Puan
113
Çözümler
12
- Katılım
- 3 May 2020
- Mesajlar
- 16,776
- Çözümler
- 12
- Tepkime puanı
- 45,149
- Puan
- 113
- Konum
- FK
- Web sitesi
- forumkalemi.com
- İstatistikte sabit
- #1
Sabah notlarımı kontrol ederken Godardın bu filmini izleyip analiz yazdığımı ama yayınlamadığımı farkettim.
Yayınlamak bugüneymiş,
Öncelikle filmin olumlu yönlerini ele almak istiyorum ,
Godard, kendi dönemi içinde geleneksel sinema kurallarını yıkarak yeni bir anlatım biçimi geliştirdi. Özellikle “jump cut” (atlamalı kurgu) tekniği, o zamana kadar “hatalı” sayılırken filmde bilinçli ve yaratıcı bir şekilde kullanıldı. Tabi bu sonradan anlaşıldı…
Film, Fransız Yeni Dalga hareketinin estetik ve anlatı özelliklerini (doğaçlama diyaloglar, doğal ışık, amatör oyunculuk hissi, sokak çekimleri) başarıyla yansıtarak bir dönemin ruhunu yakaladı. Tabi bu ruh kendi döneminde pirim yapıyordu onuda belirmemiz lazım.
Michel karakteri, klasik anti-kahraman örneğidir. Hayata karşı umursamaz tavrı, varoluşsal kaygıları ve aşkla ölümü iç içe geçirmesi filme felsefi bir derinlik kattığı iddia edilsede bana göre klasik sokak serserisi tavırları , sevişelim mi ?
Başrol oyuncularının doğallığı ve enerjisi, filmi taşıyan en güçlü unsurlardan biri. Özellikle Seberg’in ikonik görünümü filme zamansız bir hava katıyor. İlk başta sokak çekimi film demekten kendimi alamadım
Film zaman zaman izleyiciyle göz göze gelme gibi sinemada nadir görülen yöntemlere başvurarak izleyiciyi içine alıyor ve klasik anlatının dışına çıkıyor.
Gelelim süsülü kelimeleri bir yana bırakıp filmin olumsuz olarak gördüğüm ve filmi gömdüğüm yerlerine …
Çok fazla zayıf bir hikayeye sahip ,filmin belirgin bir olay örgüsüne sahip değil yada ben ben mi kaçırdım bişeyler ve “hikaye” açısından çok şey sunmaması, brnim açımdan filmi çok fazla sıkıcı veya anlamsız kıldı. İlk 30 dk hala filme belli bir konu bekliyordum
Sevişelim mi ?
Michel karakterinin ahlaki yönden kaygan zeminde oluşu, bizimle güçlü bir duygusal bağ kurmasını zorlaştırıyor. Yani ben karakterin umrunda olmadığımı hiss ediyorum
sevişelim mi ? 
Kurgusal yapıdaki yenilikler bana göre kafa karıştırıcı veya amatörcedir. Benim işin film “fazla deneysel” kaldı
Diyaloglar zaman zaman felsefi, zaman zaman boş konuşmalar gibi ilerliyor. Bu da filmi yavaşlatıyor ve anlatımı dağınıklaştırıyor maalesef…
Sonuç olarak diyebilirim ki , kendi dönemi içinde teknik yenilikleriyle ve kuralları yıkan tavrıyla sinema tarihinde devrimsel bir yere sahip olabilir ,Ancak bu yenilikler herkes için ilgi çekici ya da anlamlı değil , örneğin ben
Filmin gücü, klasik anlatıya karşı getirdiği başkaldırıda yatarken; zayıf yönü ise bu başkaldırının bazen anlatımda boşluklar yaratmasında yatıyor.
İzleyici olarak nasıl bir sinemayı sevdiğinize bağlı olarak bu filmi ya bir başyapıt ya da abartılmış bir deney olarak görebilirsiniz. Ben abartılmış bir deney olarak değerlendiriyorum.
Filme puanım : 10 üzerinden 2
Saygılar
Yayınlamak bugüneymiş,
Öncelikle filmin olumlu yönlerini ele almak istiyorum ,
Godard, kendi dönemi içinde geleneksel sinema kurallarını yıkarak yeni bir anlatım biçimi geliştirdi. Özellikle “jump cut” (atlamalı kurgu) tekniği, o zamana kadar “hatalı” sayılırken filmde bilinçli ve yaratıcı bir şekilde kullanıldı. Tabi bu sonradan anlaşıldı…
Film, Fransız Yeni Dalga hareketinin estetik ve anlatı özelliklerini (doğaçlama diyaloglar, doğal ışık, amatör oyunculuk hissi, sokak çekimleri) başarıyla yansıtarak bir dönemin ruhunu yakaladı. Tabi bu ruh kendi döneminde pirim yapıyordu onuda belirmemiz lazım.
Michel karakteri, klasik anti-kahraman örneğidir. Hayata karşı umursamaz tavrı, varoluşsal kaygıları ve aşkla ölümü iç içe geçirmesi filme felsefi bir derinlik kattığı iddia edilsede bana göre klasik sokak serserisi tavırları , sevişelim mi ?

Başrol oyuncularının doğallığı ve enerjisi, filmi taşıyan en güçlü unsurlardan biri. Özellikle Seberg’in ikonik görünümü filme zamansız bir hava katıyor. İlk başta sokak çekimi film demekten kendimi alamadım

Film zaman zaman izleyiciyle göz göze gelme gibi sinemada nadir görülen yöntemlere başvurarak izleyiciyi içine alıyor ve klasik anlatının dışına çıkıyor.
Gelelim süsülü kelimeleri bir yana bırakıp filmin olumsuz olarak gördüğüm ve filmi gömdüğüm yerlerine …
Çok fazla zayıf bir hikayeye sahip ,filmin belirgin bir olay örgüsüne sahip değil yada ben ben mi kaçırdım bişeyler ve “hikaye” açısından çok şey sunmaması, brnim açımdan filmi çok fazla sıkıcı veya anlamsız kıldı. İlk 30 dk hala filme belli bir konu bekliyordum


Michel karakterinin ahlaki yönden kaygan zeminde oluşu, bizimle güçlü bir duygusal bağ kurmasını zorlaştırıyor. Yani ben karakterin umrunda olmadığımı hiss ediyorum


Kurgusal yapıdaki yenilikler bana göre kafa karıştırıcı veya amatörcedir. Benim işin film “fazla deneysel” kaldı
Diyaloglar zaman zaman felsefi, zaman zaman boş konuşmalar gibi ilerliyor. Bu da filmi yavaşlatıyor ve anlatımı dağınıklaştırıyor maalesef…
Sonuç olarak diyebilirim ki , kendi dönemi içinde teknik yenilikleriyle ve kuralları yıkan tavrıyla sinema tarihinde devrimsel bir yere sahip olabilir ,Ancak bu yenilikler herkes için ilgi çekici ya da anlamlı değil , örneğin ben

İzleyici olarak nasıl bir sinemayı sevdiğinize bağlı olarak bu filmi ya bir başyapıt ya da abartılmış bir deney olarak görebilirsiniz. Ben abartılmış bir deney olarak değerlendiriyorum.
Filme puanım : 10 üzerinden 2
Saygılar
