- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,693
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,632
- Puanları
- 113
Sanki bir bardak suymuşsun da herkes sende suya kansın istiyorsun. 'Tamam' dedikçe biraz daha çölleşirken toprağın, o topraktan filizleneceğini zannediyorsun. Başkalarının çiçeklerini suluyorsun da kendi bahçende çiçek açmaya izin vermiyorsun. Herkesin dünyasında yer bulup, kendi içindeki dünyada köksüz kalıyorsun.
Yapma!..
Dünyanın 'iyi insan' kalıbına sığabilmek için söylediğin her 'evet', biraz daha siliyor seni gerçekten. Ve her övgüde, kendi gerçeğinle çelişen bir yanılgı hissediyorsun. Başkalarının haritasına sıkışıyor sonra kendi rotanı kaybediyorsun.
Yapma!..
Kendine ait bir 'hayır' diyemediğin için, başkalarının 'evet' leri arasında kayboluyorsun. Rengini kaybediyorsun, başkalarının çizdiği sınırlar içinde gölgede kalıyor çok üşüyorsun. Senin için anlamı olmayan cümleleri kendi diline tercüme etmeye çalışıyorsun.
Yapma!..
Her zorlanışta kendine yüklenip, başkalarını haklı çıkarmaya çalışıyorsun. Kendine karşı acımasız olurken, etrafındakilere hoşgörülü davranıyorsun. Oysa ilk merhameti kendine etmelisin. İlk özürü kendinden dilemelisin. Her 'sen bilirsin' dediğinde, kendi sesini kısmayı öğreniyorsun.
Yapma!
Seni senden uzaklaştıran her 'Yaparım' cevabın, başkalarının yükünü taşıma çabandan geliyor. Taşıdıkça ağırlaşıyor, yoruluyorsun. Başkalarının senin hakkında düşündükleriyle dolarken zihnin, kendinle ilgili hislerin eksiliyor. Onların gözünde iyi bir yer edineceğim derken, kendi içinde boşluğa düşüyorsun.
Yapma!..
Ne yap biliyor musun?..
Kendine kulak ver ve korkularını fark et; belki sevilmeme ya da dışlanma korkusu yüzünden sürekli 'evet' diyorsun, belki de çatışmadan kaçmak için. Kendi sınırlarını çizmek ve ihtiyaçlarını savunmak en doğal hakkın, bunu yaptığın zaman kötü biri olmazsın. Kendi sınırlarını netleştirdiğinde, yüklerin azalacak yüklerin azaldıkça bahçende çiçekler açacak. Etrafında seni gerçekten seven ve ışığından etkilenen insanlar olacak.
Ya da dur ya, sen önce ne yap biliyor musun?
Başkalarına olmayan borcunu ödemeye çalışma, kendine olan özür borcunu öde hepsinden önce...
Ezgi Akgül
Yapma!..
Dünyanın 'iyi insan' kalıbına sığabilmek için söylediğin her 'evet', biraz daha siliyor seni gerçekten. Ve her övgüde, kendi gerçeğinle çelişen bir yanılgı hissediyorsun. Başkalarının haritasına sıkışıyor sonra kendi rotanı kaybediyorsun.
Yapma!..
Kendine ait bir 'hayır' diyemediğin için, başkalarının 'evet' leri arasında kayboluyorsun. Rengini kaybediyorsun, başkalarının çizdiği sınırlar içinde gölgede kalıyor çok üşüyorsun. Senin için anlamı olmayan cümleleri kendi diline tercüme etmeye çalışıyorsun.
Yapma!..
Her zorlanışta kendine yüklenip, başkalarını haklı çıkarmaya çalışıyorsun. Kendine karşı acımasız olurken, etrafındakilere hoşgörülü davranıyorsun. Oysa ilk merhameti kendine etmelisin. İlk özürü kendinden dilemelisin. Her 'sen bilirsin' dediğinde, kendi sesini kısmayı öğreniyorsun.
Yapma!
Seni senden uzaklaştıran her 'Yaparım' cevabın, başkalarının yükünü taşıma çabandan geliyor. Taşıdıkça ağırlaşıyor, yoruluyorsun. Başkalarının senin hakkında düşündükleriyle dolarken zihnin, kendinle ilgili hislerin eksiliyor. Onların gözünde iyi bir yer edineceğim derken, kendi içinde boşluğa düşüyorsun.
Yapma!..
Ne yap biliyor musun?..
Kendine kulak ver ve korkularını fark et; belki sevilmeme ya da dışlanma korkusu yüzünden sürekli 'evet' diyorsun, belki de çatışmadan kaçmak için. Kendi sınırlarını çizmek ve ihtiyaçlarını savunmak en doğal hakkın, bunu yaptığın zaman kötü biri olmazsın. Kendi sınırlarını netleştirdiğinde, yüklerin azalacak yüklerin azaldıkça bahçende çiçekler açacak. Etrafında seni gerçekten seven ve ışığından etkilenen insanlar olacak.
Ya da dur ya, sen önce ne yap biliyor musun?
Başkalarına olmayan borcunu ödemeye çalışma, kendine olan özür borcunu öde hepsinden önce...
Ezgi Akgül