliği gibi. Ama bu hayalleri kurarken, yaşadığın hayatı da görmezden gelme. Gözün Süreyya yıldızına baksın ama ayakların da yere bassın.
Sen yoksan biz hep bir kişi eksik kalacağız.
Sağına soluna bakmadan öne çık ve bunu hayat prensibin yap ve şöyle bir söz ver:
Ben, gücümün yettiği kadar küresel zalimlerin mallarını boykot edeceğim. Gücüm yettiği kadar her zalimden uzak duracağım. Asla zalimlerden yana olmayacağım. Allah'ın bana verdiği imkanları zalimlere vermeyeceğim.
Rabbim, bizleri şuurlu Müslümanlardan eyle!
Âmin!
Murat Padak
Boykot nedir?
Boykot, İslam'a, Müslümanlara ve insana karşı açıkça zulmü olan bir ülkeyi, bir şirketi, bir firmayı, bir mağazayı, bir marketi, bir kişiyi protesto etmek ve onunla ticari ilişkileri süreli veya süresiz askıya almaktır.
Mekkeli Müşrikler, Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in etrafındakileri dağıtmak ve onlara gözdağı vermek için üç yıl süren bir boykot başlatmıştı. Ancak Müslümanlar hakiki idi. Dinlerini korumak için her türlü baskıya direndiler. Müslümanlarla hem ticari hem sosyal ilişkiler koparılmıştı.
Müşriklerin boykotu üç yıl sürdü. Otuz yıl da sürseydi değişen bir şey olmazdı. Zira müminin önceliği malını korumak, istediği kızla evlenmek değil, önceliği, dinini ve ahiretini korumaktır. Bu nedenle boykotu başlatan müşrikler onu bitirmek zorunda kaldı.
Değerli kardeşim, bacım!
Müslüman olmak sorumluluk gerektirir. Hem diğer din kardeşlerine hem diğer mazlum insanlara karşı sorumlulukların var. Yanı başındaki evde yangın varsa, cenaze varsa, hasta varsa, sen onun kapısının önünde halay çekemez, eğlence yapamazsın.
Değerli kardeşim, boykot yapılacak ülkelere senin gücün yetmez. Ama senin gücün, ülkene giren yabancı ürünler konusunda tercih yapmaya yeter. Önceliğin millî ve Müslümanlara ait ürünler olsun.
Boykot deyince bütün dünyanın ürünlerini boykot etmekten bahsetmiyoruz. Zulme destek verenleri kast ediyoruz. Eğer Yahudi zulmünü kabul etmeyen bir Yahudi şirketi varsa onu boykot etmekten bahsetmiyoruz. İslam'a ve Müslümanlara düşmanlığı aleni olanları kast ediyoruz. Mesela bizim ülkemizde başörtülü kadınların çalışmasının yasak olduğu bir marketler zinciri var. Bu marketler zincirini boykot etmelisin. İsterse içeride su satsın, ekmek satsın. Zira bu marketlere başörtülüler sadece müşteri olarak girebiliyor...
Şimdi şeytanın boykotu delmek için sana verdiği bazı vesveselere değineceğim.
1. Bu işler boykotla olmaz. Savaş lazım, cihat lazım.
Şeytan bu sayede seni hem cihattan alıkoyar hem de boykottan uzaklaştırır.
2. Ama onların malları kaliteli.
Komşunun tavuğu kaz gözükür. Günah her zaman şirin gözükür. Şeytan, önce bir ameli gözünde boyar, sonra da sevdirir. Velev ki kaliteli olsun. Sen, düşmanına selam bile vermezsin. Paranı verir misin?
3. Boykot çözüm değil. Kalıcı şeyler yapmak lazım.
Şeytan bu işten vaz geçirmek için böyle söyler. Sen mühendis isen onların mallarından iyisini yap, sür piyasaya. Yok tüketici isen de sesini çıkarma ve seçenekler arasında tercihini iyi kullan.
4. Onu boykot etsek, şunu boykot etsek kullanacak mal kalmaz.
Dünyada milyonlarca mal var, binlerce seçenek var. Mal çok. Ürün çok. Ama bir mala, bir tada, bir markaya bağımlı olmuşsun haberin yok!
5. Devlet bu malları almasın o zaman.
Allah, devleti ve yetkilileri ayrı hesaba çekecek, seni ayrı hesaba çekecek. Sen sana düşen sorumluluğu yerine getir.
6. Şimdiye kadar ne değişti? Boş işler bunlar.
Bir şeyin değişmesi gerekmiyor. Sen İbrahim'i yakan ateşe gagasıyla su taşıyan kuş misali bir damla suyunu taşı. İsterse ateş sönmesin.
7. Müslümanlar birlik olmalı. Halife olmalı...
Şeytan sağ gösterip sol vuruyor. Amacı halifenin gelmesi değil. Senin gücünü yapabileceğin şeylerden alıkoyup, yapamayacağın şeylerin hayali etrafında dolaştırmaktır.
9. Ama bir kişiyle ne olacak ki?
Bir kişi olarak onların kökünü kurutamazsın. Ama kendi ahiretini kurtarabilirsin. Ayrıca gücün neye yetiyorsa onu yap. Bir liranı onların dondurmasına vermemeye gücün yetiyorsa bunu yap. Zira yarın eline on bin lira geçince yine bunu yapman gerekecek. Bugün bir lirasını korumayan, yarın on lirasını koruyamaz.
10. Ama indirim var.
Değerli kardeşim, değerli bacım! Ne anladık bu işten? Boykot, indirimi görünceye kadar mıydı? Boykotun azı da çoğu da devam etmeli. İndirimli günlerde de bindirimli günlerde de devam etmeli.
Boykot, günübirlik bir eylem değildir
Hayat felsefen olsun. Bunu zalim olan herkes için uygula. Mesela zalim olduğunu bildiğin bir esnaftan alışverişi kes. İşçisinin maaşını düzgün vermeyen, eksik veren bir fabrikanın mallarını kullanma. Bunlar isterse Müslüman olsunlar fark etmez.
Müslümanlar derin bir uykudan değil, komadan uyandılar. Rüyadan değil, ölümden döndüler. Son yüzyılda bir avuç şuurlu Müslüman kalmıştı ve bu sayı gittikçe artmaktadır. Sen de bu şuurlu Müslümanlar kervanına katıl.
Büyük hayallerin olsun. İslam Birliği gibi, halife gibi, İslam ümmeti birliği gibi. Ama bu hayalleri kurarken, yaşadığın hayatı da görmezden gelme. Gözün Süreyya yıldızına baksın ama ayakların da yere bassın.
Sen yoksan biz hep bir kişi eksik kalacağız.
Sağına soluna bakmadan öne çık ve bunu hayat prensibin yap ve şöyle bir söz ver:
Ben, gücümün yettiği kadar küresel zalimlerin mallarını boykot edeceğim. Gücüm yettiği kadar her zalimden uzak duracağım. Asla zalimlerden yana olmayacağım. Allah'ın bana verdiği imkanları zalimlere vermeyeceğim.
Rabbim, bizleri şuurlu Müslümanlardan eyle!
Âmin!
Murat Padak